27 Eylül 2017 Çarşamba




TÜRK MİTOLOJİSİNDE KUTSAL KABUL EDİLEN BİR AĞAÇ: KAYIN AĞACI




Kayın ağaçları 


Çok bilinmese de kültürümüzde "kayın motifi", çok önemli ve yaşamsal ögeleri temsil eder ve Türk Mitolojisi'nde en önemli "köken mit"leri arasında yer almaktadır. Kayın ormanında yürürken bu köken mitini düşündüm. Ve çocukluğumun en güzel anılarını çağırdım zihnime; kayın sakızı yapılışını sabırsızlıkla beklediğim ve sonrasında keyifle çiğnediğim günleri...

Bilindiği gibi "mit"ler, özellikle de "yaşayan mit"ler, bir kültürün ve dolayısıyla bir dilin kendini idrakiyle başlayan süreçte ortaya çıkan dış dünyayı algılama ve kendini onun içinde kendince anlamlı bir yere oturtarak yorumlama alışkanlıkları olarak gelenekselleşen dünya görüşü veya halk felsefesi doğrultusunda bütün yenilenmelere rağmen tamamen ve kolayca ortadan kalkmazlar ve bir ölçüde hayatiyetlerini yeni oluşumlarda yer alan izleriyle devam ettirirler.

Bu bağlamda, Türk Mitolojisi'nde, Türklerin ortaya çıkışına dair köken mitlerinden birisi olarak yer alan "ağaçtan yaratılma" veya "kayın ağacı tarafından doğurulmuş olma" motifi ve buna bağlı olarak kayın ağacının "kutsal" kabul edilerek başta "adak" veya "dilek bezleri"yle dilek dilenmesi, kainatın kökleriyle "yeraltını", gövdesiyle "yeryüzünü" ve dal ve yapraklarıyla da "gökyüzü" şeklindeki "üçlü" tasnifini şahsında birleştiren bir yaşam sembolü ve kutsalı belirleyen, merkezi oluşturan axis mundi olarak "hayat ağacı" şeklindeki kabullerin "kayın ağacı" etrafında toplanması sonucunun nedenleri üzerinde yeterince durulmamıştır.

Kayın kelimesinin bütün Türk dillerindeki yaygınlığı, eskiliğinin ve erken dönemden itibaren Türk düşüncesindeki öneminin kolay kabul edilebilecek bir göstergesidir. Aynı şekilde "kayın" kelimesinin "kadın" anlamına gelmesi de onun doğurganlığının, dolayısıyla bir köken mitinin kaynağına dönüşmesinin doğal sonucudur. Ancak, asıl cevaplanması gereken soru; "neden kayın ağacı veya niçin kayın ağacı bu şekilde adlandırılarak etrafında söz konusu köken mitleri ve buna bağlı olarak çeşitli ritüeller ortaya çıkmış ve bu ağaç mitik zamanlardan beri gittikçe büyüyen bir kültün objesi olmuştur?" şeklindeki soru olmalıdır. 

Bu sorunun cevabını ve makalenin devamını merak ediyorsanız, okumak için linki tıklayınız: 


Kayın ağacının pek bilinmeyen bir yüzü de, kabuk ve yapraklarıyla şifa dağıtmasıdır. Adeta tek başına bir eczanedir. Şimdi bu yeşil eczaneden şifa niyetine bir ilaç alalım. İlacımızın adı kayın sakızı olsun.

Kayın Sakızı
Sakız fabrikalarında üretilen ve çiğnendikçe lastik gibi uzayan sakızların haricinde, doğal yöntemlerle üretilen ya da doğadan ağıza  aracısız ulaşan sakızlar vardır; kenger  sakızı (kenger bitkisinden elde edilir), sakız ağacından elde edilen damla sakızı ve çam sakızı. Peki kayın ağacından elde edilen kayın sakızını duydunuz mu hiç? Duymadıysanız eğer yazımı okumaya devam. Benim için kayın sakızı ve çam sakızı demek, çocukluğumun en güzel yıllarını hatırlamam demek, çocukluğumun geçtiği cennet yerlerde yeniden  yaşamam demek...

Şimdi, halk arasında kara sakız da denilen kayın sakızının nasıl yapıldığını, çocukluktaki gözlemlerime dayanarak anlatabilirim. :)

Kayın ağacının üst kabuğunun altındaki ikinci kabuk soyularak bir kapta biriktirilir. Bu işlem yapılırken ağaca zarar vermemek için özen gösterilir. Toplanan ağaç kabukları (kalın talaş halindedir), ateşte kızdırılmış ve içinde tereyağı bulunan toprak güveçlere konulup karıştırılır. Kayın ağacı kabukları siyah renge dönüşene kadar kavurmaya devam edilir. Siyah renge dönüşen (katran karası) ve sakız haline gelen kabukların üstüne biraz su ilave edilerek soğutulur ve güveçten alınır. Kayın sakızımız çiğnenmek üzere hazırdır artık. 

Kayın sakızının iltihaplı yaraların üstüne konularak, kısa sürede iltihabın dışarı akıtılmasında kullanıldığı, eklem ve romatizma hastalıklarına da iyi geldiği (ağrıyan bölgeye kayın sakızı yapıştırılır) hatıralarım arasında yer almaktadır.


Kayın sakızı yapılması. (arsiv.kuzeyanadolugazetesi.com

Doğadaki doğal sistemin korunması ve bozulmaması için kayın ağaçlarına gereken ilgiyi göstermeliyiz. Bu sayede etkili bir oksijen kaynağı olan kayın ağaçlarından en verimli şekilde yararlanabiliriz. Kayın ağaçları aldığımız nefestir, diğer tüm ağaçlar gibi...


Not: Thomas Adams ve oğlu Küçük Tom, 1869 yılında tekerlekler için yeni bir lastik üretme umuduyla Meksika'dan ağaç özsuyu getirtti. Thomas, dalgınlıkla reçineden bir parça kopardı ve çiğnemeye başladı. "Hey, hiç de fena değilmiş!" dedi. Kısa bir süre sonra New York'un bir numaralı Adams Sakızları'nı üretmek için fabrika kurdular.
( www.ensonhaber..com 5 adımda sakız nasıl yapılır)









1 yorum:

  1. Kayın ağacına olan tutkumu ve hayranlık derecesindeki sevgimi perçinledi yazdıklarınız.

    Teşekkür ederim, sağolun.

    YanıtlaSil