23 Ağustos 2017 Çarşamba




ÇİÇEKLERE YAKIŞTIRILAN İSİMLER:
DULAVRAT OTU, DÖVÜLMÜŞ AVRAT OTU, 
KADIN TUZLUĞU

Başlığı okuyunca, nereden buldunuz bu başlığı?, dediğinizi duyar gibiyim. Bu yakıştırmaların, bilinçaltında nasıl bir kaynaktan beslendikleri- ni merak ediyorum doğrusu ve kendimce bazı nitelemelerde bulunacağım bu konuda. Doğru veya yanlış içimden geçenleri yazacağım.

"Her kadın bir çiçektir" mottosu, özünde kadınları bakıma ve  korunmaya muhtaç varlıklar olarak gösterirken, bazı otlara halk ağzında verilen isimler ise kadınları aşağılayıcı niteliktedir. Doğa yürüyüşlerimde rastladığım ve isimlerini öğrendiğimde üzerinde düşündüğüm bazı bitkileri bu aşağılayıcı tavra örnek verebilirim: Güzelavrat Otu, Dulavrat Otu, Kadın Tuzluğu (Berberis Vulgaris), Dövülmüş Avrat Otu, Loğusa Otu gibi. 

Anadolu'da karı, eş anlamında kullanılan ''avrat'' sözcüğünden hoşlanmadım hiçbir zaman. Bana sanki "kaşık düşmanı" da denilen kadını küçümseme olarak gelmiştir bu sözcük. Arapçadan dilimize geçen "avrat" sözcüğünün halk ağzından anlamlarını araştırınca, erkeklerle alay etmek için de kullanıldığını gördüm. Örneğin, karısının sözüyle hareket eden erkeklere ve çok konuşkan, geveze, dedikoducu erkeklere de avrat deniliyormuş meğer. Yani bu sözcükten hoşlanmamamın haklı bir gerekçesi varmış.

Bilimsel adı Atropa belladonna olan bitki (İtalyanca belladonna, güzel kadın demek) her nasılsa İtalya'dan ülkemize yaptığı uzun yolculuk sonrası güzelavrat oluvermiş. Kadını şeytan olarak nitelendiren mantaliteye sahip olanların bu çok zehirli ota "güzelavrat" adını vermesi tesadüf olabilir mi? Hiç sanmıyorum. "Dışı seni, içi beni yakar" misali görünümü çok güzel, albenisi yüksek güzelavrat otunun cazibesine kapılıp da çiçeklerine dokunduğunuzda ya da meyvesini yediğinizde farkında olmadan zehirleniyorsunuz demektir. Hem de çok güçlü bir zehirle, ki bu zehirin adı atropindir. Siyah renkte kiraza benzeyen meyveleri olan, mor renkli çiçekler açan, boyu 1,5 metreye kadar ulaşabilen, nahoş kokulu ve zehirli bir bitki olan güzelavrat otunun kök ve yaprakları ilaç yapımında kullanılır. Özellikle, ağrı kesici ilaçların üretiminde bu ottan faydalanılır.



güzelavrat otu

Adı ''dulavrat'' olan bir diğer ot ise, çok eski zamanlardan beri bilinen ve hem doğu, hem de batı kültürlerinde alternatif tıpta kullanılan adeta mucize bir bitkidir. Latince adı Arctium lappa olan dulavrat otu papatyagiller familyasından olup soğuğa ve kötü hava koşullarına oldukça dayanıklıdır. Kim bilir, belki bu dayanıklılığından dolayı "dulavrat" diye adlandırılmıştır bu bitki. Hani dul kalan kadınlar her işlerini kendileri yapmak, kendi omuzlarında yükselmek için güçlü olmak zorundadırlar ya, o nedenle! Halk ağzında bu otun hepsi birbirinden manidar çeşitli adları vardır; dulkarı gömleği, hanımyaması, pıtrak gibi. Şimdi bu mucizevi bitkiye yakıştırılan isimler, kadınları küçümseyici ve aşağılayıcı isimler değil midir?

Bazı mutfaklarda dulavratotu sebze olarak kullanılır. Enginara benzetilen tadıyla dulavrat otunun kökünün besin değeri yüksektir. Bu nedenle sağlıklı yaşam diyetlerinde adına sıkça rastlanır. Dulavrat otu ve güzelavrat otunu kullanmadan önce mutlaka bir uzmana danışılmalıdır. Ordan burdan duyup aktardan alınıp kullanılabilecek bitkiler değildir bunlar.


dulavrat otu


Batı kültüründe, çiçeklere verilen isimler; Bella donna (güzel kadın), Madonna lily(beyaz zambak) iken (Madonna, Meryem Ana'ya verilen ad) bizim kültürümüzde bu çiçek ve bitkilerin güzelavrat, dulavrat, dövülmüş avrat ve kadın tuzluğu isimleriyle anılması sizce de rahatsız edici değil mi? Sanırım bu isimleri verenler, bitkiler dünyasında bile olsa "erkek" hegemonyasının sürmesini isteyenlerdir.



Dövülmüş Avrat Otu



Kadın Tuzluğu


Görseller alıntıdır.




1 yorum: