PİRE ( Cam tavan sendromu )
Pireleri 20 cm derinliğinde fanusun içine koyarlar, alttan ısıtırlar...Pireler rahatsız olur, zıplar tınk diye cama vurup, geri düşerler. Tekrar zıplarlar, nafile, gene çarparlar...Engel şeffaf olduğu için, kendilerini neyin engellediğini bir türlü anlayamazlar. Böylece çarpa çarpa, zihinlerinde " ÖZGÜRLÜK SINIRI " oluşur. Sonra?
Tavandaki camı kaldırırlar, pireleri gene aynı fanusun içine koyup, alttan ısıtırlar. Görülür ki, pireler en fazla 20 cm zıplıyor! Engel yoktur, daha yükseğe sıçramaları, özgür olma imkanları vardır ama kafayı çarpmamak için, buna cesaret edemezler. Çünkü artık, " GÖRÜNMEZ ENGEL " zihinlerindedir... " Yapamayız, boşuna denemeyelim " diye düşünürler. " Cam tavan sendromudur " bu.
Yapabileceğin, anca yapabileceğini düşündüğün kadardır. Örnek, zavallı piredir ama, aslında, tüm canlıların " neyi başaramayacağını" yavaş yavaş nasıl öğrendiğini kanıtlar.
E hayat bir laboratuvar. Bu nedenle görünmez engeller konur, çabalar engellenir, kafayı kaldıranın kafasına vurulur, böylece yavaş yavaş " YAPAMAYIZ, hiç boşuna denemeyelim " düşüncesi hakim olur. ( Yılmaz Özdil' in İsim, Şehir, Hayvan Kitabından aynen aktarılmıştır.)
Yazı, yoruma meydan vermeyecek kadar açık! Sadece şunu söyleyebilirim: Yapabilecekleriniz, yapabileceğinizi düşündüğünüz şeylerden fazla olsun ve zihniniz de engelsiz...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder