MELEK (THE ANGEL) FİLMİNE DAİR
Filmde anlatılan hikayeye geçmeden önce, hafızaları tazelemek ve filmin daha iyi anlaşılabilmesi için kısa bir tarihi bilgi vermeliyim. Çünkü hikayenin baş kahramanı Eşraf Mervan, Mısır Devlet Başkanı Nasır'ın kızı Mona ile evli, yani Nasır'ın damadı.
Melek filmi, 6 gün savaşları ile başladığı için ben de Ortadoğu (Mısır-İsrail) tarihine bu savaş ve sonuçlarıyla başlamak istiyorum. Oysa Arap-İsrail savaşının kökleri çok daha eskilere, 1948'de İsrail devletinin kurulmasından çok önceye, Filistin toprakları henüz Osmanlı İmparatorluğu'nun parçasıyken başlamıştı.
İsrail'le komşu Arap ülkeleri arasında 1948-1949'da, 1956'da ve 1967'de patlak veren üç savaşta da İsrail galip geldi. 1967'deki savaşı kazanan İsrail, Yahudilerin denetimi altındaki toprakları Süveyş Kanalı'na ve Şeria ırmağına kadar genişletti ve Kudüs kentini ele geçirdi. 1967'deki Arap-İsrail savaşına, 6 gün sürmesi nedeniyle Altı Gün Savaşı da denmektedir. İsrail savaş sonunda Mısır'dan Sina Yarımadası'nı, Suriye'den Golan Tepeleri'ni ve Filistin'in Gazze ve Batı Şeria topraklarını alarak sınırlarını genişletti. İlerleyen günlerde kaybettikleri toprakları geri almak isteyen Arap ülkeleriyle İsrail arasında gerginlik sürüp gitti. Bu gerginlik nedeniyle de bölgede terör örgütlerinin eylemleri artarak devam etti.
1956 yılında cumhurbaşkanı seçilen Cemal Abdülnasır, yardımcılığına Enver Sedat'ı getirdi. Birlikte mücadele ederek, Mısır'da Kral Faruk yönetimine son vermiş, İngiliz egemenliğinden ülkelerini kurtarmışlardı. İzlediği ılımlı dış politika ve içte yaptığı reformlarla Arap dünyasının lideri konumuna yükselmiş olan Nasır 1970 yılında kalp krizinden ölene kadar cumhurbaşkanlığı görevini yürüttü. 6 gün savaşı yenilgisinden sonra istifa etmek istemişse de halk istifasını kabul etmemiştir.
Nasır'ın ölümünden sonra yerine geçen Enver Sedat, Mısır'ın 3. cumhurbaşkanı oldu. Bu görevini, 1981'de suikast sonucu öldürülene dek sürdürmüştür.
Şimdi filmin anlatımına geçebilirim. Eşref Mervan'ın kayınpederi Nasır ile arası iyi değildir. Kayınpederi her fırsatta damadını aşağılıyor, bir oğulları olmasına rağmen kızı Mona'nın kocasından boşanması için telkinde bulunuyor. Damadına güven duymayan Nasır, kızının parasının yönetimini de kendisi üstleniyor. Hatta eğitim için kızı ve torunuyla birlikte Londra'da bulunan damadı Eşref Mervan'a yeterli miktarda para yardımında bulunur, daha fazlasını değil. Filmi izlemeye devam ettikçe Nasır'ın böyle davranmasının nedeni anlaşılır; damat kumarbazdır ve eline geçen parayı kumara yatırmaktadır. Eşref Mervan, bir toplantıda Nasır'ı utandırınca kayınpederiyle zaten zayıf olan ilişkileri tamamen kopar. Bu olaydan sonra, Mervan, Londra'daki İsrail Büyükelçiliğini arar ve elinde İsrail devletine yardımcı olacak belgeler bulunduğunu söyler.
Nasır'ın ölümünden sonra yerine geçen Cumhurbaşkanı Enver Sedat zamanında Eşref Mervan'ın yıldızı parlar. Kayınpederi zamanında üst düzey çalışan bürokrat ve kurmayların dosyalarını çalan Mervan, yeni cumhurbaşkanına karşı olduklarını bildiği bu isimleri ve dosyalarını Enver Sedat'a teslim ederek yeni cumhurbaşkanının güvenini kazanır. Mervan'a çok güvenen Enver Sedat onu en yakın adamı olarak görür. Ancak, kumarbaz olan damat, devletin gizli bilgilerini İsrail Gizli Servisi'nden MOSSAD ajanlarına para karşılığı satar. Belgelerin doğruluğunu kontrol eden ajanlar doğruluğunu anlayınca damadı ajanları olarak kabul ederler. Bundan sonra İsrail Gizli Servisi'nde Eşref Mervan'ın kod adı "Melek"tir. Bütün bunlar olurken karısı Mona'nın hiçbir şeyden haberi yoktur; kocasının ara sıra yaptığı dış ülke ziyaretlerini kendisini bir başka kadınla aldattığına yorar ve üzülür.
Film, Mervan'ın özellikle 1973'teki Mısır-İsrail arasında gerçekleşen Yom Kipur Savaşı'nda İsrail'e çok kritik bazı bilgileri ve savaş stratejisini aktardığı tezi üzerine kurulu. Yom Kipur Yahudilerin en büyük bayramının kutlandığı gündür. Eşref Mervan, Cumhurbaşkanı Enver Sedat'ı Yom Kipur günü İsrail'e saldırmaya ikna eder. Mısırlılara göre 6 Ekim Savaşı, İsraillilere göre ise Yom Kipur Savaşı olarak adlandırılacak olan 1973 yılındaki Mısır-İsrail Savaşı başlar. İşte film bu savaşı ve savaş sonrasını anlatmaktadır.
Yom Kipur Savaşı aynı zamanda son Arap-İsrail savaşıdır. Filmde anlatıldığına göre damat Eşref Mervan, bu kritik savaşta Mısır'ın çok gizli harekat bilgilerini İsrail'e satar. Bu savaşta her iki taraf da büyük kayıplar vermiş BM'in araya girmesiyle ateşkes imzalanmıştır. Yine filme göre, imzalanan ateşkes sonrasında Mısır ile İsrail arasında esen barış rüzgarlarının baş mimarlarından biri çift taraflı casusluk yaptığı vurgulanan damat Eşref Mervan'dır.
Enver Sedat'ın Kasım 1977'deki İsrail ziyaretiyle başlayan süreç, Menahem Begin ve Enver Sedat'a 1978 yılı Nobel Barış Ödülü'nü kazandırdı. 26 Mart 1979'da taraflar arasında imzalanan barış antlaşmasıyla da Mısır İsrail'i resmen tanıyan ilk Arap ülkesi oldu. Ayrıca, 1948'de başlayan "Arap-İsrail Savaşı" sonrasında uygulanan "daimi seferberlik durumu" Mısır için sona erdi ve İsrail ile yeni bir süreç başladı. Ortadoğu tarihindeki bu dönüm noktası, 40 yıldan uzun süren bir barış sağladı.
Her ne kadar Mısır tarafı Mervan'ın ajan olduğunu yalanlasa da İsrailliler Mervan'ın MOSSAD ajanı olduğu, kod adının da "Melek" olduğu konusunda ısrarcılar. En azından filmde böyle anlatılıyor. Çünkü filmin sonunda şöyle deniyor: " Eşref Mervan, hem Mısır hem de İsrail'de ulusal kahraman kabul edilen tek kişidir."
"Eşref Mervan, Haziran 2007'de Londra'daki lüks dairesinin balkonundan düşerek gizemli bir şekilde öldü. Dava bugüne kadar çözülememiştir" denilerek film sona eriyor.
Eşref Mervan hain mi, kahraman mı bilemedim. Bildiğim, birine göre hain olan diğerinin kahramanıdır; yani ikisi için de hain ya da ikisi için de kahraman olunamayacağıdır. Ama Mervan'ın Ortadoğu'nun kaderini belirleyen kişilerden biri olduğu yadsınamaz. En iyisi siz filmi izleyin ve kararınızı ondan sonra verin...
Film afişi beyazperde.com'dan alındı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder