31 Mart 2023 Cuma

 


 MANOS HACIDAKİS KİMDİR?




Hafta sonu 9 bölümden oluşan ADA VE MAESTRO dizisini izledim. İyi ki izledim. Daha önce adını hiç duymadığım dünyaca ünlü bir müzisyen ve müziğiyle tanıştım. Müziğini sevince, müzisyenle ilgili İnternette kısa bir araştırma yaptım. Manos Hacıdakis adını duyduktan sonra, ilgilenmeyip geçebilirdim de. Ancak bendeki bilgiye ulaşma merakı rahat bırakmadı ve araştırdım. Ne de olsa "merak" kediyi öldürür, beni ise öldürmeyip süründürür çok çok. :)

Manos Hacıdakis'i tanıtmadan önce, diziyle ilgili bir şeyler yazmak isterim. Pandemi nedeniyle kısıtlamaların olduğu 2022 yılında çekilen dizi Yunanistan yapımı. Dizinin senaristi, yönetmeni ve başrol oyuncusu Christopher Papakaliatis (Dizideki adıyla Maestro Orestis). Dizi, genel anlamda "romantik" olarak değerlendirebilir. Dizinin konusu şöyle: İyon denizinde bulunan İyon Adaları'ndan (nam-ı diğer Yediadalar) küçük Paksu Adası'nda turizmi canlandırmak ve adanın adını duyurmak için bir müzik festivali düzenlenmesine karar verilir. Festivalde orkestrayı yönetmek üzere müzik öğretmeni olan Orestis adaya davet edilir. Bu küçücük Paksu Adası adeta cennetten bir köşedir. Ada halkı, tüm ümidini Maestro'ya bağlamıştır. Festivalin ses getirmesi ve güzel geçmesi için ellerinden gelen yardımı esirgemezler. Ta ki, Maestro'nun kendisinden oldukça küçük adalı bir genç kıza aşık olmasına ve bu nedenle  adalıların gizemli dünyalarının içine girmesine dek.

Dizide aile içi şiddet, toplumsal baskı, rüşvet çarkının dönüşüyle kara paranın nasıl aklandığı, belediye başkanı olmak için aday olan bir siyasi figürün aile-siyaset-para üçlemesinde dengeyi sağlayabilmek adına sırlar içeren yaşamı son derece çarpıcı ve gerçekçi bir şekilde işlenmiş. Bu bağlamda diziyi beğendim. Oyunculuklar da iyi. Hele belgesel tadında çekilen ada görüntüleri muhteşem. Sırf bu görüntüleri izlemek için bile dizi seyredilebilir. Ayrıca, müziği seviyorsanız, müziğe doyacağınızı söyleyebilirim. Son bölümdeki orkestranın yaptığı müzik ve final sahnesi zihinlerden uzun bir süre silinmeyecek nitelikte...

Burada yazmadan geçemeyeceğim. Dizi bittikten sonra komşumuzla, toplumsal olarak benzer sorunları yaşadığımızı ama bu sorunları çözmek için ufak bir adım dahi atamadığımızı (istesek de) görmek, bana Bülent Ecevit'in "Türk-Yunan Dostluk Şiirini hatırlattı. Şiir, Türk-Yunan arasındaki ilişkiyi öyle güzel anlatıyor ki, başka söze gerek kalmıyor. İşte şiirden birkaç dize:

"Aramızda bir mavi büyü / Bir sıcak deniz / Kıyılarında birbirinden güzel / İki milletiz / ... / Önce bir kahkaha çalınır kulağına / Sonra Rum şiveli Türkçeler / O boğazdan söz eder / Sen rakıyı hatırlarsın / Yunanlıyla kardeş olduğunu / Sıla derdine düşünce anlarsın..."

Şimdi, bu dizide adını ilk kez duyduğum müzisyen Manos Hacıdakis'i kısaca  tanıtabilirim. :)

Manos Hacıdakis, 1925'te İskeçe'de oldukça varlıklı bir ailede doğmuş. Babası ve annesi ayrılınca, 1932'de annesi ile birlikte Atina'ya taşınmış. Babası erken yaşta ölünce maddi sıkıntılar da başlamış. İşgal ve II. Dünya Savaş'ı yıllarında Manos çeşitli işlerde çalışmış. Savaş sırasında Yunan Direniş Örgütü'ne katılmış.

Klasik müzik eğitimine 4 yaşında piyano dersleri alarak başlamış. Sonrasında akordeon ve violin çalmayı öğrenmiş. Atina Üniversitesi'nde Felsefe eğitimi almış. Üniversite yıllarında Nikos Gatsos, Yorgos Seferis ve birçok entelektüelle bir araya gelip, tartışmalar yapmış. En çok Nikos Gatsos'un söz yazarlığını severmiş. Ve uzun yıllar Gatsos ile birlikte çalışmış.

1946'da film müzikleri besteleyerek başladığı müzikal yolculuğunda, kent kökenli Yunan Halk müziğinin etkilerini görmenin mümkün olduğunu söylüyorlar eleştirmenler. Hacıdakis bu müzik dilini alıp Klasik Müzik eğitiminin olanaklarıyla çok daha ileri bir yere taşıdığını da ekliyorlar.

1958 yılında Nana Mouskouri ile çalışmaya başlamışsa da, 1966'da Yunanistan'daki askeri diktatörlüğe muhalefeti nedeniyle çalışmalarına New York'ta devam etmiş ve 1972'ye kadar ülkesine dönmemiş. Diktatörlüğün yıkılmasının ardından 1975-1981 yılları arasında Atina Devlet Orkestrası'nda, Ulusal Opera'da ve Ulusal Radyo'da çeşitli görevler üstlenmiş.

Manos Hacidakis, 15 Haziran 1994'te 68 yaşında Atina'da hayata veda etmiş. 

1961 yılında Amerikalı yönetmen Jules Dassin'in çektiği 1960 tarihli Pote tin Kyriaki (Türkçe: Pazar Günü Asla) filmi için bestelediği ve sözlerini de yazdığı "Pire'nin Çocukları" adlı şarkıyla En İyi Özgün Şarkı Oscar'ını kazanmıştır. Bu şarkı İngilizce konuşulan ülkelerde filmin adıyla anılır, yani "Never on Sunday."

Müziğini yaptığı 80 kadar film arasında Kayserili Elia Kazan'ın yazıp yönettiği "America America, 1963", çekimleri Türkiye'de yapılan ve yine bir Jules Dassin filmi olan "Topkapı, 1964", Metin Erksan filmi olan "Susuz Yaz,1964" ve Peter Üstinov'un yönetip oynadığı Yaşar Kemal uyarlaması "Memed my Hawk (İnce Memed, 1984" de vardır.

Bence, bu dizi film, Netflix'te yayınlanarak, Yunan kültür ve toplumsal hayatını, adaların coğrafi güzelliklerini ve Yunan müziğini dünyaya tanıtmakta başarılı olmuştur. Manos Hacidakis'i ve küçücük İyon adası "Paksu'yu ve bağlı olduğu Korfu Adası'nı tüm ihtişamıyla  görsel ve işitsel anlamda çok iyi anlatmıştır. Bir ülkeyi ve kültürünü tanıtmak için bundan daha güzel bir reklam filmi düşünemiyorum. İlginizi çekebildiysem eğer, keyifli izlemeler... 

Ayrıca, Hacıdakis'in yayınlanmış 4 tane de şiir kitabı vardır.

Notlar:

1- Dizide gösterilen İyon Adaları, Yunanistan'ın Osmanlı egemenliğine girmeyen az sayıdaki topraklarındandır. Venedik Cumhuriyeti ve İyon Adaları Birleşik Devletleri olarak İngiliz idaresinde kalmıştır (Merkezi idareye bağlı İyon Adaları ile karıştırılmamalıdır). 1864 yılında İngiltere tarafından Yunanistan'a hediye edilmiştir. Bu adalar Kuzeyden Güneye şöyle sıralanmaktadır: Korfu, Paksu, Aya Mavra (Lefke), İtake, Kefalonya (Bu adanın ismin ilk kez Yüzbaşı Corelli'nin Mandolini kitabını okurken duymuş ve araştırmıştım), Zakintos ve Çuha.

2-Manos Hacıdakis'in müziğini araştırırken "Kemal" isimli bestesi karşıma çıktı ve dinlerken sözlerini anlamasam da hüzünlendiğimi fark ettim. Müzik içime işlemişti sanki. Sonrasında şarkının hüzünlü bir hikayesi olduğunu öğrendim. Burada o hikayeyi yazmayacağım. Arzu edenler kaynaklarda vereceğim linkten şarkının  hikayesini okuyabilirler. 

Manos Hacıdakis'in Hayat Hikayesini Yazarken Yararlandığım Kaynaklar:

--acikradyo.com.tr

--tr.wikipedia.org

--https://www.gazeteduvar.com.tr/kultur-sanat/2018/12/22/bu-dunya-degistirilebilir-mi-kemal


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder