20 Mart 2018 Salı




NECİB MAHFUZ KİMDİR?
(D:11 Aralık 1911 - Ö:30 Ağustos 2006)

Fotoğraf: İdefix

Genellikle, yazarları tanıtırken ......... kimdir diye başlık atmam; tanınıp bilindiğini düşünürüm zira. Necib Mahfuz'u tanıtırken bu başlığı atma ihtiyacı hissettim; yazarın ülkemizde pek tanınmadığını düşündüğümden olsa gerek. Mahfuz'un eserleriyle tanışmam, benim gibi kitap tutkunu olan kardeşimin önermesiyle gerçekleşti, yıllar önce. "Oku, çok seveceksin" demişti, öyle de oldu. Mahfuz'un eserlerini okudukça, böylesine büyük bir yazarı tanımanın gururunu yaşadım içten içe, kardeşime binlerce kez teşekkür ederek.

Yazarın okuduğum ilk kitapları "Kahire Üçlemesi"ydi; 1. kitap; Saray Gezisi, 2. kitap; Şevk Sarayı, 3. kitap; Şeker Sokağı. Bu üç kitap, Birinci Dünya Savaşı'ndan, 1952'ye kadar bir ailenin üç kuşağını anlatırken, aynı zamanda İngiliz işgali altındaki Mısır'ın sosyo-ekonomik durumunu da gözler önüne serer. Bağımsızlığa giden yolda yürüyen Mısır'ın modernleşme sürecine tanıklık edersiniz adeta. Çünkü yazarın bir nehir akıcılığıyla kullandığı dili sizi alıp götürür tarihin tozlu yollarına ve tarihe tanıklık etmekten başka seçeneğiniz kalmaz. Üçlemenin yazıldıktan 52 yıl sonra Türkçeye çevrildiğini düşünürsek, yazımın başlığı daha bir anlam kazanır sanırım. Yazarın dilimize çevrilen Midak Sokağı, Zamanın Hükmü, Aşk Zamanı ve Binbir Geceden Sonra romanlarını da okudum. Okudukça gördüm ki  Mahfuz, şehrin sokaklarını ve o sokaklarda yaşayan sıradan insanları tanıtıyor ve bu sıradanlıkların çok üstünde büyük olayları, hem de tarih yazdıran ve değiştiren olayları anlatıyor. Yani okuduğum romanların çoğunda  sokaklar mekan, sıradan insanlar da  kahramandı. İşte tam bu yönüyle Necib Mahfuz'u Mısır'ın Yaşar Kemal'i olarak düşünürüm; İnce Memedi hatırlayarak. Oysa, Mahfuz, edebiyat çevrelerinde "Ortadoğu'nun Balzac"ı olarak tanınır. Ayrıca, 1988 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi olan  yazar, Nobel ödülü kazanan ilk Müslüman ve tek Arap yazardır.

Biraz olsun ilginizi çekebildiysem eğer, Necib Mahfuz'u tanıtabilirim şimdi.

Hakkında *

Mısırlı romancı, öykü ve senaryo yazarı Necib Mahfuz, varlıklı bir ailenin en küçük çocuğuydu. Kahire Üniversitesi'nde felsefe eğitimi gördü. 1971'de Kültür Bakanlığı müsteşarlığından emekli olarak el-Ahram gazetesinde yazmaya başladı. 

Genç yaşta edebiyata ilgi duyan Mahfuz, İngiliz ve Fransız yazarlarının yapıtlarını okudu. Dergilerde yayımlanan öyküleri ve tarihsel romanlarından sonra 1947'de Zukakü'l Midak (Sokaktakiler, 1989) adlı romanıyla Mısır'ın tanınan yazarları arasına girdi. Beyne'l Kasreyn (İki Saray Arasında), Kasrü'ş Şevk (Özlem Sarayı) ve es-Sükkeriye adlı romanlarından oluşan Sülassiye adlı anıtsal üçlemesinde toplumsal sorunları başarıyla işledi. Önemli teknik yeniliklerin yer aldığı bu yapıtlardaki Kahire betimlemeleri Dickens'in Londra betimlemeleriyle karşılaştırıldı.

1959'dan sonra simgeciliğe yönelen Mahfuz Evladü Haratina (Semtimizin Çocukları) ile İslam geleneğinin kalesi el-Ezher Üniversitesi'nin sert eleştirilerine uğradı ve yasaklanan kitabını Lübnan'da bastırmak zorunda kaldı. El-Liss ve'l Kilab (1961, Hırsız ve Köpekler), Sersera Fevka el-Nil(1966, Nil'de Gevezelikler) ve Miramar (1967, Miramar) adlı kitaplarında toplumsal sorunları ele aldı. 1952'de Nasır'ı iktidara getiren askeri darbeye karşı çıktı. Enver Sedat'ın İsrail'le yaptığı barış anlaşmasını destekledi. Kırka yakın romandan başka yedi öykü kitabı ve otuzu aşkın senaryosu ve birkaç oyunu bulunmaktadır. Mahfuz'un zaman zaman yasaklanan kitapları pek çok dile çevrilmiştir.

Not: Necib Mahfuz'un 2006 yılında ölümünün ardından, Radikal Gazetesi'nde "Türkçe Necib Mahfuz kitabı bulmak kolay değil!" başlığıyla yayınlanan yazıyı okuduktan sonra, Mahfuz'un ülkemizde az tanınma nedenini anlayabilirsiniz.
İşte o yazının linki:  http://www.radikal.com.tr/kultur/turkce-necib-mahfuz-kitabi-bulmak-kolay-degil-790471/



*  Necib Mahfuz -  Binbir Geceden Sonra (Oğlak Yayınları)





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder