SADAKO VE KAĞITTAN BİN TURNA KUŞU EFSANESİ
Sadako Sasaki
Bilindiği üzere II. Dünya Savaşı'nın son aşamasında Amerika Birleşik Devletleri Japonya'ya iki atom bombası attı: Kod adı Little Boy olan uranyum tipi atom bombasını 6 Ağustos 1945'te Hiroşima'ya, üç gün sonra 9 Ağustos 1945'te kod adı Fat Man olan plütonyum bombasını da Nagasaki'ye attı. Bu iki atom bombası, hedeflerini tamamen imha etti, onbinlerce ölü ve yüzbinlerce yaralı bıraktı ardından.
Hiroşima'ya atom bombası atıldığında, Sadako Sasaki henüz bir yaşında bir bebekmiş. Bomba, Hiroşima'daki evlerinin bir mil uzağında patladığı için yaralanmamış. Ancak Sadako on bir yaşına geldiğinde birdenbire hastalanmış. Doktorlar, Sadako'ya "atom bombası hastalığı" adı verilen kan kanseri(lösemi) teşhisi koymuşlar.
Hastanedeki doktorlar, çaresizce küçük kızın ölümü için gün sayarlarken Sadako yüzünde gülücüklerle hastane koridorlarında koşup oynuyormuş. Hastanede en sevdiği kişi ise seksen yaşlarında kendisi gibi kanser olan yaşlı bir kadınmış.
Yaşlı kadın ölmeden hemen önce yanında bulunan Sadako'ya "Benim için çok geç ama, bizim inanışımıza göre; eğer bir kişi kağıttan 1000 tane turna kuşu yaparsa, her istediği kabul olur. Ben yapamadım ama sen yap ve kurtul" demiş ve son nefesini vermiş.
Bunun üzerine Sadako hastalığını cesaretle karşılayıp, kağıt turnaları katlamaya koyulmuş. Turnalar tüm dünyada uçabilsinler diye de her bir turnanın kanatlarına "huzur" diye yazmış.
Bu hazin öykü önce yerel, sonra da uluslararası basında yer almış. Dünyanın dört bir yanından insanlar Sadako'ya kağıttan turna kuşu göndermeye başlamışlar. 25 Ekim 1955 günü Sadako son saatlerini 644. kuşu yaparak geçirmiş.
Hemşireler ve hastabakıcılar postadan gelen yüzlerce origami kuşu ile odasına girmişler. Fakat Sadako yüzünde hafif bir gülümseme ile çoktan hayata veda etmiş. Postacılar aylarca kağıttan turna kuşu taşımışlar hastaneye. Sadako'nun arkadaşları da eksik kalan 356 turnayı katlayıp onunla birlikte gömmüşler.
Sayısı milyonlara ulaşan turna kuşları, bu gün Japonya'da bir müzede sergileniyor.
O günden bu yana turna kuşu barışın ve nükleer silahsızlanmanın simgesi olur. Arkadaşları Sadako'nun ve atom bombasından ölen bütün çocukların anısına bir anıt diktirebilmek için ülkenin dört bir yanından para toplarlar. Ve toplanan paralarla yapılan anıt, 1958'de Sadako Sasaki anısına Hiroşima'da Barış Park'ında törenle açılır.
Ayrıca Sadako'nun ABD'de Seatle Barış Park'ında da bir heykeli bulunmakta.
Her yıl Barış Günü olan 6 Ağustos'ta dünyanın dört bir yanından çocuklar yaptıkları kağıttan binlerce turna kuşunu Sadako'nun Hiroşima'daki anıtına gönderirler.
Nazım Hikmet Sadako'nun hikayesinden çok etkilenmiş ve 1956'da kaleme aldığı "Kız Çocuğu" şiirini onun için yazmış. Nazım Hikmet şiirinde Sadako Sasaki'nin yedi yaşında olduğunu yazmış; ses uyumuna uysun diye. Oysa Sadako öldüğünde on bir yaşındaymış. Nazım'ın "Kız Çocuğu" şiiri, savaş karşıtı bir mesaj olarak büyük başarı kazanmış ve bir çok sanatçı tarafından bestelenmiştir.
İşte o bestelerden birini dinlemek için linki tıklayınız:
Joan Baez
https://www.youtube.com/watch?v=G3I4OnAuZIo
Not: Sadako Sasaki'nin kısa yaşamı ABD'li yazar Eleanor Coerr'in 1977 yılında yazdığı "Sadako ve Kağıttan Bin Turna Kuşu" kitabı ile tüm dünya tarafından tanınır.
Kaynaklar
-- Osman Balcıgil - İpek Sabahlık, s: 366 (Destek Yayınları)
--1000kitap.com
Görseller, Google görsellerden alınmıştır.
Hiroşima'ya atom bombası atıldığında, Sadako Sasaki henüz bir yaşında bir bebekmiş. Bomba, Hiroşima'daki evlerinin bir mil uzağında patladığı için yaralanmamış. Ancak Sadako on bir yaşına geldiğinde birdenbire hastalanmış. Doktorlar, Sadako'ya "atom bombası hastalığı" adı verilen kan kanseri(lösemi) teşhisi koymuşlar.
Hastanedeki doktorlar, çaresizce küçük kızın ölümü için gün sayarlarken Sadako yüzünde gülücüklerle hastane koridorlarında koşup oynuyormuş. Hastanede en sevdiği kişi ise seksen yaşlarında kendisi gibi kanser olan yaşlı bir kadınmış.
Yaşlı kadın ölmeden hemen önce yanında bulunan Sadako'ya "Benim için çok geç ama, bizim inanışımıza göre; eğer bir kişi kağıttan 1000 tane turna kuşu yaparsa, her istediği kabul olur. Ben yapamadım ama sen yap ve kurtul" demiş ve son nefesini vermiş.
Bunun üzerine Sadako hastalığını cesaretle karşılayıp, kağıt turnaları katlamaya koyulmuş. Turnalar tüm dünyada uçabilsinler diye de her bir turnanın kanatlarına "huzur" diye yazmış.
Bu hazin öykü önce yerel, sonra da uluslararası basında yer almış. Dünyanın dört bir yanından insanlar Sadako'ya kağıttan turna kuşu göndermeye başlamışlar. 25 Ekim 1955 günü Sadako son saatlerini 644. kuşu yaparak geçirmiş.
Hemşireler ve hastabakıcılar postadan gelen yüzlerce origami kuşu ile odasına girmişler. Fakat Sadako yüzünde hafif bir gülümseme ile çoktan hayata veda etmiş. Postacılar aylarca kağıttan turna kuşu taşımışlar hastaneye. Sadako'nun arkadaşları da eksik kalan 356 turnayı katlayıp onunla birlikte gömmüşler.
Sayısı milyonlara ulaşan turna kuşları, bu gün Japonya'da bir müzede sergileniyor.
O günden bu yana turna kuşu barışın ve nükleer silahsızlanmanın simgesi olur. Arkadaşları Sadako'nun ve atom bombasından ölen bütün çocukların anısına bir anıt diktirebilmek için ülkenin dört bir yanından para toplarlar. Ve toplanan paralarla yapılan anıt, 1958'de Sadako Sasaki anısına Hiroşima'da Barış Park'ında törenle açılır.
Ayrıca Sadako'nun ABD'de Seatle Barış Park'ında da bir heykeli bulunmakta.
Her yıl Barış Günü olan 6 Ağustos'ta dünyanın dört bir yanından çocuklar yaptıkları kağıttan binlerce turna kuşunu Sadako'nun Hiroşima'daki anıtına gönderirler.
Nazım Hikmet Sadako'nun hikayesinden çok etkilenmiş ve 1956'da kaleme aldığı "Kız Çocuğu" şiirini onun için yazmış. Nazım Hikmet şiirinde Sadako Sasaki'nin yedi yaşında olduğunu yazmış; ses uyumuna uysun diye. Oysa Sadako öldüğünde on bir yaşındaymış. Nazım'ın "Kız Çocuğu" şiiri, savaş karşıtı bir mesaj olarak büyük başarı kazanmış ve bir çok sanatçı tarafından bestelenmiştir.
İşte o bestelerden birini dinlemek için linki tıklayınız:
Joan Baez
https://www.youtube.com/watch?v=G3I4OnAuZIo
Kaynaklar
-- Osman Balcıgil - İpek Sabahlık, s: 366 (Destek Yayınları)
--1000kitap.com
Görseller, Google görsellerden alınmıştır.
Çok hüzünlendim desem...Nazım Hikmetin bu şiiriyle lisede şiir yarışmasında birici olmuştum.Umarım savaşlar biter...savaşsız bir Dünya haualimizdir.Teşekürler emeğinize sağlık.
YanıtlaSil