DÖNÜŞÜM
Bugün nedense, Kafka' nın Dönüşüm kitabıyla ilgili bir şeyler yazmak geldi içimden. Kafka' nın ünlü uzun hikayesi "Dönüşüm" şöyle başlar: " Huzursuz edici rüyalarından uyandı bir sabah Gregor Samsa ve kocaman bir böcek haline gelmiş buldu kendini. Alabildiğine sertleşmiş sırtının üstünde yatıyor, başını azıcık yukarı kaldırdığında hilal biçimli bölmelere ayrılıp bir tümsek gibi görünen kahverengi karnını görüyordu; bu karın tümseğini kapatan yorganı kayıp yere düştü düşecek halde, güçlükle duruyordu. Bedeninin diğer yanlarıyla kıyaslandığında, içler acısı görünen sayısız bacakcık şaşkınca, gözlerinin önünde habire kımıldanıyordu."
Gregor Samsa, gördüklerinin rüya olmadığını anladığında " ne olmuşum böyle? " diye sorar kendine. Ve dönüşümüne neden olan olaylar geçer zihninden: Babasının borçlarını ödemek için sevmediği bir işte çalışmaktadır. Bir şirkette pazarlamacıdır. Ailesinin geçimini sağlamak için adeta kendisini feda etmiştir; yaptığı rutin işten bıkmış, ruhu yalnızlaşmış, hayattan fazla bir beklentisi kalmamıştır. Gregor Samsa' nın böceğe dönüşümü tam da bu zamanda olmuştur. Bilinçaltına itilmiş duygu veya isteğin, karşıtı görünümünde veya başka bir biçimde bilince yükselmesidir yaşadığı. Diğer adıyla transformasyondur.
Bir kitap aynı kişi tarafından değişik zamanlarda okunduğunda farklı yorumlanabileceği gibi, farklı insanlar da aynı kitabı değişik yorumlayabilirler. Bu biraz da okuyucunun ilgisine, algıda seçiciliğine ve idrakına bağlıdır. Kafka' nın bütün çalışmaları gibi "Dönüşüm" de farklı şekillerde yorumlanmıştır." Stanley Corngold ' Eleştirmenin Çaresizliği' adlı kitabında farklı açıklamalara yer vermiştir. Birçoğu ' toplumun farklı olana yaptığı muamele' etrafında toplanmıştır. ' Yaşamdan kopmanın verdiği yalnızlık ve gelecekten herhangi bir şey ummamak' da bu açıklamalar arasındadır. Yaptığı rutin işlerden memnun olmayan , ailesinin borcu nedeniyle çalışan ve onu zamanla yarıştıran bu işten kurtulmanın yolu belki de böcek olmaktır. Bazıları da öykünün insan varlığının saçmalığının üzerinde durduğunu belirterek; varoluşçuluğa gönderme yapar.
Michael Löw ise Franz Kafka--Boyun Eğmeyen Hayalperest kitabında şöyle der: "Aile içi totalitarizm üzerine bu ünlü ve korkutucu masalı anlamak için, Kafka'nın Babama Mektubunda, babanın onu 'bir parazit" ve 'bir böcek' olarak kabul etmesinden şikayet ettiğini hatırlamak gereksiz olmaz. Elbette bu boyut esrarengiz kalan ve bütün şiirsel eserler gibi sonuçta 'açıklanamaz' olan hikayenin 'anlam'ını asla ortadan kaldırmaz."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder