29 Eylül 2021 Çarşamba

 


"OCAĞINA İNCİR AĞACI DİKMEK" DEYİMİNİN ÖYKÜSÜ





Ocağına incir ağacı dikmek deyimi, halk arasında bir tür beddua olarak kullanılır, ki TDK Türkçe Sözlükte de "birinin evini barkını dağıtmak" anlamındadır. Neden bir başka ağaç değil de incir ağacı bu beddua içeren deyime girmiş? Merak edip araştırdım; bu sayede aslında incir yerken farkında olmadan incir arısını da yediğimi öğrenmiş oldum!

Dişi incir arısıyla erkek incir arısının nesillerini devam ettirmek için incire ihtiyaçları vardır. Çünkü bu arıların döllenmeleri incirde olur. Döllenme sonrasında tozlarına bulandıkları erkek incirden dişi incire uçarak ta incir ağacının neslinin gelecek kuşaklara ulaşmasını sağlarlar. Yani incir arısı yaşamak için incire, incir de incir arısına muhtaçtır; biri olmadan diğeri türünü devam ettiremez. Bu ilişkiye mutualizm adı verilir.

Hava bozduğunda, incir arısı korunmak için kendisine saklanacak kuytu bir yer arar. İncir arısı için en iyi kuytu yerler de terkedilmiş, içinde yaşam olmayan metruk binalardır. Bu metruk binaların bacalarının dibindeki ocak, incir arısına en kuytu yerdir. Çünkü o ocağın dibinde, rüzgar toprağı savurup biriktirmiştir. Bozuk havada bu ocağa sığınan incir arısının kanatlarına yapışmış olan incir tozları ocaktaki toprağa düşer. Zamanla bu toprakta bir minik incir fidanı boy verir. İşte "ocağına incir ağacı dikildi" nin öyküsü budur. *

İnciri hemen herkes bilir ve severek yer ama incir arısını ve görevini ancak incir yetiştiricileri, botanikçiler, ağaçlarla ilgilenenler ve uzmanlar bilir diye düşünüyorum. Bu nedenle incir arısını tanımak ve tanıtmak gerek. Dün yaptığım yürüyüşte beton bir duvarın içinden fırlamış gibi duran ve kocaman bir ağaç olan inciri görmeseydim, bugün bu yazıyı yazmak aklıma gelmezdi. :) İncir ağacının kökleri çok yayılmacıdır ve önüne hangi engel çıkarsa çıksın delip geçer. Dün, incir ağacının taş ve betondan oluşmuş duvarı delip çıktığını ve kendine güzel bir yaşam alanı yarattığını şaşkınlıkla izledim. İncir ağacının köklerinin bu yayılmacı ve engel tanımaz doğası  onun evlerden uzak bir yere dikilmesine neden olur.

İncir Arısı

Dişi incir arısı, yumurtalarını bırakmak için erkek incire girer (erkek incir yenmez, bizim yediğimiz dişi incirdir). Dişi arının kanatları ve anteni, erkek incirin minik aralığından içeri girerken kopar. Dolayısıyla içeri giren dişi incir arısı dışarı çıkamaz. Bundan sonra yaşam döngüsünü sürdürme görevi yavru arılardadır artık.

Erkek yavru arıları yumurtalardan kanatsız olarak çıkarlar. Tek bir görevleri vardır; dişileri döllemek ve içeriden çıkabilmek için incirin dışına doğru bir tünel kazmaktır. Dişi yavrular bu tünelden dışarı çıkarak poleni de beraberinde götürürler. 

Eğer incir arısı yanlışlıkla erkek incir yerine, yediğimiz dişi incirlerin içine girerse içeride üremesi için gerekli koşullar bulunmaz, dışarı da çıkamaz. Çünkü girişte kanatları ve anteni kopmuştur. Bu yüzden ne yazık ki arı içeride ölür. Ama bu gereklidir. Çünkü severek yediğimiz incirin polenleri ancak bu şekilde dağıtılabiliyor.

Kısacası, teknik olarak her incir yediğimizde aslında yanlışlıkla dişi incire girip oradan çıkamayan en az bir incir arısını da yemiş oluyoruz. :) Bu doğal ve olması gereken durum incir meyvesini sevmemizi engeller mi? Hiç sanmam. Beşer şaşar da incir arısı neden şaşmasın değil mi?


Yararlandığım Kaynaklar:

* Yılmaz Özdil - İsim, Şehir, Hayvan, Doğan Kitap.

https://www.ensonhaber.com/saglik/incirle-birlikte-yediginiz-seye-inanamayacaksiniz-o-citirtilarin-sebebi


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder