14 Ocak 2014 Salı




CİBRAN' DAN  İNSAN  RUHUNA  İLİŞKİN  AFORİZMALAR


" Benim varlığımın sonu yoktur. İnsanın ruhu, Tanrı' nın yaradılışta kendinden ayırdığı meşaledir." diyerek ruhun ölümsüzlüğüne ve insan ruhunun Tanrı' nın ışık saçan bir parçası olduğuna inanan ve bu inançla insan ruhunu yücelten Lübnan asıllı ABD' li yazar ve düşünür Halil Cibran, ( D:1883- Ö:1931)" dinin, kişiyi özgürleştiren bir ruhsal yükseliş sistemi olarak algılanması gerektiğini ve dinsel hakikatın vicdan ve sezgiye dayanması gerektiğini savunur. " 

Özlü sözler ve aforizma ustası Cibran, ruhunun içini dökenleri dinleyip, anlayanlara "deli" damgası vurduğumuzu şu aforizmasıyla ne güzel anlatır:
" İnsanoğlunun gönlü yardımına koşacak birini arar; ruhu içini dökmeyi diler; ama biz tıkamışızdır kulaklarımızı onların feryatlarına ne duyarız, ne anlarız.  Ve 'deli' deriz onlara kulak verip anlamış olanlara, üstelik kaçışırız yanlarından." 

Bu aforizmasını okuyunca, Cibran' ın fikirleri üzerinde iz bırakan filozoflardan biri olan Nietzsche'  nin şu sözü çağrışım yaptı ve yazmadan edemeyeceğim: " Ve dans ederken görülenler deli sanıldı, müziği duyamayanlar tarafından." Anlayamadığımız şeyleri anlayanlara, duyamadıklarımızı duyanlara bizden farklı oldukları için içten içe kızar, hatta kıskanırız. Farklı olanlara tahammül edemediğimizden hemen işin kolayına kaçar ve "deli" der geçeriz .Deli olmadan, veli olunamayacağını bilmediğimiz için...

Cibran, insan ruhunun kınanması gereken 7 halini şöyle açıklar;

"Yedi kez ruhumu kınadım:

İlki- Yükseklere ulaşmada zayıflık gösterdiğini gördüğüm zaman.

İkincisi- Dosdoğru gidenlerin önünde sekmeye başladığını gördüğüm zaman.

Üçüncüsü- Kolayla zor olan arasında seçenek sunulduğu zaman kolayı yeğlediğinde.

Dördüncüsü- Bir suç işlediği, sonra da başkalarının buna benzer suçları onu teselli ettiğinde.

Beşincisi- Kendi zayıflığına tahammül ettiği, üstelik bu tahammülü güçlü oluşuna bağladığında.

Altıncısı- Bir yüzün çirkinliğini hor görüp, aslında onun kendi maskelerinden biri olduğunu fark edemediğinde.

Ve yedincisi- Bir övgü şarkısı söyleyip de bunu bir erdem sandığında.

Bu aforizmayı tersten okumak gerekirse, insan ruhunun yücelmesi için; hedeflenen amaca ulaşırken kararlı olmak, zaaf göstermemek, doğru bildiğin yoldan şaşmamak ve sıkışınca kıvırmamak, zor olanı seçmek ve zoru başarmak (kolayı herkes yapar), işlediği suç için kötü örnekleri emsal göstermemek, kendi zayıflığını sabra yormamak, maske takmadan, gerçekleri görmek ve  söylemek, son olarak da mütevazi olmak (bırakın başkaları sizi övsün) yeter şarttır. Bunu başardığınız zaman Cibran' ın deyimiyle; Ruhunuzun saklı kaynağı yükselecek ve çağıldayarak denize doğru koşacak; Ve o zaman, sonsuz derinliğinizin hazineleri gözlerinizin önüne serilecektir.


Not: Aforizmalar,  Aforizmalar kitabından ( Derleyen: Orhan Düz) alınmıştır.
        (Tutku Yayınevi)


1 yorum:

  1. Elbette dünyaya pek çok değerli insan gelmiştir; ancak Cibran bence bunların en başında gelenlerden..Ülkemizde onu, aforizmalarını, dünyayı algılayışını bilen, tanıyan ne az insan var, ne yazık! Halil Cibran mutlaka okunması, anlamaya çalışılması ve hayata dair görüşleri uygulanmaya çalışılması gereken çok değerli bir düşünür. Onu çok iyi tanıtan bir sözünü (deli sanma/iç dökme ilişkisi)seçmiş olduğunuz için ayrıca tebrik etmek isterim sizi.

    YanıtlaSil