9 Haziran 2014 Pazartesi




STRESE KARŞI İLKEL EGO SAVUNMA MEKANİZMASI
(İNKAR)


Günümüzde stresin ne olduğunu bilmeyen yoktur sanırım. Öyleki, vücudumuzda meydana gelen, yaşantımızı olumsuz etkileyen neredeyse tüm rahatsızlıkların nedeni olarak gösterilir stres.
İnsanoğlu olan ve olmayan her şeye hem kısa vadede hem de uzun vadede anlam vermek ister. Varoluşunun nedeni ve amacı ile ilgili sorular sorar; geçmiş, şimdiki zaman ve geleceği sorgular. Akla uygun her nedeni inceler, araştırır. Bütün bunlar da strese neden olur.

Geçmişi sorgularken; geçmiş hala sizin canınızı sıkıyorsa, geçmiş yüzünden sıkıntı duyuyorsunuz demektir. Ve bu duruma psikologlar "TSSB" yani travma sonrası stres bozukluğu teşhisi koyabilirler. Tabii bir psikoloğa giderseniz.

Ben, "geçmiş geçmişte kaldı" diyebilenlerden olmadığım için ara sıra geçmişi sorgulamaktan kendimi alıkoyamam. Ancak, bu sorgulamayı bana sıkıntı versin diye değil, hatalarımı gözden geçirmek, aynı hataları tekrarlamamak ve bir anlamda özeleştiri yapmak için kullanırım. Zaman içerisinde kendi kendime geliştirdiğim bir yöntemle, beni üzen anılarımı ve bunlarla ilgili hislerimi hatırladığımda, bunların yerine güzel ve  neşeli anılarımı koymayı başarabildim. Böylece, beni üzen anılarım belleğimin en arka tarafındaki yerlerini aldılar ve ben istemediğim sürece de ön tarafa çıkamadılar. Aslında , böyle yaparak, bilmeden "inkar" yolunu seçmişim. Peki, inkar nedir?

"İnsan zihninin ilkel ego savunma mekanizması, beynin kaldıramayacağı kadar fazla stres üreten tüm gerçekleri reddeder. Buna inkar denir. İnkar, insanın başa çıkma mekanizmasının önemli bir kısmını oluşturur. O olmasaydı, her sabah hangi şekilde öleceğimizi düşünerek dehşet içinde uyanırdık. Bunu yapmak yerine zihinlerimiz, işe vaktinde yetişmek veya vergilerimizi ödemek gibi başa çıkabileceğimiz stresle meşgul olarak, varoluş korkularımızı perdeler. Eğer varoluşla ilgili daha büyük korkularımız olursa, basit işler ve günlük meşgalelerle vakit geçirerek onları hemen aklımızdan çıkarırız. 

ABD' de en seçkin üniversitelerde okuyan öğrencilerin web kullanımı üzerine bir araştırma yapılmış. Bu araştırmada, çok yüksek zekalı kullanıcılarda bile içgüdüsel bir inkar eğilimi olduğu ortaya çıkmış. Araştırmaya göre, üniversite öğrencilerinin büyük çoğunluğu, Kuzey Kutbu' ndaki buzulların erimesiyle veya türlerin yok olmasıyla ilgili moral bozucu bir haberi tıkladıktan sonra, o sayfadan hemen ayrılıp zihinlerini korkudan arındıran eğlendirici bir sayfaya geçiyorlardı. En sevilen seçenekler spor haberleri, komik kedi videoları ve ünlülerle ilgili dedikodulardı." (Dan BROWN - Cehennem)

İyi ki, zihnimizin ilkel ego savunma mekanizması her daim devrede ve içgüdüsel bir inkar eğiliminde. Yoksa ne yapardık? Düşüncesi bile dehşet verici...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder