29 Mart 2021 Pazartesi

 


ERGUVANLAR AÇARKEN





Bir zamanlar, Nisan/Mayıs ayları geldiğinde İstanbul Boğazı'nın yamaçlarında erguvan ağaçları çiçeğe dururmuş. Ve yine derler ki, boğazın yamaçları erguvan rengine büründüğünde dünyanın en güzel manzarası oluşurmuş. Nasıl ki, Japonya'da, Nisan ayında açan ve Japonlar için "yeniden doğuş"u simgeleyen kiraz çiçekleri (sakuralar) seyri doyumsuz manzaralar oluşturuyorsa, ondan bile daha güzel olurmuş İstanbul Boğazı kıyıları. Şimdi durum nasıl, parkların dışında, hala erguvan ağaçları boğazın yamaçlarını süslüyorlar mı bilemiyorum. Bu ömrü uzun olmayan, narin ve nazlı çiçeklere denk gelmedim; Nisan/Mayıs aylarında İstanbul'da bulunmadım çünkü. Benim doğduğum yerde erguvan ağaçları yoktu. Onların yaşaması, serpilip boy atması ve çiçeklenmesi için iklim müsait değildi. Ama ben, ağacın kendisini ve çiçeklerinin rengini görmeden önce, 14-15 yaşlarımda tanıdım, bildim erguvan ağacını. A. J. Cronin'in "Erguvan Ağacı" romanından. Şimdi, bu çok özel renge adını veren, erguvan ağacıyla ilgili çeşitli kaynaklardan almış olduğum notlarıma dayanarak yazacağım tarihi bilgi ve efsaneleri okumaya ne dersiniz?

- İsa Peygamber'in 12 havarisinden birisi olan Yahuda, İsa'ya ihanet ederek, otuz gümüş sikke karşılığında, onun yerini Romalı askerlere ihbar eder ve yakalanıp çarmıha gerilmesine neden olur. Sonra pişman olur. Bu pişmanlık onu intihara sürükler; kendini erguvan ağacına asar. Bu hainin alçaklığını sindiremeyen erguvan ağacının önceleri beyaz olan çiçekleri, utancından kırmızı/pembeye dönüşür. Bundan dolayı, erguvan ağacına Hristiyanlar Yahuda  ağacı(Judas tree) derler.



- Erguvan Eski Mısır'da asaletin ve erişilmezliğin sembolüydü. Roma'da ise,  erguvan rengi imparatorluk rengiydi ve Romalı askerler Hz. İsa'nın göğsüne "Yahudilerin Kralı" yaftasını asmadan önce, onunla alay etmek için erguvan rengi elbise giydirmişlerdir.

- Erguvan aynı zamanda Bizans İmparatorluğu'nun resmi rengi olarak kabul edilmiştir. İnanışa göre, imparatorluk, Mayıs ayında, erguvan çiçeklerinin açtığı zamanda kurulmuştur. İmparatorlar, sarayın erguvan renkli odasında dünyaya gelir, erguvan renkli giysiler giyerlerdi. Doğal erguvan rengini yaratmak çok zordu. Erguvan rengi boya, oldukça ender bulunan dikenli deniz salyangozunun ezilip toz haline getirilmesinden elde ediliyordu. Bu dikenli deniz salyangozu da en çok  Lübnan kıyılarında bulunmaktaydı. Doğal yollardan üretilmesi en zor renk olduğu için, bir zenginlik ve güç belirtisiydi. İmparator dışında hiç kimse erguvan rengi pelerin giyemezdi. Sadece imparator ailesinin giyebildiği erguvan renkli ipek elbiseleri boyama hakkı, imparatorluğun en eski loncalarından olan "Erguvan Boyası Loncası"na aitti. İmparatorlar için hazırlanan ve metni altın yaldızla yazılan İncillerin ciltleri de erguvan rengine boyanırdı.

- 29 Mayıs 1453'te, Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethetmesinin ardından yeniçeriler ve ordu İstanbul'a girerler. Bizans İmparatoru Konstantin çatışmada ölmüştür. Ancak ertesi gün, ceset yığınları arasında, altın kartallarla işlenmiş bir çift erguvan renkli ayakkabının fark edilmesiyle, son Doğu Roma İmparatoru'nun öldüğü anlaşılmıştır.
 
- "Erguvan" Farsça'da rengi tanımlayan bir sözcük olup, sonradan dilimize geçmiştir. Adı erguvandır, rengi de erguvan. Yani çiçeğin ismi, rengi tanımlamıştır.  Ve erguvan, adını tarihe yazdırmış çiçeklerden biridir.

- Erguvan, Osmanlı Devleti'nin de simgelerinden biriydi. Sultan Yıldırım Beyazıt'ın damadı Anadolu erenlerinden Emir Sultan'ın* her yıl, erguvanların açma mevsiminde, müritleriyle Bursa'da buluşması nedeniyle 14.yüzyıldan itibaren her bahar düzenlenmeye başlanan "Erguvan Şenlikleri", 19.yüzyıla kadar sürdürüldü. Erguvanın sert ve güçlü dallarından baston yapılır, çiçekleriyle salatalar süslenir (çiçekleri yeniliyor), hastalıklara şifa için ağacın kabukları kaynatılırdı.

- Derler ki, erguvan ağacı iklimini ve toprağını sevdiği için en kolay İstanbul'da yetişiyormuş. İstanbul Boğazı'nın yamaçlarını süsleyen bu görünüşü narin ama güçlü ağaç, hava kirliliğine de dayanıklıymış. 





Buhara'da doğan Emir Sultan, Osmanlıların kuruluş devrinde Bursa'da yaşamış İslam ve tasavvuf dünyasında tanınmış bir düşünce adamıdır. Yıldırım Beyazıt Han'ın kızı Hundi Fatma Hatun'la evlenmiştir. Padişahın damadı olduktan sonra  "Emir Sultan" olarak anılmaya başlanmıştır. 1430'da Bursa'da vefat etmiştir. Türbesi Emir Sultan Camii yanındadır.




Beyaz çiçekli erguvan fotoğrafı: Ekrem Yıldırım
Diğer fotoğraflar tarafımdan çekilmiştir.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder