13 Ekim 2015 Salı

Bela Bartok´un derlemelerinden Mâvilim türküsü





BELA BARTOK' UN TÜRKÜLERİ

1936'nın baharında, Halkevleri' nin daveti üzerine gelmişti Bela Bartok. Uzmanıydı halk müziklerinin ve Anadolu' nun da türkü izini sürmesi istenmişti ondan.Zaten ülkede yeni bir kültürün inşaası sürüyordu. İkinci Savaş' ın ve faşizmin kapıya dayandığı tedirgin ülkelerden Macaristan' dan gelmişti.

Ön bilgiyle bir bölge seçti. Karacaoğlan ve Dadaloğlu' nun dağlarında türkü yaktığı Adana. Ve tabii ki Çardak Köyü...

Adnan Saygun' la zor yollara koyuldular, elde kayıt cihazları, bazen araba bazen eşek sırtında bazen yürüyerek vardılar dağlara. Şaşkındı köylüler, ama misafirperverlik zievedeydi. Kayıt başladı dilden dile, bir kuyumcu titizliğiyle.

Ama zor geçiyordu kayıtlar. Erkeklerin tarladan dönüşü bekleniyor, kadınlarınsa evlerinden köy meydanına çıkıp ikna edilmesi. İkna zordu, bir de bir köy efsanesi alıp yürümüştü. Sanki o ağıt ve türküler kayıt cihazına geçince köylülerin sesini yutacak diye düşünmüşlerdi... Ama sonunda derleme bitti. Bartok hayatının en mutlu günlerini geçirmişti Adana' nın köylerinde.
Yüzlerce türkü taş plaklara kaydedildi.

O türkü ve ağıtlar bugünlere kalan ve Çukurova' nın yazı efendisi Yaşar Kemal' e ışık veren.

Evet Bartok' un notları mükemmeldi, kaynak tamamdı ama savaşın kavurduğu ülkesine, Macaristan' a dönmek istemiyor, Anadolu' da kalmak geçiyordu gönlünden. İş bulup yerleşmek istedi ama olmadı, oldurulamadı!

Zaten, Türkiye  savaşın etrafında satranç oynamak durumuna gelmişti. Bartok' un gönlünden geçenler fark edilmedi bu hay huy içinde.

Barış ve türkü diye diye önce Macaristan' a gitti, ardından Amerika' ya göçtü 1940' ta. Beş yıl sonra da hayattan göçüp gitti.

Yaşar Kemal' se içinden dev romanlar çıkacak olan Bartok ışıklı Ağıtları' nı, yayınlayacaktı aynı yıl.

Ve zaten sonraki o dev romanlarda da, yani İnce Memed' lerde, Efsaneler' de Bartok' un izleri hep olacaktı, sanki Bartok' a teşekkür niyetine...

Ve hayat ki yıllar gelip geçecek, o ağıtlardan ve Bela Bartok hazinelerinden binlerce türkü popülerleşecek, o türküleri söyleyenlerin pek çoğuysa Bartok' tan bihaber kalacaktı.


Nebil Özgentürk
Türkiye' nin Hatıra Defteri (1923' ten Günümüze)
DenizKültür Yayınları




2 yorum:

  1. Sizin sayfanızı çok seviyorum, çünkü burada karşıma ne çıkacağı hiç belli değil, karşılaştıklarım ise öğretici, şaşırtıcı, hüzünlendirici, sevindirici olabiliyor. Mesela bu yazının Yaşar Kemal okuma isteğimi arttırdığı gibi. Emeğinize sağlık...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim, güzel yorumunuz için. Bir kitap kurdu olarak ben de sizin sayfanızı beğeniyorum, yararlanıyorum yazdıklarınızdan.
      Sahip olduğum ve gururlandığım kocaman kütüphanemden seçtiğim, duyulmamış ya da az duyulmuş olduğuna inandığım bilgileri paylaşıyorum yalnızca. Okunması ve beğenilmesi beni mutlu ediyor. :)

      Sil