25 Şubat 2013 Pazartesi




 KISKANÇLIK
 
"Her insan kendisinin tamamen mantıklı olduğunu ama diğerlerinin çok mantıksız hareket ettiğini düşünür. Thomas Hobbes insanların birbirlerinin güzelliğini, zenginliğini, gücünü, etkinliğini, başarısını ve bunun gibi özelliklerini kıskanmaya meyilli olduğunu haklı bir biçimde gözlemlemiş ama asla bir başkasının akıllılığını kıskanan birine rastlamadığını da hemen belirtmişti. Bu sözler insanın gurur ve küstahlığın bir karışımı olan kibrini çok iyi özetliyor." ( Lou Marinoff- Felsefe Hayatınızı Nasıl Değiştirir?)
 
Doğru düşünmenin yolu ve yöntemini bilenler mantıklı düşünen insanlardır. Ancak, bazen irade ve yargıları aşan güçlü bir coşku, güçlü bir istek duyduğumuzda içimizde( aşık olmak, kıskançlık, öfke v.b) mantık devre dışı kalır. İşte, mantık ve tutku arasındaki bu bitmek bilmeyen çekişmede; kısa vadede tutku mantığa egemen olur, uzun vadede de mantık tutkuya.
 
Tutku yok edilmemeli, yok edilirse; dünya insanların değil, robotların hüküm sürdüğü bir yere dönüşür. O halde mantık ve tutkuyu dengelemek için nasıl davranmalı, ne yapmalıyız? Cevabı Benjamin Franklin verir: " Tutkunuzla hareket edecekseniz, bırakın dizginleri mantığınız tutsun."
 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder