NÜZHET; NAZIM HİKMET'İN 'MİNNACIK' KADINININ BİLİNMEYEN HAYATI
Nazım Hikmet'in " O mavi bir devdi. / Minnacık bir kadını sevdi." dizeleriyle başlayan şiirindeki minnacık kadını merak etmeyen yoktur sanırım. O minnacık kadın, Nazım Hikmet'in ilk eşi Nüzhet Berkin'dir. Hakkında çok az şey bilinen ama kendisinden bahsedilirken adının yanına mutlaka "hanım" eklenen. Nazım Hikmet'in şiirler yazdığı diğer kadınlar sadece adlarıyla anılırken hem de.
Cambridge Üniversitesi öğretim üyelerinden Arın Dilligil Bayraktaroğlu, Nüzhet Berkin'in yaşam öyküsünü kaleme aldığı kitabının "Sunuş" yazısında, Nüzhet Hanımı tanıyanlar, onun nezaketi, zarafeti ve ayakta kalma azmi açısından ne kadar büyük bir kişilik olduğunu bilirler diyerek kitabın adının "NÜZHET" olmasından, isminin yanına hanım koymadığı için hem ailesinden hem de okurlardan özür diler. Bu özrün nedenini kitabı okuyup bitirince anladım ve yazara hak verdim. Onun hakkında bilgi sahibi olunca, ben Nüzhet Hanım'ın azmini, kararlılığını ve hayatta dik duruşunu çok sevdim diyebilirim.
Kitap, iki bölümden oluşuyor. Birinci Bölüm, Osmanlı Günleri. İkinci Bölüm, Cumhuriyet Günleri. Dolayısıyla kitap Nüzhet Berkin'in ve yakın çevresinin yaşadıklarını anlatırken tarihimizin 1876'dan başlayıp 1987' yılına dek süren yüz yıllık sosyal, siyasal ve tarihsel değişimlerini de aktarması bakımından çok önemli.
Nüzhet Hanım'ın ailesi Kafkas göçmenidir. Annesi Hoşnaz Hanım ve ablası Kevser Hanım, öksüz kalınca küçük yaşta saraya verilirler. Annesi Hoşnaz Hanım Saray eğitimi almış ve yaşı gelince evlendirilerek saraydan çıkarılmış. Kısa bir süre sonra eşi ölmüş. İkinci evliliğini İsmet Bey'le yapan Hoşnaz Hanım'ın üç çocuğu olmuş. Kızları Melahat ve Nüzhet ile oğlu Refik.
Nüzhet 1900 yılında doğar. Aynı yıl babası ölür. Henüz yedi aylık bir bebektir. Annesi onu sarayda gördüğü eğitimle yetiştirir. Hoşnaz Hanım, büyük kızı Melahat'i İtthat ve Terakki'ye mensup "Taninci" lakabıyla anılan Muhiddin Birgen'le evlendirir ve hep beraber yaşamaya başlarlar. O sıralar Nüzhet 12 yaşındadır ve bundan sonra Muhiddin Bey'i baba olarak bilecek ve hep sevgi ve saygı gösterecektir.
Nişantaşı'nda oturdukları apartman komşusu olan Hikmet Bey'in oğlu Nazım'la çocukluk arkadaşıdır Nüzhet. Sokakta karşılaştıklarında sohbet ederler. İleriki yıllarda yolları ayrılsa da Batum'da Nazım Hikmet'le karşılaşırlar. Ve Moskova'da eğitim gören Nazım'ın yanına giden Nüzhet, orada Rus usulüne göre onunla evlenir. Ailesi ise o sıralar Bakü'dedir ve bu evliliğe babası olarak gördüğü Muhiddin Bey, sıcak bakmaz. Zaten çift de kısa süre sonra, Nüzhet'in isteğiyle ayrılırlar. Nazım Hikmet bu ayrılığı kabul etmekte zorlanır ve Nüzhet'i hicveden sövgü dolu şiirler yazar.
Nüzhet Hanım, Nazım'dan ayrıldıktan sonra Mehmet Servet Berkin ile evlenir ve ondan Güner (Baykal) ve Fatma Gülsen (Çizmeli) adlarında iki kızı olur. Sakin ve mutlu bir hayat sürdüren Nüzhet Hanım 1989'da hayata veda eder.
Eğitimli bir ailenin kızı olarak büyüyen Nüzhet Hanım, çok iyi yetişmiş, iki yabancı dil bilen (Almanca ve Fransızca) çevirmen ve öğretmendir. Cumhuriyetin kuruluşuna tanık olmuş ve Moskova'daki eğitimi sırasında sosyalizmin kuruluşunu da gözlemlemek imkanı bulmuştur. Kendisini tanımlamak gerekirse, Nüzhet Hanım tam bir Cumhuriyet kadınıdır.
Osmanlı'nın son dönemi ve Cumhuriyet'in ilk dönemleri hakkında tarihsel ve toplumsal bilgileri öğrenmek veya bildiklerinizi yeniden hatırlamak için kitabı okumanızı öneririm. Roman tarzında yazıldığı için oldukça akıcı ve bir solukta okunuyor kitap.
Kitapta adı geçen Cumhuriyet Tarihi için önemli kişilerin adlarını kısaca yazmak isterim. Belki bu isimler hakkında araştırma yapabilirsiniz. Yazacağım kişiler anılmayı hak ediyorlar. Çünkü Cumhuriyet'in kuruluş yıllarında büyük işler başarmışlar.
Muhiddin Birgen (1885-1951). Siyasetçi, gazeteci, Felsefe ve Edebiyat öğretmeni, Matbuat Umum Müdürü, Kooperatifçi, Azerbaycan Pedagoji Enstitüsü ve Üniversitenin Türkoloji bölümünde öğretim görevlisi.
Mehmet Servet Berkin (1899-1941). Felsefeci, sosyolog, yazar, eğitimci. Nüzhet Hanım'ın ikinci eşi.
Şevket Süreyya Aydemir (1897-1976). Yazar, iktisatçı, tarihçi.
Agah Sırrı Levend (1893-1978). Edebiyat tarihçisi, siyasetçi, yazar.
Hilmi Ziya Ülken (1901-1974). Felsefeci, sosyolog, akademisyen, düşünür, yazar.
Reşat Nuri Güntekin (1889-1956). Yazar ve öğretmen.
Kitaptan Notlar:
- İstanbul işgal altındayken işgal askerleri, Anadolu yakasından Avrupa yakasına geçişlerde(Üsküdar-Beyazıt arası) Osmanlılardan pasaport soruyorlarmış, ki ilk kez okudum bu durumu.
- Mustafa Kemal Paşa, Ankara'da Muhiddin Berkin ve Nüzhet Hanım'la birlikte yemek yer. Yemekte Nüzhet'e, Fransızca soru soran Atatürk, Nüzhet'in verdiği cevaptan çok etkilenir ve ona bir hediye vermek ister. O anda önünde duran mercan tespihi "Benden bir hatıra olarak saklarsın" diyerek Nüzhet'e uzatır. Aynı tespihi halen Nüzhet Hanım'ın büyük kızı Güner Baykal saklamaktadır.
- Nüzhet'in ablası Melahat ve baba bildiği eniştesi Muhiddin Birgen'in kızı Asude Zeybekoğlu, evlendikten sonra Matbuat Müdürlüğü'nde çalışmaya başlar. 1936 yılında müdürü Vedat Nedim Tör, İsmet Paşa tarafından İsviçre'nin Montreux Şatosu'nda Boğazlarla ilgili yapılacak görüşmeleri takip etmek üzere görevlendirilince yanına henüz 22 yaşında olan Asude Zeybekoğlu'nu da alır. 22 Haziran-20 Temmuz arası yapılan görüşmeleri basın locasından izleyen Asude Zeybekoğlu, Türkiye'ye gönderilen günlük raporların hazırlanmasında yardımcı olur.
- Eşinin erken ölümü üzerine iki çocuğuna bakmak için Ankara Kız Lisesi'nde Fransızca öğretmenliğine başlayan Nüzhet Berkin'in öğrencileri arasında ünlü şair Can Yücel'in kızı Canan Yücel ile İsmet İnönü'nün kızı Özden İnönü de vardır. Ayrıca Canan Yücel ve Özden İnönü aynı okulda okuyan Nüzhet Hanım'ın büyük kızı Güner'in de okul arkadaşıdırlar.
Fotoğraflar tarafımdan kitaptan alındı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder