1 Kasım 2016 Salı




SAFRANBOLU KÖŞK VE KONAKLARININ TABAKHANELERLE DANSI







Safranbolu. Bu şirin ilçemize kaç kez gittiğimi hatırlamıyorum. Osmanlı döneminden kalma evleriyle ünlü olan Safranbolu, UNESCO tarafından 1994 yılında Dünya Miras Şehri olarak koruma altına alınmıştır. 18. ve 19. yüzyıl Osmanlı kent dokusunu günümüze taşıyan Safranbolu Evleri, ilçenin simgesi niteliğinde adeta. Evlerinin yanı sıra safran çayı ve lokumuyla da ünlü olan Safranbolu' da, Ülkemizin 4. büyük mağarası olan Bulak Mencilis Mağarası, İncekaya Su Kemeri,Kristal Cam Teras, Tokatlı Kanyonu, Hıdırlık Tepesi ve Yörük Köyü (bu köyde dünyaca ünlü sopranomuz Leyla Gencer 'in doğduğu ev vardır) görülmesi gereken yerlerin başında gelmektedir.

Safranbolu' yu gezdim, gördüm, Tokatlı Kanyonu'nda yürüdüm ve tarihine ait bilgi edindim. Dolayısıyla ilçe hakkında bilmediğim yok sanıyordum. Ta ki bir bilgi yarışmasında sorulan tabakhane ile ilgili sorunun cavabını araştırıncaya kadar. Meğer, Safranbolu Osmanlı döneminde tabakhaneleriyle meşhurmuş. Ve bugüne kadar ulaşan bir deyime de ev sahipliği yapıyormuş: Anlamını bilerek ya da bilmeyerek kullandığımız "Tabakhaneye bok yetiştirmek" deyimine. İşte bu deyimin öyküsü:

Tabakhane, deri tabaklanan fabrikaya verilen addır. Her türlü hayvanın postu buraya yaş ya da tuzlanmış deri olarak gelir ve çeşitli aşamalardan geçtikten sonra tabaklanmış ya da bitmiş deri olarak fabrikadan çıkar. Deri tabaklanmasında esas derinin organik bir nesneden inorganik bir nesneye çevrilmesidir. Tabakhane debbağhaneden gelen bir kelimedir. Debbağ eski dilde deri işleyen kişiye verilen isimdi, bu işin yapıldığı yere de debbağhane denirdi. Günümüzde ise bu kelime tabakhane olarak gelmiştir. Osmanlıda debbağlık önemli zannaatlardan biriydi. Mesleğin ahilik ocakları vardı, bu işin piri de ahi Evrandı. Deri işlemesi meşakkatli, emek isteyen ve severek yapılması gereken bir iştir. Deri çeşitli kimyasal ve fiziksel işlemlerden geçerek bir mamül olur ve bizim hizmetimize sunulur. Her işlemin kendine has önemi vardır. Bir işlemi yanlış veya eksik yapmak deriyi kullanılamaz hale getirebilir. Osmanlı döneminde deri tekeli vardı...Safranbolu' da derinin tabaklanması olabilmesi için o dönemin ileri gelenleri çeşitli tedbirler almışlar...Safranbolu' da tabaklanmayan deriyi satanlardan o dönemin tüccarları alış veriş yapmazlar ve mecburen Safranbolu' da deriyi tabaklananlar satılırdı. O dönem çok para kazanan Safranbolu iş adamları köşkler, konaklar ve 99 odalı evler yaptırmış... Bazı evlerin içine çeşme dahi getirilmiştir.










Safranbolu' da taze köpek dışkısı için tabakhanelerde yaygın olarak binlerce köpek beslenirmiş. Ham deri, kıllardan, yağ ve et tabakalarından mekanik olarak temizlendikten sonra kimyasal olarak işlendiği sama safhasında, taze köpek dışkısı enzimlere ihtiyaç duyulduğundan, tabakhanelerin olduğu yerleşim yerlerinde çoluk çocuk ellerinde teneke maşrapalar, köpek dışkısı toplarlar, sama işlemi ancak dumanı tüten taze dışkı ile yapılabildiğinden koşa koşa tabakhanelere yetişirlermiş...

Hayvanların derilerinin işlendiği atölyeler köpek dışkısı için yanar tutuşurlarmış. Çünkü bir tek taze köpek dışkısı içinde bekletilen deri yumuşacık, kıl köklerinden arınmış, gözenekleri açık, ince, homojen yani kaliteli olabilirmiş. Bu nedenle köpek çiftlikleri kurulmuş...Binlerce köpek beslenmiş, üretilmiş ve hatta köpeğin dışkısını sıcak ve kurumadan yetiştirmek için sistemli bir iş örgütlenmesi kurulmuştur.

Bugün dericilik tamamen ölmüş olup, yapay olarak yeni kimyasallarla da aynı sonuç elde edilmeye başlanınca köpeklerin de, dışkı toplayıcıların da pabucu dama atılıvermiş. 

"Tabakhaneye bok yetiştirmek" de yeni kuşakların nereden geldiğini bilmediği, merak ettiğini de sanmadığım bir deyiş olarak - belki de içinde bok kelimesi geçtiğinden günümüze kadar gelebilmiş.

Safranbolu' da deriyi işleyip kullanılabilir hale getiren meslek erbabına. "Tabak mısın, it bokuna muhtaçsın." denirmiş.

Öyküyü okudunuz. Safranbolu köşk ve  konaklarının ihtişamının tabakhanelerden elde edilen paradan (zenginlikten) kaynaklandığını  söylemek sanırım yanlış olmaz. O zamanlar hızlı koşanlara, bugün ise deli gibi araba sürenlere "Tabakhaneye bok mu yetiştiriyorsun?" denilmesi  buradan gelmektedir.


Kaynak: tr.wikipedia.com

Photos: ntv.com.tr







3 yorum:

  1. "Tabakhaneye bok yetiştirmek" deyişinin dericilik ile olan ilgisini biliyordum. Ancak Safranbolu'nun bu işin tekeli olduğunu yazınızdan öğrendim. Artık güzel Safranbolu konaklarına bakarken, adamlar hayvan dışkısından köşk yapmış diye aklımdan geçireceğim :))

    YanıtlaSil
  2. Very interesting.
    Thanks very much

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dear my friend Beatriz, thank you very much for your comment. It made me very happy to read the blog post from Uruguay. Hello to Uruguay from Turkey and love.

      Sil