15 Temmuz 2013 Pazartesi




ÇAĞIN  RUHU


Yanlış okumadınız! Ruh, sadece insanlara özgü değildir. Her çağın bir ruhu vardır ve o çağda yaşayan, var olan insanlar ve toplumlar çağın ruhuna uygun davranırlar veya o ruha uymaya zorlanırlar. Toplumlar böyle işler. Almanlar buna " Zeitgeist " diyorlar yani " Çağın ruhu ".

Nasıl ki ruh olmazsa insan bedeni etkinliğini kaybeder, hayat gücü yok olursa, toplumlar da bulunduğu çağın ruhuna uygun davranmazsa "ruh karmaşası" yaşarlar. Çağın ruhuna uyanlar ne utanmalı, ne de gurur duymalı; çünkü herkes şu veya bu biçimde ona uyar.

Amin Maalouf, "Doğudan Uzakta" kitabında bu konuyu şöyle dile getiriyor: " İnsanlar her çağda kendi düşüncelerinin sonucu olduğuna inandıkları görüşler dile getirir ve duruşlar benimser, halbuki bunlar aslında 'Çağın ruhu' ndan kaynaklanır. Bu tam anlamıyla bir kader sayılmaz, istersen önünde kolay durulamayacak aşırı güçlü bir rüzgar diyelim." Kimileri buna "günün modası" da diyebilirler. Ancak, bu deyim durumu basite indirger.

Bu aşırı güçlü rüzgar karşısında ne yapılabilir? Kendini rüzgara bırakıp savurduğu yere gidebilirsin istemeden veya daha az zarar vermesini engellemek için birtakım önlemler alabilirsin işe yarayıp yaramadığını görmeden.

Globalleşen dünyada her şey birbirini etkilemekte iken, bu güçlü rüzgarın etkisinden korunabilmek hayli güç. Dolayısıyla ülkemiz de bu rüzgardan payına düşeni alıyor. Öyleyse, doğal yaşam ve ekolojiyi korumaya yönelik etkinlikleri konjonktüre ve "Çağın ruhu" na göre değerlendirmek gerekmez mi? Doğru bir değerlendirme, doğru sonuçlar doğuracağı gibi hata yapma olasılığını da azaltır.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder