25 Ocak 2017 Çarşamba




   GÜNEŞ ÇİÇEĞİ Mİ, AY ÇİÇEĞİ Mİ?







Malum, kış geldi, hem de eteklerini savura savura bir girişi var ki kuzey yarımküreye kibrinden yanına yaklaşılmıyor. Buz gibi gözlerine bakan donuyor adeta. Kışın kibrini kırmak için sıcağa, ısıya ihtiyacımız var. Güneş derseniz gökte parlasa bile yetmiyor parlaklığı, kışın buz gibi gözlerindeki soğuğu yumuşatmaya. Evlerde yanan sobalar, kaloriferler ısıtsa da dışımızı, pırıl pırıl bir güneşe ihtiyacımız var içimizi ısıtmak için. Güneşe ihtiyacımız var; şimdilerde çok moda olan "kış depresyonu" nu bertaraf etmek için de...Ne alaka demeyin. :) "Güneş girmeyen eve doktor girer" demişler.

Kentlerde  artık soba kullanılmadığı için, uzun kış gecelerinde ne etrafında ısınmak için toplanan hane halkı, ne de çıtır çıtır yanan sobanın üstünde kestanelerin  patlamasını bekleyen sabırsız çocuklar kaldı geriye. Ocakta demlenen çaya eşlik eden kuruyemiş ve daha ucuz olduğu için tercih edilen ay çekirdeği var artık kış gecelerinin ikramlarında. Hatta bazı ailelerde sadece ay çekirdeğinin çıt çıt sesleri karışır höpürdeterek içilen çay sesine. İşte böyle bir gecede düştü aklıma güneş çiçeğinin adının neden Türkçede ay çiçeği olduğu ve çekirdeğine neden güneş çekirdeği değil de ay çekirdeği dendiği. Sonra,kendi kendime "saçma bir soru" dedim. Kimin aklına gelir ki  bu soruya cevap aramak. Yine de merak duygum ağır bastı ve araştırdım. Araştırma sonucunda gördüm ki, benim saçma bulduğum soru akademik düzeyde araştırılmış ve bir sonuca varılmış. Araştırma raporu uzun olduğu için ben araştırmanın özünü ve sonucu yazmakla yetineceğim. Arzu edenler vereceğim web adresinden raporun tümünü okuyabilirler.

Araştırmanın özü kısaca  şöyle: "Bu çalışmada halk arasında genellikle günün her vakti güneşi takip eden, ona yüzünü dönen ve güneşe benzeyen özelliklerinden dolayı 'günebakan', 'gündöndü' gibi isimlerle anılan ay çiçeği bitkisinin yazı dilinde neden güneşle değil de ay ile ilişkilendirilerek 'ay çiçeği' olarak adlandırıldığı üzerinde durulmuştur." 

Daha sonra taranan kaynaklar, edinilen bilgilere yer veren araştırma raporunun sonuç bölümünde şunlar yazar:

"Ay çiçeği, Köktürk, Uygur, Karahan, Harezm, Kıpçak ve Çağatay gibi tarihi Türk lehçeleri eserlerinde tespit edilememiştir. Tarihi sözlüklerimiz içerisinde ilk olarak 19. yüzyılın ilk yarısında tespit edilebilmiş, ardından hazırlanmış olan Türkiye Türkçesi sözlüklerinde de genellikle yer almıştır. Ancak şu bir gerçektir ki esas olarak bu bitki, ay çiçeğinden çok günebakan, gündöndü, günaşığı gibi karşılıklarla bilinmiştir.

Yeryüzünde konuşulan dillerin hemen hemen hepsinde kelimenin adlandırılmasında güneş ana rolü üstlenmiştir. Bunda bu bitkinin çiçek şeklini aldıktan sonra hep güneşi takip etmesi, onunla birlikte aynı yönde hareket etmesi ve şekil olarak da güneşe benzemesi ana etkendir. Nitekim Türk lehçelerinde de adlandırmalar güneş üzerinden yapılmıştır. Ay çiçeği adlandırılması yapılırken bazı kelimelerde olduğu gibi başka bir dilden çeviri yoluyla da aktarılmış olabileceği akla gelebilir. Ancak baktığımız hiçbir dilde 'ay' ile kurulmuş bir adlandırma mevcut değildir.

Türk lehçelerinde ay çiçeği kelimesinin karşılığı olarak kullanılan bütün kelimeler güneş (kün/gün) ile bağlantılıdır. Sadece Kazan Tatar Türkçesi ağızlarında 'ay bagar' şeklinde ay ile kurulmuş bir birleşik kelime görülmektedir.

Türkiye Türkçesi yazı dilinde bitki ay ile ilişkilendirilmiştir. Ağızlarda bu kelime yer almamıştır. Ay çiçeği, Türkiye Türkçesi dışında Ermeniceye de verinti bir kelime olarak Türkçeden geçmiştir. Bu bitkinin bütün dünya dillerinin aksine niçin güneş yerine ay ile ilişkilendirildiği konusunda kesin bir tespit yapmak gerçekten çok zordur. Çünkü kelimenin ağızlardaki şekli de güneş üzerine kurulmuştur.
................"
(Yrd. Doç. Dr. Yusuf ÖZÇOBAN - Balıkesir Üni. Fen-Edebiyat Fak. Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü)

Bazı insanlar vardır güneş çiçeği gibidirler. Güneş ne tarafa dönerse, hemen o yöne dönerler. Dönekliği bir çiçekle sembolize etmem gerekseydi o çiçek güneş çiçeği olurdu herhalde. Bu güzel çiçeğe yakıştıramasam da. :)




Kaynak: dergipark.ulakbim.gov.tr







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder