19 Ekim 2015 Pazartesi




TÜRK DOKTORLARDAN YÜZ FELCİ TEDAVİSİNDE ÖNEMLİ ADIM


Okuyacağınız haber yazım güzel ülkemde bilime, bilim insanlarına verilen değeri göstermesi bakımından önemlidir. Sürekli "beyin göçü"nden söz eder dururuz da bunun nedenlerini ya yüzeysel tartışırız, ya görmezden geliriz, ya da çözüm üretmekten kaçınırız beyin göçünü önlemek için. Ancak yurt dışında yaşayan bir bilim insanımız uluslararası bir ödül aldığında onu hatırlar, gurur duyarız. Ödülü almasa o bilim insanımızın yaşadığından bile haberimiz yoktur. Bu yıl Kimya Dalı' nda Nobel Ödülü' nü paylaşan Aziz Sancar ve Kuantum fiziği üzerine çalışan genç bilim insanı Mete Atatüre' nin başarılarını buna örnek gösterilebiliriz.

Bir başka örnek; eğer kardeşim olmasaydı yaptığı projeden ve aldığı ödülden haberimin olmayacağı bir başarı öyküsü. Her bilimsel çalışmada  birden fazla insanın emeği vardır ve alınan ödül aslında hepsine aittir. İşte yüz felci tedavisinde önemli bir adım atan ve dünyaca ünlü Politzer Ödülü' nü alan 5 Türk Doktor' unun bu başarısını AA haber yaptı. Kardeşimden dolayı biliyorum; ülkemizde bilimsel araştırmalara ayrılan maddi kaynakların yetersizliğini, zor koşullarda gece-gündüz çalışıldığını, adeta kısıtlı olanaklarla mucizeler yaratıldığını. Ve inanıyorum ki bu bilim insanlarına gereken destek ve maddi yardım sağlansa tıp ve genetik alanında çığır açacaklardır dünyada...Umarım bu başarılı bilim insanlarımızı da ülke dışına gitmek zorunda bırakmayız. 


Politzer Ödülü alan bu 5 Türk Doktoruna başarılarının devamını diliyor, "Yüz Felci Tedavisinde Önemli Bir Adım" olan projelerini Anadolu Ajansı Haber Bülteni' nde yer aldığı gibi  aynen aktarıyorum.


Gaziosman Paşa, Celal Bayar ve Ege Üniversitesi' nin iş birliğinde 5 doktor tarafından yürütülen bilimsel çalışmada, yüz felci tedavisinde kortizon yerine oksitosin hormonu ve "resveratrol" adlı antioksidan maddenin, yan etkisi olmadan daha etkin şekilde kullanılabileceği tesbit edildi.


Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd.Doç. Oytun Erbaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Yüz felci geliştirilen deneysel sıçanlarda oksitosin ve resveratrolün tedavi etkinliğinin araştırılması" isimli çalışmalarıyla 14 Kasım 2013' te, uluslararası Otolojik Cerrahi Derneğinden kulak burun boğaz hastalıkları dalında Politzer Ödülü kazandıklarını söyledi.


Politzer Ödülü' nün 1992 yılından beri 2 yılda bir verilen uluslararası tıp ödülü olduğunu belirten Erbaş, çalışmalarının çok sayıda ülkeden gelen farklı araştırmalar arasından seçildiğini ifade etti.


Erbaş, çalışmada, kendisinin yanı sıra Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Ana Bilim Dalı' ndan Prof. Dr. Onur Çelik ve Uzm. Dr. Gökçe Tanyeri ile Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Histoloji ve Embriyoloji Ana Bilim Dalı' ndan Yrd. Doç. Özlem Yılmaz Dilsiz ve Uzm. Dr. Fatih Oltulu' nun görev aldığını söyledi.


Yüz felcinde yeni tedavi yöntemleri bulmak için bu çalışmayı yaptıklarını kaydeden Erbaş, " Çalışmada ispatladığımız iki tedavi ajanı var. Bunlardan birisi, doğum sırasında salgılanan ve annelik hormonu olarak bilinen oksitosin, diğeri de gıdalarda özellikle renkli gıdaların çekirdeğinde, üzümde, kayısı çekirdeğinde bulunan resveratrol denilen maddeysi" diye konuştu.


Çalışmalarının yaklaşık 4 ay sürdüğünü ifade eden Erbaş, deney farelerinde "fasial yüz felci modeli" oluşturduklarını ve bu rahatsızlığı oksitosin ve resveratrolle tedavi ettiklerini belirtti.


Rutin tedavide kullanılan kortizonun bazı dezavantajları olduğunu savunan Erbaş, şunları kaydetti:


"Kortizon kullanan hastalarda vücutta tuz ve su tutulmasına bağlı olarak hipertansiyon oluşuyor, aynı zamanda enfeksiyon riskini de artırıyor. Onun için bazı hastalarda kortizon kullanımı sınırlanmaktadır. Bir de kortizon, hastalarda yüzde 100 olumlu yanıtlar vermemekteydi. Bizim ise tedavimizde kullandığımız oksitosin doğal bir madde. Yan etkileri hemen hemen hiç yokmuş gibi, resveratrol da doğal bir madde, gıdalarda bulunuyor. Çalışmamızda oksitosin ve resveratrolün kortizona göre yüz felcini daha hızlı iyileştirdiğini kanıtladık.

Geliştirdiğimiz tedavinin üstünlüğü, hem tansiyonu yükseltmemesi hem de bağışıklık sistemini bozmadığı için hastanın enfeksiyon riskini artırmamasıdır."

"Oksitosin, son yıllarda birçok hastalıkta denenen bir ajandır."


Oksitosin hormonu hakkında bilgi veren Erbaş, özellikle doğum esnasında ve doğum sonrasında oksitosinin önemli rol oynadığını ifade ederek, "Doğum esnasında serviks ve uterusun gerilmesiyle çok miktarlarda salınır, rahim kaslarının kasılmasını uyarır ve doğumu kolaylaştırır. Doğumdan sonra ise meme başı uyarısıyla sütün salınımını sağlayarak emzirmeye yardımcı olur." diye konuştu.


Yrd. Doç. Dr. Erbaş, şu bilgileri verdi:


"Deney hayvanları üzerinde yaptığımız çalışmalarda, oksitosin hormonunun Parkinson hastalığında oluşan sinir hücresi hasarını azalttığını, epilepsi nöbeti gelişmesini azaltıp durduğunu, endometriozis denilen kasık ağrısı ve kısırlıkla sonuçlanan kadın hastalığına iyi gelip çikolata kistlerini azalttığını gösterdik. Bu bulgularımız, uluslararası tıp dergilerinde yayınlandı. Oksitosin, son yıllarda birçok hastalıkta denenen bir ajandır. Oksitosin gelecekte de Parkinson, Epilepsi, Endometriozis, yüz felci gibi hastalıkların tedavisinde kullanılabilecek doğal bir tedavi ajanıdır.


Araştırma sonucunu okudunuz. Bu 5 doktor arasında yer alan sevgili kardeşimin başarısıyla hem kendi adıma hem de rahmetli annem ve babam adına gurur duyduğumu söylersem, bunu hoş görürsünüz sanırım. :)





1 yorum:

  1. Ablacım ben de hem seninle hemde , kardeşimle gurur duyuyorum sevgiler.LEMOŞ

    YanıtlaSil