KELİMELER VE RESİMLER
Sizce, hangisi daha çok etkileyici, daha değerli, daha önemli? Kelimeler mi, resimler mi? Bu soruyla "sanat"ta ayrımcılık yaptığım sanılmasın. Zaten sorular da bana ait değil; "Kelimeler ve Resimler" filminden bir replik.
Elbette tüm sanatlar etkileyicidir, önemlidir ve değerlidir. Belki, sanatçının sanatını icra ettiği alan, kendisine göre daha değerli ve önemli olabilir. Sanatçı egosunu düşündüğümüzde bu durumu normal karşılayabiliriz. Ama gerçek bir sanatsever, ayrım yapmaz; görsel, işitsel ve dramatik sanatların tümünü sever, diye düşünüyorum.
Önceki yazılarımda belirttiğim için blog takipçilerim Avrupa Sineması'nı sevdiğimi hatırlayacaklardır. Bir Juliette Binoche hayranı olarak, internette onun filmlerini ararken, Holywood yapımı bir filmi dikkatimi çekti; Words and Pictures(Kelimeler ve Resimler). Filmin baş rollerinde Juliette Binoche ve Clive Owen oynuyordu. Filmi izledim ve çok beğendim; özellikle edebiyat ve resim üzerine yapılan münazaranın çekilmiş olduğu sahnelere bayıldım. Çünkü lise yıllarında ben de sık sık okulda yapılan münazaralara katılırdım ve iyi bir tartışmacıydım. :) Tartışma kültürünü öğrenmek için bu münazaralar eşsiz bir öğretmendir. TV'deki tartışma programlarında izlediğimiz kerli ferli erkeklerin tartışma adabını bilmemelerini, bu eşsiz öğretmenden mahrum olmalarına bağlıyorum.
Film yönetmeni Fred Schepisi olan ve 2015 yılı ABD yapımı filmin konusu şöyle: Görev yaptığı okulda popüler olan İngilizce Öğretmeni Marcus(Clive Owen) ile aslında ressam olan ama Marcus'un çalıştığı okula Sanat Tarihi Öğretmeni olarak atanan Delsanto(Juliette Binoche) arasındaki tatlı çekişmeyi anlatıyor film. Kısa bir zaman sonra, bu tatlı çekişme öğrencilere de sirayet eder ve iki öğretmen kendilerini beklenmedik bir yarışın içinde bulurlar; resimler mi üstündür yoksa kelimeler mi?
İşte Kelimeler ve Resimler filminden seçtiğim replikler:
-Hangisi daha çok etkileyici, daha değerli, daha önemli? Kelimeler mi, resimler mi?
-Bir resim, bin kelime eder.
Anonim
-Bizi uzaklara götürebilecek kitaptan daha iyi bir fırkateyn yoktur.
Emily Dickinson
-Resim bana kitabın sayfalarca anlatacağı şeyi tek bakışta gösteriyor.
İvan Turgenyev
-Shakespeare'in First Folio'sunda yer alan resminin altında şu kelimeler yazar: okuyucu; buna onun resmi gibi değil, kitabı gibi bak.
-Bir kitap ne işe yarar ki diye düşündü Alice, resimleri olmadan.
Lewis Carol
-Resim, üçkağıtçılık, kandırmaca ve suçun işlenmesi için bir aldatmaca gerektiren bir şeydir.
Edgar Degas
Soru: Neden SANAT?
-Eğer duyularımız ve bilincimiz tamamıyla doğayla uyum içinde olsaydı, birbirimizle iletişim kurup birbirimizi anlayabilseydik o zaman sanata hiç ihtiyaç kalmazdı. Aslında hepimiz sanatçı olabiliriz. Çünkü hepimiz biriz.
-"Her sanatçı dünyayı kendinin yapar ve bunu yaparken onu yüceltir. Ve bunu yaparken bizi yüceltir, bize daha geniş bir görüş verir. 'Sanat dünyanın bildiği en etkileyici bireysellik modudur" demiş Oscar Wilde...Proust, sadece sanat sayesinde kendi dışımıza çıkabileceğimizi ve dünyaya başka bir açıdan bakabileceğimizi söylemiştir. Sanatçılar bize bu görüşü verdiler çünkü bize kelimeler ve resimler yoluyla kendilerini verdiler. Ve bütün söyleyebileceklerimiz: Hissettiğimiz şey tasvir edilemez. Böyle bir sanatçının değeri de, yetenekleri, enerjileri ve vizyonları sayesinde kendimizi iyi hissetmemizi sağlarlar. En iyisi olmamızı sağlarlar."
Benim seçtiklerim bu kadar. Merakınızı uyandırabildiysem eğer, size keyifli izlemeler dilemeden önce şunu söylemek istiyorum: İster kelimeleri kullanalım, istersek resimleri her ikisi de bize hissedebileceğimizin en iyisini hissettirirler. Ama okumayı ve yazmayı seven biri olarak "Ölü Ozanlar Derneği" filminden kulağıma küpe yaptığım bir replikle yazımı sonlandırmak istiyorum: "Kim ne derse desin, sözcükler ve düşünceler dünyayı değiştirebilir." :)
Elbette tüm sanatlar etkileyicidir, önemlidir ve değerlidir. Belki, sanatçının sanatını icra ettiği alan, kendisine göre daha değerli ve önemli olabilir. Sanatçı egosunu düşündüğümüzde bu durumu normal karşılayabiliriz. Ama gerçek bir sanatsever, ayrım yapmaz; görsel, işitsel ve dramatik sanatların tümünü sever, diye düşünüyorum.
Önceki yazılarımda belirttiğim için blog takipçilerim Avrupa Sineması'nı sevdiğimi hatırlayacaklardır. Bir Juliette Binoche hayranı olarak, internette onun filmlerini ararken, Holywood yapımı bir filmi dikkatimi çekti; Words and Pictures(Kelimeler ve Resimler). Filmin baş rollerinde Juliette Binoche ve Clive Owen oynuyordu. Filmi izledim ve çok beğendim; özellikle edebiyat ve resim üzerine yapılan münazaranın çekilmiş olduğu sahnelere bayıldım. Çünkü lise yıllarında ben de sık sık okulda yapılan münazaralara katılırdım ve iyi bir tartışmacıydım. :) Tartışma kültürünü öğrenmek için bu münazaralar eşsiz bir öğretmendir. TV'deki tartışma programlarında izlediğimiz kerli ferli erkeklerin tartışma adabını bilmemelerini, bu eşsiz öğretmenden mahrum olmalarına bağlıyorum.
Film yönetmeni Fred Schepisi olan ve 2015 yılı ABD yapımı filmin konusu şöyle: Görev yaptığı okulda popüler olan İngilizce Öğretmeni Marcus(Clive Owen) ile aslında ressam olan ama Marcus'un çalıştığı okula Sanat Tarihi Öğretmeni olarak atanan Delsanto(Juliette Binoche) arasındaki tatlı çekişmeyi anlatıyor film. Kısa bir zaman sonra, bu tatlı çekişme öğrencilere de sirayet eder ve iki öğretmen kendilerini beklenmedik bir yarışın içinde bulurlar; resimler mi üstündür yoksa kelimeler mi?
İşte Kelimeler ve Resimler filminden seçtiğim replikler:
-Hangisi daha çok etkileyici, daha değerli, daha önemli? Kelimeler mi, resimler mi?
-Bir resim, bin kelime eder.
Anonim
-Bizi uzaklara götürebilecek kitaptan daha iyi bir fırkateyn yoktur.
Emily Dickinson
-Resim bana kitabın sayfalarca anlatacağı şeyi tek bakışta gösteriyor.
İvan Turgenyev
-Shakespeare'in First Folio'sunda yer alan resminin altında şu kelimeler yazar: okuyucu; buna onun resmi gibi değil, kitabı gibi bak.
-Bir kitap ne işe yarar ki diye düşündü Alice, resimleri olmadan.
Lewis Carol
-Resim, üçkağıtçılık, kandırmaca ve suçun işlenmesi için bir aldatmaca gerektiren bir şeydir.
Edgar Degas
Soru: Neden SANAT?
-Eğer duyularımız ve bilincimiz tamamıyla doğayla uyum içinde olsaydı, birbirimizle iletişim kurup birbirimizi anlayabilseydik o zaman sanata hiç ihtiyaç kalmazdı. Aslında hepimiz sanatçı olabiliriz. Çünkü hepimiz biriz.
-"Her sanatçı dünyayı kendinin yapar ve bunu yaparken onu yüceltir. Ve bunu yaparken bizi yüceltir, bize daha geniş bir görüş verir. 'Sanat dünyanın bildiği en etkileyici bireysellik modudur" demiş Oscar Wilde...Proust, sadece sanat sayesinde kendi dışımıza çıkabileceğimizi ve dünyaya başka bir açıdan bakabileceğimizi söylemiştir. Sanatçılar bize bu görüşü verdiler çünkü bize kelimeler ve resimler yoluyla kendilerini verdiler. Ve bütün söyleyebileceklerimiz: Hissettiğimiz şey tasvir edilemez. Böyle bir sanatçının değeri de, yetenekleri, enerjileri ve vizyonları sayesinde kendimizi iyi hissetmemizi sağlarlar. En iyisi olmamızı sağlarlar."
Benim seçtiklerim bu kadar. Merakınızı uyandırabildiysem eğer, size keyifli izlemeler dilemeden önce şunu söylemek istiyorum: İster kelimeleri kullanalım, istersek resimleri her ikisi de bize hissedebileceğimizin en iyisini hissettirirler. Ama okumayı ve yazmayı seven biri olarak "Ölü Ozanlar Derneği" filminden kulağıma küpe yaptığım bir replikle yazımı sonlandırmak istiyorum: "Kim ne derse desin, sözcükler ve düşünceler dünyayı değiştirebilir." :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder