12 Mayıs 2015 Salı




AMERİKA' NIN FETHİ MODERN DÜNYAYI YARATTI


"İçinde yaşadığınız zamanın 'neden ve niçinlerini' anlamak için tarihe bakmak gerekiyor" diyor tarihçiler. Tarih okumayı bu nedenle seviyorum. Günümüzün neden ve niçinlerini anlamak için. Siz de anlamak istiyorsanız, okuduğum kitaptan aktaracağım aşağıdaki bölümü okuyabilirsiniz.  Ve okuduklarınıza inanmakta zorlanabilirsiniz.

"Fetih sadece Amerika kıtasını değiştirmedi. Aynı zamanda modern dünyayı yarattı. Nüfusu kara ölüm yüzünden gittikçe azalmakta olan 1492 Avrupa' sı dünyanın sınırındaydı. Dünyanın geri kalanında yaşayanlar için Avrupa' da olanlar ya bilinmezdi ya da hiçbir önem arzetmiyordu. Filipinler' den Kuzey Afrika' ya uzanan Müslümanların elinde bulunan bölgelerde yaşayanlar, Çin, Hindistan ve Japonya gibi büyük Asya imparatorlukları ve krallıkları ve Benin ve Mali gibi güçlü Afrika şehirleri ya da Amerika için bile Avrupa neredeyse hiçbir şey ifade etmiyordu.

Avrupa' nın başlıca ticari faaliyeti, Uzak Doğu' dan baharat almakla sınırlıydı ama Asya' ya uzanan ticaret yolları, Arapların kontrolünde bulunuyordu. Avrupalılar, bu kaleyi haçlı seferleriyle yıkmaya çalışmış ancak başarılı olamamıştı. 800 yıl boyunca denemelerinin ardından Kral Ferdinand ve Kraliçe Isabella, 1492 yılında Mağribileri Güney İspanya' dan çıkarmayı başardı. İspanyollar, ancak sekiz sene sonra 1571 yılında Lepanto savaşıyla Doğu Akdeniz' in kontrolünü Osmanlı ordusundan alabildi.

Bu arada Müslüman aracılardan birini ortadan kaldırabilenleri büyük bir hazine bekliyordu çünkü birkaç gram biber, safran ya da tuz bir adamın hayatından çok daha değerliydi. (Bkz .Reay Tannahill, Food in History) Tanrı' yı ya da altını unutun. Avrupalı sömürgeciliğini tetikleyen şey, Asya baharatlarına ulaşmak için izlenecek yeni yollara dair arayıştı. 1487 yılında Bartholomew Diaz, Ümit Burnu' na ulaştı; 1498' de ise Vascu de Gama, Afrika' nın çevresi boyunca dolaşıp Hindistan' a, Müslüman dünyasının yanından geçip giden yeni bir yol açtı. İspanyolların Andalusi' yı yeniden fethettiği 1492 yılında Kolomb, Amerika kıtasına ulaştı.

Aniden Avrupa, hem kelimenin tam anlamıyla (Doğu' yu dengeleyecek yeni Batı atmosferiyle) hem de ideolojik olarak dünya haritasının merkezine doğru kaymıştı. Yeni Dünya, Hristiyanlığın gücünü belirgin ölçüde artırdı. 1492 yılında İngiltere ve İspanya' nın nüfusları üçer milyon ve Portekiz'inki ise bir milyon civarındayken Amerika kıtasına dair tahminler, kırk ile yüz milyon arasında değişiklik gösteriyordu. Hristiyanlık, fetih sayesinde dünyanın en yaygın dini haline geldi. (Her ne kadar kilisenin yeni cemaatinin çoğu ruhları henüz kurtarılmadan ölmüş olsa da.)

Diğer yandan bu fethin en önemli sonucu, Avrupa' nın kontrolündeki dünya ekonomisinin başlangıcı olmasıydı. Güney Amerika muazzam mineral ve tarımsal zenginliğiyle Avrupa' nın iki katı büyüklüğündeydi.Galeano' ya göre Potosi' den gelen gümüşler, on altıncı yüzyılda Avrupa' nın rezervlerini dört katına çıkarmıştı. Bu kapitalizmi tetikleyen devasa bir yatırım sermayesi enjeksiyonudur. Şeker ve köle ticareti tecimsel ticaret sistemini yarattı. Bunlar bir araya geldiklerinde ise Sanayi Devrimi, Bilim Rönesans' ı, İslam' ın son mağlubiyeti ve Kuzey Amerika' nın, Avustralya' nın , Afrika' nın ve Asya' nın kolonyal istilası için gerekli sermayeyi sağladı.

İronik olarak bundan yararlanabilenler İspanyollar değildi. Engizisyon, Yahudi ya da Mağribi finansörleri ortadan kaldırdıktan ya da öldürdükten sonra fetihin sunduğu tüm fonlar ve karlar, İngiltere, Hollanda, Fransa ve İtalya' daki bankerlerin eline geçti. İspanya, savurganlığı ve borçları nedeniyle geride kaldı. Aslında fetih, İspanya' nın Avrupa' daki güç kaybını hızlandırırken dünya arenasında Avrupa egemenliğini ilan etti."
(Mark MANN - GEZGİNLER, Güney Amerika' da Kara Mizahla Dolu Bir Yolculuk Hikayesi: s: 88-90) 

Modern dünyanın  temelinde, aslında birkaç gram biber, safran ya da tuzun olduğunu bilmek sizi de şaşırtmadı mı? Baharatlar sadece baharat değil yani...





2 yorum:

  1. Avrupa tam da anlatılan bu dönemde, kendi Rönesans'ını da yaşıyordu. Sadece ekonomi de değil, sanatta, felsefede, edebiyatta, siyaset sahnesinde de yenileniyordu ve dediğiniz gibi bunun etkileri günümüze kadar da devam etti...Güzel bir paylaşım olmuş, küçük şeylerin, büyük etkileri...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel yorumunuz için çok teşekkürler. Evet, küçük şeyleri küçümsememek gerek, etkileri büyük olabiliyor.

      Sil