14 Ocak 2019 Pazartesi




DÜŞÜNCEM VAR, DAĞLAR KADAR

Bir bebek doğduğunda, tertemizdir onun dünya sayfası. Sonra bebek büyür, kirlenir dünyası. Yetişkinliğe eriştiğinde anlar ki, "hayat" denen şey insanı bazen öne çıkarır, zirveye taşır, bazen de hızla zirveden indirir ve geriye fırlatır. 

Hayat, inişli çıkışlı çetin bir dağ yoluna benzer; yoldaki tüm engelleri aşarak zirveye varırsın ama o zirvede uzun süre kalamazsın, dağın zirvesi buna izin vermez çünkü. Hayat da böyle değil midir? Bir yerlere gelmek, bir şeyler başarabilmek, geleceğini garanti altına almak için çalışıp çabalarsın. Kısacası, ömür denilen varoluş sürecinin  herhangi  bir zaman diliminde kendi zirvene tırmanırsın. Ya sonra? Zirveden iniş başlar; maddi olmasa bile bu iniş, manevi olabilir, bedenen olabilir. İnsanı bekleyen kaçınılmaz sona doğru hızlı bir düşüş, bir türlü  adını koyamadığın. Bu iniş çıkışları anlayabilenler mutlu, huzurlu, anlayamayanlar ise bedbaht olurlar.



İşte dağlardaki ayak değmemiş bembeyaz karlar üstündeki  her yürüyüşümde düşündüğüm budur benim(karda yürüyüş zor olduğundan). Ve ben kar yürüyüşü yaptığım 13 Ocak pazar günü, huzurluydum doğada. Aynı zamanda mutluydum da. Çünkü orada "kimseye ait değildim, kendime bile!" Mutlu olmamın tercümanı olan bu son cümleyi, yalnız bir adamın şiirinden ödünç aldım. Bu çok sevdiğim şair ve yazarın adı, okuyacağınız güzel şiirinin altında yazılı. :)

Yola çıkmak! Yitirmek ülkeleri!
Bir başkası olmak süresiz,
Yalnız görmek için yaşamaktır
Köksüz bir ruhu olmak!

Kimseye ait olmamak, kendime bile!
Durmadan gitmek, sonu olmayan
Bir yokluğun peşinde
Ve ona ulaşma isteği içinde!

Böyle yola çıkmaktır yolculuk.
Ama ben açık bir yol düşünden öte,
Bir şeye gerek duymuyorum yolculuğumda.
Gerisi sadece gök ve toprak.

Fernando PESSOA - 1933
(Çeviri: Cevat ÇAPAN)

Edebiyat çevrelerinin "binbir surat" diye adlandırdığı F. Pessoa'yı  tanımak isterseniz eğer, lütfen linki tıklayınız:
https://sahriye.blogspot.com/2016/11/huzursuzlugun-kitabini-yazan-bir-yalniz.html


Photo: ankarahiking.com / Toklar Yaylası-Gerede



9 yorum:

  1. Yüreğinize sağlık, duygularımıza tercüman oluyorsunuz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim Nedim Bey. Doğa, dağlar öğretir, eğer iyi bir öğrenciysek. Ben de öğrenmeye çalışıyorum: Her yürüyüş, benim öğretmenimdir çünkü.

      Sil
  2. Ne güzel yorumlamışsınız.Tebrik ediyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim Ali Bey. Yazacağınız yeni öykü kitabınızda belki bu yorumuma yer verirsiniz.:) Benim için zorluklar aşılmak için vardır. Bunu bana dağlar öğretti.

      Sil
  3. Ne güzel ve doyumsuz bir tarifi olmuş, şairin ilkesinden yola koyularak, sizin de yaşayan sözlerinizle; doğanın...Teşekkürler Sahriye Hanım. Turan Oğuz

    YanıtlaSil
  4. İmrendirici tarif, muhteşem görüntü ve Pessoa'nın dizeleriyle sağlanan bütünlük.

    Dağlar ve ormanlar yıllarımı aldı, yaz-kış demeden.
    İsim koyduğum ağaçlar, sohbet ettiğim çiçekler tekrar gördüğümde hatırlardı sanki beni.

    Bir mutfak aşkı girdi doğa ile aramıza, bitiremese de bölmeyi başardı.

    O günlerimi yad etti paylaşımınız. işim sebebiyle karış karış değilse de oldukça detaylı bilirim bölgeyi. Her tarafı Cennet'ten bir parça gibidir.

    Muhteşem yolculuklarınızın devamı dileğimdir, aranıza başka aşk sokmayın! :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim. Sayfanızdan Harika yemeklerinizi, geçmişten kalan güzel doğa fotoğraflarınızı izliyorum. Ve yazdığınız şiirleri de keyifle okuyorum. Doğa aşkının şairliğinize katkısı olmuştur kuşkusuz. Bolu’nun her bir yanını seviyorum ben de. Dört mevsimi ayrı bir güzel. Anlatmaya, yazmaya kelimeler kifayetsiz kalır. Hayat bir yolculuksa eğer, ben onun en güzel yollarında yolculuk yapıyorum. Tekrar teşekkür ederim güzel yorumunuz için.

      Sil
    2. Hemfikiriz.
      Ben de sizin izlediğinizi görüyor ve güç alıyorum.
      Teşekkür ederim.

      Sil