21 Ekim 2013 Pazartesi




" AN "I  YAŞAMAK


Çağımız insanının sorunlarından birisi, mutlu olabilmek için değişik arayışlar peşinde koşmasıdır. Bir insanın yaşamı süresince mutlu olmayı amaçlaması doğaldır. Önemli olan o amaca ulaşmak için seçilen yolun sizi mutluluğa ulaştırıp ulaştırmayacağıdır.

Hızla gelişen bilim ve teknolojinin sunduğu olanaklar nedeniyle, yerinden bile kımıldamadan istediği her şeye sahip olabildiğini, evinden dışarı çıkmadan da yaşamını sürdürebildiğini gören birey, giderek yaşadığı toplumdan uzaklaşır ve yalnızlığa gömülür farkında olmadan. Böylece, yalnızlar kulübünün müdavimlerine yenileri eklenir...

Bilgi de dahil olmak üzere, her şeye en hızlı ve en kolay yoldan ulaşabilen bireylerin, yüzeysel de olsa her konuda " fikir " sahibi olması, ister istemez egolarının şişkinleşmesine yol açar. Ve şişkinleşen ego " benmerkezci " bir anlayış doğurur ki, bu da sadece kendisini düşünen, diğer insanların ne düşündüğünü önemsemeyen ve yaşadığı " an "a odaklanan bireylerin çoğalmasına neden olur. Günümüzün moda söylemi haline gelen " anı yaşa " sloganı, geçmişi yok sayar ve geleceğin belirsizliğinden kaygılanan bireyleri, bu kaygılarından uzaklaştırır. Anlık rahatlama sağlar. Çünkü " an " şimdiki zamanın bir parçasıdır; öncesi ve sonrası yoktur. Ve öncesi( dün ) olmayınca özlem, sonrası( yarın ) olmayınca da istekler yoktur. Peki, ama geçmiş ve gelecek düşünülmeden, sadece " an "ı yaşamak insanı mutlu eder mi? Bir süreliğine evet! Çünkü " an "ı yaşarken birine, bir yere, bir şeye bağlanma ihtiyacı duymayan birey sadece anın tadına varır ve mutlu olduğunu sanır. Ya sonra? Mutluluğu daim kılmak ve mutlu olmak için ne yapabiliriz? " Mutlu bir insan olmanın yolu öncelikle kendini sevme, beğenme ve yeterli özsaygıya sahip olmaktan geçer." diyen Hüseyin Şahin( Psikolojik Analizler Kitabı ), şu öyküyü anlatır:

" Bir bilgeye sormuşlar; " dünyada en mutlu insan kimdir?", diye.

" İşte, o dağdaki çobandır!..." demiş.

" Peki, neden?, diye sormuşlar.

" Çünkü, insan bildikleriyle yaşar, onun bildikleri koyunları ve çevresiyle sınırlı. Kendisini mutsuz

edecek veya kafasını karıştıracak fazla bir bilgiye sahip değil.


Şimdi soruyorum size: Bildiklerinizle mi yaşamayı, yoksa "an"ı mı yaşamayı tercih edersiniz mutlu olmak için? Kafam karışsa da, mutsuz olacağımı bilsem de ben, bildiklerimle yaşamayı tercih ederim...Çünkü, özlemlerim ve isteklerim var hala.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder