5 Mayıs 2013 Pazar




YAŞAMIN  SIRRI  ÇÖZÜLÜYOR MU?



Günlük uğraşılar, yaşama dair rutin sıkıntılar o kadar çok vakit kaybettiriyor ki insana, dünyada olup bitenleri bazen es geçiyor: Yorgunluğunu atabilmek, dinlenebilmek için iletişim kanallarını devre dışı bırakıyor.  Oysa, bilim insanları durmadan, dinlenmeden çalışıyorlar, insan yaşamını uzatabilmek, daha kaliteli kılabilmek ve evrenin sırrını çözebilmek için. İşte! insanları yakından ilgilendiren, kimsenin kayıtsız kalamayacağı harika bir keşfin haberi:

" İsveç' in Karolinska Enstitüsü' ndeki Nobel Kurulu, 2012 yılı tıp-fizyoloji alanında iki bilim insanını ödüle layık gördü. İngiliz John Gurdon ve Japon Şinya Yamanaka, " hücrelerin özelleşmesi ve gelişimi hakkında çığır açan yeni bilgilere ulaşılmasını sağlayan araştırmaları dolayısıyla ' Nobel Ödülünü' kazandı.

İki bilim insanı, " olgun hücrelerin pluripotent olmak için programlanabileceklerini keşfetti. Gurdon ve Yamanaka, gerçekleştirdikleri çalışmalarda, özelleşmiş hücrelerin vücuttaki her dokuya dönüşebilecek olgunlaşmamış hücrelere dönüşebileceğini ortaya çıkardı. Yapılan keşif, hücrelerin ve organizmaların nasıl geliştiği hakkında devrim yaratabilecek yeni bir anlayış ortaya koydu.

Pluripotent, embriyonik gelişimin erken safhalarında, tüm bir canlıyı oluşturabilme yeteneğine sahip olan henüz farklılaşmamış hücreler anlamına geliyor." ( ntvmsnbc- 8 Ekim 2012)

Anladığım kadarıyla bu keşif şu anlama geliyor: Olgun hücreleri alıp geriye programlayarak yeni bir canlı oluşturabilme yeteneğine sahip henüz farklılaşmamış hücrelere dönüştürebiliyorlar.Bu özelleşmiş hücreler yeni bir canlı oluşturabileceği gibi, her dokuya dönüşebilecek olmaları nedeniyle eskiyen, işlevini yerine getiremeyen organların yerine yenilerinin oluşumuna da olanak tanıyor. Belki de yakın bir gelecekte organ nakli tarihe karışacak ve parası olan , yaşama doymayan veya yaşamdan vazgeçmek istemeyen insanlar, olgun hücrelerini geriye programlatıp yeniden hayata merhaba diyecekler. Tabii ki yeni doğmuş bir bebek olarak. Ne muhteşem bir keşif ama.

Teşekkürler John Gurdon ve Şinya Yamanaka...Beyninize sağlık...






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder