MONTAIGNE' İN KÜTÜPHANESİ
Montaigne ünlü "Denemeler" ini yazdığı, yeni bir felsefe geliştirdiği kütüphanesini şöyle tanımlar: " Kütüphanem, evimin bir kulesinin üçüncü katındadır. Kulenin ilk katında ibadet yerim bulunur. İkinci katta, zaman zaman yalnız kalmak istediğimde kullandığım yatak odam vardır. Kütüphanemin olduğu yer eskiden evin en işe yaramaz kısmıydı. Şimdi ise, günlerimin çoğunu ve her günün de çoğu saatini burada geçiriyorum.
Kütüphanem ovaldir. Tek boş duvar masamın ve sandalyemin olduğu duvardır. Oval olduğu için etrafımda beş kat raf üzerinde düzenlenmiş tüm kitaplarımı aynı anda görmem mümkün olur." (1)
Okumak hayatının tesellisi olan Montaigne' in yaşamıyla ilgili daha fazla şey öğrenmek için, onun, oval kütüphanesinin içine daha doğrusu kütüphanesinin tavanına dikkatlice bakmak, hatta tavanı incelemek gerekir." Çünkü Montaigne 1570' lerin ortalarında, İncil' den ve klasiklerden seçtiği 57 kısa alıntıyı tavanı bölen kalaslar üzerine yazdırmıştı. Bunlar akla sahip olmanın insana çok büyük faydalar sağladığı yolundaki görüşlere şüpheyle yaklaşan kişiler tarafından söylenmiş sözlerdi:
-Ben bir insanım, insanca olan hiçbir şey bana yabancı değildir.
Terence
-En mutlu yaşam düşünmeden geçirilen yaşamdır.
Sophokles
-Bilge olduğunu sanan bir adam mı gördün? Bir deliden beklemeyeceğin davranışları bu adamdan bekle.
Atasözü
-Kesin olan bir tek şey vardır, o da hiçbir şeyin kesin olmadığı, yeryüzünde insandan daha sefil, daha kibirli bir yaratık bulunmadığı.
Pliny
-Her şey insan aklının kavrayamayacağı kadar karmaşıktır.
Vaiz " (2)
"Kütüphanenin tavanında yazan sözlerin hepsi Latince' dir. Sonuncusu hariç. Kendi dilinde, Fransızca yazan o söz:
"Ne biliyorum? " dur." (3)
Montaigne geliştirdiği yeni felsefesinde; " pek çok antik çağ filozofunun iddialarına zıtlık oluşturacak biçimde, biz insanların mantıktan, sükunetten ne denli uzak olduğunu gözler önüne seriyordu. Sağlık ve erdem gibi konularda hayvanlar bize örnek olabilirlerdi; oysa biz genellikle duygularını denetleyemeyen, yoldan çıkmaya müsait, kibirli, huzursuz yaratıklardık. İşte felsefenin görevi bu gerçeği yansıtmaktı ama ne yazık ki bunu yapan çok az filozof vardı:
Yaşamımızın bir yanına çılgınlık, bir yanına da bilgelik hakim: Yaşamla ilgili bir şeyler yazan herkes, saygıda kusur etmemek ve kuralların dışına çıkmamak için yaşamımızı oluşturan şeylerin yarısından çoğunu bir kenara bırakıyor.
Eğer zayıflıklarımızı kabul eder, olmadığımız halde üstün olduğumuzu iddia etmekten vazgeçersek, Montaigne' in o zenginliklerle dolu, yol gösteren felsefesinden şu dersi çıkarabiliriz: Aslında biz bu yarı bilge, yarı ahmak halimizle bile yetersiz değiliz. " (4)
Kaynaklar:(1), Montaigne-Aforizmalar (Tutku Yayınevi)
(2), (4), Alain de Botton-Felsefenin Tesellisi (Sel Yayıncılık)
(3), (Montaigne) Stefan Zweig, Çeviren:Ahmet Cemal (Can Yayınları)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder