23 Ağustos 2015 Pazar




BİR ŞAİR, BİR ŞİİR: AHMET NECDET
(1933, İnegöl - 4 Mayıs 2010, İstanbul)


20. Yüzyıl Türk Şiiri Antolojisi' nde yer alan  şair Ahmet Necdet, edebiyatımıza yaptığı katkılar, çevirileri ve aldığı ödüllerle adını duyurmuş şairlerimizden biri. O, şairliğinin yanısıra çevreci, araştırmacı, yazar ve bir akademisyen aynı zamanda.

"Yükseköğrenimini Çapa Yüksek Öğretmen Okulu ve İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümünde tamamladı (1954). Bir süra lise öğretmenliği yaptı. Sonra Atatürk Üniversitesi' ne girdi , Beşeri ve İktisadi Coğrafya Bölümünde Profesör oldu(1974). Muğla İşletmecilik Yüksek Okulu ve sonra Ege Üniversitesi' nde görev aldı. Bu üniversitede Coğrafya Bölümünü ve Ege Coğrafya Dergisini kurdu. Edebiyat çevrelerinde ilkin özellikle çağdaş Fransız şiirinden çevirdiği şiirler ve Çağdaş Fransız Şiiri (1959) antolojisi ile tanındı. Sonra kendi şiirlerini Uzuneşek (1977) adlı kitapta topladı. Bu şiirler, 'ölçülü, hesaplı, dengeli' ve içerik yönünden zengin olma özellikleriyle dikkati çekti. P. Gelan, G. Apollinaire, L. Aragon' dan çevirdiği şiirlerden oluşan kitapları Bademlerden Say Beni (1983), Dünya Gülü (1986), Mutlu Aşk Yoktur (1988) adlarını taşır. Daha sonra gene kendi şiirlerini Ne Çok Enkaz (1988), Sana Bunca Yangından (1991), İnegöl Hey İnegöl (1992), Gün Yüzleri (1992) adlarıyla kitaplaştırdı. Charles Baudelaire' den çevirdiği şiirleri Kırk Kötülük Çiçeği (1991) adıyla yayımladı."

(İlhami Soysal - 20. Yüzyıl Türk Şiiri Antolojisi. s:464)


BEN ÇOĞU ZAMAN AKŞAMLARI

ben çoğu zaman akşamları
yolculuğa çıkarım yıldız yukarı

unutsun diye onca pisliği
ve çirkinliği gözün yuvarı

oradan seyrederim ayın som ışığında
tedirgin dünyamızı kirli sarı

yine de çıkıp gelir bir kara güneş
haklı kılmak için bir intiharı

yırtılır gökte sabaha kadar
suskunluğa dönüşen çığlığın zarı

bu senin şiirindir ahmet necdet
yaşanmamış aşkların sonbaharı






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder