BİR KİTAP TANITIMI
Bilgi pahalı olabilir, ama cehaletten çok daha ucuzdur.
Faydacı der ki: "Gerçekler değiştiğinde fikrimi değiştiririm."
Dogmacı der ki: "Ben kararımı verdim, gerçeklerle kafamı karıştırma."
İlk kez, satın aldığım bir kitabı okuyup bitirmeden tanıtımını yapmanın heyecanını duyuyorum. Elimde okumayı bekleyen hatırı sayılır miktarda kitap olmasına rağmen, kitapçıya girdim ve ne var ne yok diye kitapçı raflarını taradım; yeni çıkanları, çok satanları. Sonra, indirimde olan kitaplara baktım. İşte "Zırvalar"ı böyle gördüm. Kıyıda köşede sıkışıp kalmıştı sanki. Kitabı elime alıp incelediğimde, alanlarında uzman ve dünyaca ünlü dokuz bilim adamı tarafından yazıldığını gördüm. Bu bilim adamlarının biyografilerini okuyunca da ilgimi çekti zırvalar. Kitap, "Kıyamet gözlükleriyle dünya" başlık yazısıyla başlıyor ve "Kıyamet yakın değil...Dünyanın sonu gelmedi..."arka kapak yazısıyla bitiyordu. İlginç geldi içindeki konular ve kitabı satın aldım. Diğer kitaplarımın yanına, okumada öncelikli sıraya yerleştirdim.
İşte arka kapak yazısıyla "Zırvalar"ın tanıtımı:
"Kıyametin eşiğinde olduğumuz fikri tarihin kendisi kadar eskidir. Kalkınma ve gelişme yolunda atılan her adım, doğa ile uyum içinde olduğu iddia edilen ilkel bir yaşam tarzından vazgeçmememiz gerektiği iddiasıyla karşı karşıya geliyor. Sanayileşme, modern tarım yöntemleri, genetiği değiştirilmiş ürünler, bilimsel tıp, nükleer enerji ve içten yanmalı motor uygarlığın sonunun işaretleri olarak kabul ediliyor. Günümüzde politikacılar ve etkili lobi örgütleri bu korku üzerine oynuyorlar. Bizi, ürettiğimiz karbondioksitin neden olduğu kaçınılmaz küresel ısınma felaketi ile korkutuyorlar. Obezite salgınının çocuklarımızı yetişkinliğe ulaşamadan öldüreceğini iddia ediyorlar. Doyumsuz hayat tarzımızla dünyanın değerli kaynaklarını tüketmekte olduğumuzu savunuyorlar. Ve bunun gibi daha pek çok kötü senaryo...
Bu iddia ve korkuların lehinde ve aleyhindeki kanıtları daha dikkatli incelemenin zamanı geldi. Alınmış olan önlemlerin bir kısmının haklı olduğu fakat çoğunun özgürlüğümüzü kısıtladığı görülüyor. Kanıtlar, sorgulamamız ve düşünmemiz gerektiğini ortaya koyuyor. Bize verilen bilgilerin birçoğu gerçek kılığına sokulmuş hipotez veya inançlardan oluşuyor. "Bilim adamlarına" göre, özellikle "yeni araştırmalar gösteriyor ki" gibi ifadelerle başlayan veya desteklenen cümleleri daima şüphe ile karşılamalıyız.
Biz de kesinlikle suçsuz değiliz. Ne yazık ki pek çoğumuzun batıl inançları var; sorgulamıyor ve eleştirmeye korkuyoruz. Sağlığımızın ve güvenliğimizin tehlikede olduğu söylendiği anda mantıksız, eleştirmeyen ve düşünmeyen insanlara dönüşüyoruz. Ne yazık ki bu ciddi kusurumuz, insanların çoğunluğunu kandırmanın kolay bir şekilde mümkün olduğunu kanıtlıyor.
Zırvalar ve Arkalarındaki Gerçekler insanları, gerçek diye körü körüne inanılan iddiaları sorgulamaya ve düşünmeye zorluyor. Özgür bir yaşam için şüphe duymanın, sorgulamanın önemine dikkat çekiyor. Bir an için soralım: Ürettiğimiz karbondioksit küresel ısınmaya yol açar mı? Böcek ilaçları okyanuslardaki hayatı yok edebilir mi? Yiyeceklerde kullanılan kimyasallar hepimizi zehirliyor mu? Cep telefonları ve enerji nakil hatları kanser hastalığına neden olur mu? Dünya'nın kaynakları tükeniyor mu?"
Kitabın amacı; okuyucunun sorgulamasını ve gerçek olduğunu düşündüğü gerçekler üzerinde bir kez daha düşünmesini sağlamak. Bakalım kitabı okumayı bitirdiğimde kitabın bu amacına ulaşabilecek miyim ya da özgürlüğümüzü kısıtlayan yerleşik doktrinlere meydan okuyabilecek miyim?
İşte arka kapak yazısıyla "Zırvalar"ın tanıtımı:
"Kıyametin eşiğinde olduğumuz fikri tarihin kendisi kadar eskidir. Kalkınma ve gelişme yolunda atılan her adım, doğa ile uyum içinde olduğu iddia edilen ilkel bir yaşam tarzından vazgeçmememiz gerektiği iddiasıyla karşı karşıya geliyor. Sanayileşme, modern tarım yöntemleri, genetiği değiştirilmiş ürünler, bilimsel tıp, nükleer enerji ve içten yanmalı motor uygarlığın sonunun işaretleri olarak kabul ediliyor. Günümüzde politikacılar ve etkili lobi örgütleri bu korku üzerine oynuyorlar. Bizi, ürettiğimiz karbondioksitin neden olduğu kaçınılmaz küresel ısınma felaketi ile korkutuyorlar. Obezite salgınının çocuklarımızı yetişkinliğe ulaşamadan öldüreceğini iddia ediyorlar. Doyumsuz hayat tarzımızla dünyanın değerli kaynaklarını tüketmekte olduğumuzu savunuyorlar. Ve bunun gibi daha pek çok kötü senaryo...
Bu iddia ve korkuların lehinde ve aleyhindeki kanıtları daha dikkatli incelemenin zamanı geldi. Alınmış olan önlemlerin bir kısmının haklı olduğu fakat çoğunun özgürlüğümüzü kısıtladığı görülüyor. Kanıtlar, sorgulamamız ve düşünmemiz gerektiğini ortaya koyuyor. Bize verilen bilgilerin birçoğu gerçek kılığına sokulmuş hipotez veya inançlardan oluşuyor. "Bilim adamlarına" göre, özellikle "yeni araştırmalar gösteriyor ki" gibi ifadelerle başlayan veya desteklenen cümleleri daima şüphe ile karşılamalıyız.
Biz de kesinlikle suçsuz değiliz. Ne yazık ki pek çoğumuzun batıl inançları var; sorgulamıyor ve eleştirmeye korkuyoruz. Sağlığımızın ve güvenliğimizin tehlikede olduğu söylendiği anda mantıksız, eleştirmeyen ve düşünmeyen insanlara dönüşüyoruz. Ne yazık ki bu ciddi kusurumuz, insanların çoğunluğunu kandırmanın kolay bir şekilde mümkün olduğunu kanıtlıyor.
Zırvalar ve Arkalarındaki Gerçekler insanları, gerçek diye körü körüne inanılan iddiaları sorgulamaya ve düşünmeye zorluyor. Özgür bir yaşam için şüphe duymanın, sorgulamanın önemine dikkat çekiyor. Bir an için soralım: Ürettiğimiz karbondioksit küresel ısınmaya yol açar mı? Böcek ilaçları okyanuslardaki hayatı yok edebilir mi? Yiyeceklerde kullanılan kimyasallar hepimizi zehirliyor mu? Cep telefonları ve enerji nakil hatları kanser hastalığına neden olur mu? Dünya'nın kaynakları tükeniyor mu?"
Kitabın amacı; okuyucunun sorgulamasını ve gerçek olduğunu düşündüğü gerçekler üzerinde bir kez daha düşünmesini sağlamak. Bakalım kitabı okumayı bitirdiğimde kitabın bu amacına ulaşabilecek miyim ya da özgürlüğümüzü kısıtlayan yerleşik doktrinlere meydan okuyabilecek miyim?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder