"SAHTEKAR SANATÇI"
(Han Van Meegeren, Nazileri Dolandıran Vermeer Taklitçisi)
(Han Van Meegeren, Nazileri Dolandıran Vermeer Taklitçisi)
Hollandalı Han Van Meegeren, gelmiş geçmiş en büyük resim sahtekarı olabilecek bir sanatçıymış. Ve Meegeren' in kendi eserleri sanat çevrelerinde pek fazla ilgi görmezken, sahtelerini yaptığı tabloları ona milyonlar kazandırmış.
Resim sanatıyla ilgilenenler, ressamlar, büyük galeri sahipleri, tarihçiler, koleksiyonerler Han Van Meegeren ismini biliyorlardır. Bense kendisiyle, kitap rafları arasında duran bir ansiklopedinin ismi sayesinde tanıştım: Yalancılar ve Sahtekarlar Ansiklopedisi. İsim ilginç değil mi? Merak bu ya ansiklopediyi karıştırırken şu başlık ilgimi çekti: Han Van Meegeren, Nazileri Dolandıran Vermeer Taklitçisi"
Yalancılar ve Sahtekarlar Ansiklopedisi' nde Meegeren' le ilgili okuduklarım şaşırtıcıydı. Sahte tabloların asıllarından ayırdedilebilmelerinin güçlüğünü okumuştum ama bu tabloları yapanların kimlikleri hakkında bir bilgiye sahip değildim.. Kaldı ki bu sahte tabloları yapanlardan kaçı Nazileri, hem de Göring' i dolandıracak kadar cesur olabilirdi ? Kimdi bu Han Van Meegeren?
Han Van Meegeren 1889 yılında Hollanda' da doğdu. (Ö:1947) Hollanda' da geçen çocukluk döneminde resme karşı büyük bir tutkusunun olduğunu anlayan Ortaokuldaki resim öğretmeni Bartus Koteling, onu 17. yüzyıl Hollandalı ressamlarla tanıştırmış ve Han' a eski teknikleri öğretmişti. Babası onun resim yeteneğini desteklemeyince Han' da 1907 yılında Teknoloji Enstitüsü' nde mimarlık okuma bahanesiyle Vermeer' in anavatanı Delft' kaçtı. 1911 yılı Meegeren için önemli bir yıl oldu: İlk eşiyle bu yıl tanıştı, ilk çocuğu bu yıl doğdu ve yaptığı kilise resmiyle Teknoloji Enstitüsü' nden bir altın madalya kazandı. Mimarlık fakültesini bıraktı. Madalya kazanan kilise resmini sattı ve resimle ilgilenen ikinci bir potansiyel alıcı için aynı resmin bir kopyasını daha yaptı.
Han Van Meegeren derecesini Hague' deki Kraliyet Sanat Akademi' sinden 1914' te aldı ve 1916 ile 1922 yıllarında başarılı sergiler düzenledi.Otuzlarının ortasına geldiğinde artık gelecek vaat eden bir genç sanatçı olmadığını, sanat kariyerinin çıkmaza girdiğini fark etti. O sene ilk iki sahtekarlığını gerçekleştirdi: Frans Hals' a ait The Laughing Cavalier ve The Happy Smoker eserlerinin kopyalarını yaptı. İlk işini müzayede de 50.000 gulden karşılığında sattı ancak birkaç ay sonra teknik bazı detaylar yüzünden sahte olduğu anlaşıldı. Meegeren, bu işlerde nasıl yakalanmadan iş yapılacağını bu tecrübesiyle öğrendi. Bir başka sanat sahtekarı olan restoratör Theo van Vjinbergen ile İngiltere' de epey vakit geçirdikten sonra 1932 yılında Cote d' Azur' e taşındı. Meegeren taşınmadan önce altın madenini bulmuştu: Johannes Vermeer (1631-1675) sahteleri yapmak. 1932 ve 1945 yılları arasında Van Meegeren, Vermeer' e ait 11 resim üretti. En büyük Vermeer sahtekarlığını 1937' de piyasaya düşen The Disciples at Emmaus ile yaptı. Sebebi de şuydu: Bir süre önce ortaya çıkan Christ in the House of Martha and Mary tablosunun Vermeer' in hayatının bilinmeyen bir dönemine ait olduğunun anlaşılmasından sonra Hollandalı sanat uzmanı Abraham Bredius Vermeer' in bazı başka dini temalı resimlerinin olabileceğini öngörmüştü. İşte bu öngörü Van Meegeren için bulunmaz fırsat oldu.
Han Van Meegeren derecesini Hague' deki Kraliyet Sanat Akademi' sinden 1914' te aldı ve 1916 ile 1922 yıllarında başarılı sergiler düzenledi.Otuzlarının ortasına geldiğinde artık gelecek vaat eden bir genç sanatçı olmadığını, sanat kariyerinin çıkmaza girdiğini fark etti. O sene ilk iki sahtekarlığını gerçekleştirdi: Frans Hals' a ait The Laughing Cavalier ve The Happy Smoker eserlerinin kopyalarını yaptı. İlk işini müzayede de 50.000 gulden karşılığında sattı ancak birkaç ay sonra teknik bazı detaylar yüzünden sahte olduğu anlaşıldı. Meegeren, bu işlerde nasıl yakalanmadan iş yapılacağını bu tecrübesiyle öğrendi. Bir başka sanat sahtekarı olan restoratör Theo van Vjinbergen ile İngiltere' de epey vakit geçirdikten sonra 1932 yılında Cote d' Azur' e taşındı. Meegeren taşınmadan önce altın madenini bulmuştu: Johannes Vermeer (1631-1675) sahteleri yapmak. 1932 ve 1945 yılları arasında Van Meegeren, Vermeer' e ait 11 resim üretti. En büyük Vermeer sahtekarlığını 1937' de piyasaya düşen The Disciples at Emmaus ile yaptı. Sebebi de şuydu: Bir süre önce ortaya çıkan Christ in the House of Martha and Mary tablosunun Vermeer' in hayatının bilinmeyen bir dönemine ait olduğunun anlaşılmasından sonra Hollandalı sanat uzmanı Abraham Bredius Vermeer' in bazı başka dini temalı resimlerinin olabileceğini öngörmüştü. İşte bu öngörü Van Meegeren için bulunmaz fırsat oldu.
Sigara tiryakisi olan Van Meegeren kazandığı servetle lüks hayata iyice alıştı ve bir zaman sonra alkol, morfin ve gece hayatının esiri oldu. Bu durum sonraki sahte eserlerinin kalitesini olumsuz etkiledi. Sanatseverlerin o dönemdeki milliyetçi duyguları muhakeme becerilerini olumsuz etkilediğinden yaptığı kalitesiz Vermeer eserleri bile hala bir şekilde alıcı bulabiliyordu. 1940' ların başında hakim olan hava şuydu: Değersiz de olsa bir Vermeer tablosunun Hollanda' da kalması Almanya' ya kaptırılmasından iyiydi. Dahası Van Meegeren' in sahte resimlerinin orjinal resimlere oranı arttıkça, yeni sahte resimler mevcut koleksiyonla tutarlı görünerek kolaylıkla "gerçek" olarak nitelendirilebilir hale gelmişti - ne de olsa gerçekten de aynı elden çıkıyordu hepsi.
Avrupa' nın savaş belasını atlatmasının ardından Nazi mareşali Hermann Göring' in koleksiyonunda bir Vermeer bulundu. Christ and the Adulteress adlı bu eserin izi sürülünce 29 Mayıs 1945' te düşmanla işbirliği yapma şüphesiyle tutuklanan Van Meegeren' e ulaşıldı. 12 Haziran' da, tutuklu olduğu sürece alkol ve uyuşturucuya hasret kalan Van Meegeren muhtemelen bu yoksunluk nedeniyle "düşmanla işbirliği yapmakla suçlanamayacağını, çünkü bulunan Vermeer eserinin sahte olduğunu" itiraf etti.Bir anda Nazi' leri dolandırmayı başaran bir halk kahramanına dönüşen Van Meegeren' in aslında Nazi düşmanı olduğu filan yoktu. Hatta en iyi arkadaşlarından biri Hollanda SS'i üyesi olan şair Martien Beversluis olmakla beraber Van Meegeren tarafından yazılan Teekeningen adını verdiği faşist sembolizmiyle dolu kitapta Beversluis' ten metinler vardı. Kitabın ne kadar faşizm içerdiği Adolf Hitler' in özel kütüphanesinde bir adet bu kitaptan yer almasından anlaşılabilir; ama daha da kötüsü kitabın önünde el yazısıyla şöyle yazıyordu: Çok sevgili Führer' ime en derin saygılarımla- Han Van Meegeren (Morris,2009).
Adli makamlar vasat bir ressamın bir Vermeer resmi yapabileceğine inanmadılar. Bunun üzerine Van Meegeren eğer doğru malzemeler verilirse (bazı boyalar, Bols Genever marka içki ve yeteri kadar morfin) polis kontrolü altında bir resim yapabileceğini öne sürdü. Yetkililer meydan okumayı kabul etti ve böylece ortaya on ikinci ve son Van Meegeren Vermeer tablosu çıktı: Young Christ Teaching in the Temple.
Meegeren' in foyası ortaya çıkınca birkaç alıcı parasını geri almaya uğraştı ama çakal ressam servetini sağlama almıştı. 1945' te 67 eve sahip olan Meegeren' in Hollanda Laren' deki evinin bahçesinde kutu kutu para yaktığı dedikoduları dolaşıyordu. Meegeren daha sonra sahte resimler yoluyla 7.167.000 gulden kazandığını, bunun 5.460.000 guldenini tahsil edebildiğini itiraf edecekti. Servetinin büyük bir kısmını ileride boşanacağı ikinci eşi Jo Oerlemans' a aktarmıştı. 1945 yılında hiçbir varlığı olmadığı gerekçesiyle iflasını ilan etti.
1946 yılında uzmanlardan oluşan bir komisyon şüphelendikleri Vermeer eserlerini inceledi ve 1947' deki duruşmaya bir rapor sundu. Komisyona göre en az 9 eser teknik nedenlerden ötürü Vermeer' e ait değil gibi görünüyordu.
Van Meegeren duruşması sırasında Mahkeme başkanı Mr. Boll' a bir sahtekarın iç dünyasıyla ilgili önemli bilgiler vermişti:
BOLL: Tüm bu sahte eserleri şahsınızın ürettiğini hala kabul ediyor musunuz?
VAN MEEGEREN: Evet sayın başkan.
BOLL: Ve hepsini yüksek fiyatlarla sattınız öyle mi?
VAN MEEGEREN: Başka bir seçeneğim yoktu. Eğer düşük fiyata satmaya kalksaydım sahte olduklarını bizzat kendim ilan etmiş olurdum. (Kreuger, 2004)
Van Meegeren bir kısmını çoktan gözaltında geçirdiği bir yıllık hapis cezasına çarptırıldı. Vücudu çok yıprandığından ve kısmi felç geçirdiğinden 26 Kasım 1947' de hapishaneye götürülmeden evvel Amsterdam' daki Valerius Kliniği' ne sevk edildi. Burada geçirdiği ilk, hayatının son ayında eski eşi Jo ve uzun metres listesinin son üyesi Cootje Henning tarafından ziyaret edildi. 29 Aralık' ta kalp krizi geçirdi ve bir gün sonra hayata gözlerini yumdu.
Kaynak: YALANCILAR VE SAHTEKARLAR ansiklopedisi, Roelf Bolt (2. BASKI)
Blogumda yer alan tüm resimler aşağıda verdiğim link' ten alınmıştır. Resimlerin daha fazlasıni linki tıklayarak görebilirsiniz.
Van Meegeren duruşması sırasında Mahkeme başkanı Mr. Boll' a bir sahtekarın iç dünyasıyla ilgili önemli bilgiler vermişti:
BOLL: Tüm bu sahte eserleri şahsınızın ürettiğini hala kabul ediyor musunuz?
VAN MEEGEREN: Evet sayın başkan.
BOLL: Ve hepsini yüksek fiyatlarla sattınız öyle mi?
VAN MEEGEREN: Başka bir seçeneğim yoktu. Eğer düşük fiyata satmaya kalksaydım sahte olduklarını bizzat kendim ilan etmiş olurdum. (Kreuger, 2004)
Van Meegeren bir kısmını çoktan gözaltında geçirdiği bir yıllık hapis cezasına çarptırıldı. Vücudu çok yıprandığından ve kısmi felç geçirdiğinden 26 Kasım 1947' de hapishaneye götürülmeden evvel Amsterdam' daki Valerius Kliniği' ne sevk edildi. Burada geçirdiği ilk, hayatının son ayında eski eşi Jo ve uzun metres listesinin son üyesi Cootje Henning tarafından ziyaret edildi. 29 Aralık' ta kalp krizi geçirdi ve bir gün sonra hayata gözlerini yumdu.
Kaynak: YALANCILAR VE SAHTEKARLAR ansiklopedisi, Roelf Bolt (2. BASKI)
Blogumda yer alan tüm resimler aşağıda verdiğim link' ten alınmıştır. Resimlerin daha fazlasıni linki tıklayarak görebilirsiniz.
http://www.artcrimeillustrated.com/2015/02/the-man-who-made-vermeers-by-jonathan.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder