29 Ekim 2013 Salı




TARİHTEN  NOTLAR -3-


- Tarık bin Ziyad, yedi bin kişilik ordusuyla 711 yılında, İspanya hükümdarı, Vizigotlu Kral Rodrique' in yüz bin kişilik ordusunu yenerek, teker teker Granada, Seville, Kurtuba ve Toledo' yu almış, Fransızlarla sınır oluşturan Pirene Dağları' na kadar ilerlemişti. Böylece Batı Avrupa' da sekiz asır sürecek bir egemenlik kurmuştu: Endülüs Emevileri.

1492 yılında, Granada' nın emiri, İslamın Halifesi, Endülüs' ün tek müslüman hakimi, Ebu Abdullah On İkinci Muhammed adını taşıyordu. İspanyolların bir türlü dilleri dönmediği için emire Boabdil el Chico ( Küçük Ebu Abdul ) diyorlardı. Boabdil, savaşmadan, kendi elleriyle Granada şehrinin anahtarını Kastilya Kraliçesi İzabella ve kocası Aragon Kralı Ferdinand' a teslim ederek El Hamra sarayını üzülerek terketmişti. Ve gemiyle, Kuzey Afrika' ya dönmüştü. On yıllar sonra sefalet içinde ölecek, çocukları ve torunları dilenci olarak yaşayacak Boabdil' den geriye son bir kez Granada' yı izlediği, Cebel-i Tarık' ın öbür ucundaki bu dağın adı kalacaktı:
Puerto del Suspiro del Moro; Mağribli' nin Son İç Çekişi.
Sokak lambaları, yel değirmenleri ve çiçek dizili yolların Endülüs' te icat edildiğini  belirtmeliyim. ( Beyazıt Akman- Son Sefarad )


-" Kanadalı William Stephenson tartışmasız istihbarat dünyasının en renkli karakterlerinden biriydi. Birinci Dünya Savaşı' na savaş pilotu olarak katılmış, 26 Alman uçağı düşürmüş, esir kampından kaçmış, hatta kaçarken de Alman birliklerinin pozisyonlarına dair notlar almıştı. İkinci Dünya Savaşında İngiliz İstihbaratı adına çalışan Stephenson, ABD Başkanı Roosevelt' e, Almanların Orta ve Güney Amerika' yı sömürgeleştirmeyi hedefleyen planlarını getirmeyi başarmıştı. Üstelik her iki dünya savaşı arasında da boş durmamış, hafifsıklette dünya boks şampiyonu olmuş, havada sürat rekoru kırmış ve radyo-elektronik alanında kablosuz fotoğraf nakledicisi gibi icatlar yaparak milyoner olmuştu! James Bond' un yaratıcısı Ian Fleming bir keresinde " James Bond gerçek bir ajanın romantize edilmiş halidir. Gerçek olanıysa Stephenson' dur" demişti. Stephenson 1924' te kendi icadı olan cihazla Amerika' dan İngiltere' ye fotoğraf geçerek ilk kablosuz veri transferini gerçekleştirmiştir." ( Ali Çimen - Tarihi Değiştiren Gizli Servisler, Popüler Tarih )

- Uzun yıllar boyunca, asillere " mavi kan " denilmekteydi. Bunun nedeni gümüştür. Mücevherli küçük altın kutuların içinde muhafaza edilen mercimek büyüklüğündeki gümüş tanelerini her gün içen asiller, bir süre sonra vücutlarında gümüşün stoklanması nedeniyle ciltleri gri-mavi bir renge dönüşürdü. Aslında, bu cilt rengi "argyria" hastalığına yakalandıklarının göstergesiydi. Asiller, hastalanmamak ve bulaşıcı hastalıklardan korunmak için bu minik gümüş tabletleri içmekteydiler. Yani,  mavi kan deyimi varlığını "argyria" hastalığından almaktadır.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder