16 Aralık 2025 Salı

 



KEDİLERE GÜZELLEME

(Minicik bir kedi yavrusu bir sanat şaheseridir. - Leonardo da Vinci)




Sokakta yanınızdan bir kedi geçtiğinde içiniz ısınmıyor mu? Hele yanınıza yaklaşıp kafasını bacaklarınıza sürdüğünde, başını okşayıp sevgi dolu sözlerle onunla konuşurken içiniz erimiyor mu? Sanırım cevabınız evettir. Bu arada aklıma Nurullah Ataç'ın bir sözü geldi. Yazmadan geçemeyeceğim. "Kedileri ille herkes sevsin demeyeceğim ama ben, kedi sevmeyenlerle anlaşamam." Ben de dediğinizi duyar gibiyim. :)

Kediler böyledir işte; siz isteyince değil, kendisi isteyince size yaklaşır ve kendini sevdirir. Kediler karakteri olan evcil hayvanlardır. Her birinin karakteri de farklıdır, tıpkı biz insanlar gibi...

Başlığa "Kedilere Güzelleme" adını koydum ama şair değilim, kediler için şiir yazayım. Ancak, ünlü şairler, kedilerine öyle güzel şiirler yazmışlar ki, bu şiirlerden söz edeceğim. Ülkemizde kedi şiirleri antolojisi hazırlanırken, çıkış noktası; Jean Burden'in "Köpek düzyazıdır, kedi şiir" iddialı sözü olmuş. 

Kitaplarını hayranlıkla okuduğumuz ünlü yazarlar kedi dostu olduklarını kitaplarına kedi adları vererek göstermişler. Sadece şair ve yazarlar mı? Ünlü ressamlar, çizerler de kedilerini tablolarında ölümsüzleştirmişler. 

Fransız şair, deneme yazarı Charles Pierre Baudelaire Le Chat (Kedi) başlıklı şiirinde, kedisini sevdiği kadına benzeterek şöyle der:

Gel, muhteşem kedi, aşk dolu kalbime;

Pençelerini geri çek, metal ve akik taşlarından yapılmış

güzel gözlerine bakmama izin ver.

...............................

Ruhumda kadınımı görüyorum. Bakışları, seninki gibi,

Sevimli bir canavar gibi, derin ve soğuk,

Bir ok gibi kesiyor ve yarıyor.

...............................

C. Baudelaire'in kedi şiirine okuduğum bir kitapta rastlamıştım. Ve bir kedi için yazılmış olan, okuduğum ilk şiirdi. Bu nedenle önceliğim oldu. :)

Dünya edebiyatında kedi dostu olarak tanıdığım ilk yazar da Mark Twain olmuştu. Twain, kedileri insanlardan daha çok severdi. Bir keresinde şöyle yazmıştı: "Tanrı'nın yarattıkları arasında kırbaçla dize gelmeyecek tek bir mahluk vardır. O da kedidir. İnsan kediyle melezlenebilseydi bu insanın hayrına olur, kediyse bu işten zararlı çıkardı." 

"Mark Twain, kedilere olan sevgisinde yalnız değildi: Mental Floss için yazan Sean Hutchison'a göre, TS Eliot, Patricia Highsmith ve Ernest Hemingway da dahil olmak üzere birçok ünlü 19. ve 20. yüzyıl Amerikalı yazar kedi beslemiş ve sevmişti."

Ayrıca, Dünya Edebiyatı'nda oldukça ünlü olan iki kitabı da unutmamak gerek; ilki, Edgar Allan Poe'nun "Kara Kedi Öyküsü", ikincisi de Honore de Balzac'ın "Top Oynayan Kedi Mağazası."

Türk Edebiyatı'nda da kedi için şiirler yazan ünlü şairlerimiz var. Kedi şiirleri antolojisi, Komşu Yayınevi'nin yayın koordinatörlerinden Saime Akat'ın derlediği şiirlerden oluşmakta. Kitapta, Necip Fazıl'dan Nazım Hikmet'e, Asaf Halet Çelebi'den Orhan Veli'ye, Behçet Necatigil'den Enis Batur'a uzanan geniş bir liste yer alır. Her şairin kedisiyle olan ilişkisi farklı. Dolayısıyla bu ilişkiyi dizelere döküş biçimleri de farklı. Örneğin; Haydar Ergülen, Mısır adlı kedisine şöyle seslenir: "İlk gözağrım benim, ilk şiirkızım, küçük aşkım, Mısır'ım." 

Kedili kitap isimlerine örnek vermek gerekirse, Kediler Krallara Bakabilir (Enis Batur), Üzgün Kediler Gazeli (Haydar Ergülen), Göçmüş Kediler Bahçesi (Bilge Karasu), Bir Kedi, Bir Adam, Bir Ölüm (Zülfü Livaneli), İstanbul'da Kedi (Gündüz Vassaf), Kedi Mektupları (Oya Baydar) ilk akla gelenler...

Poe'nun kara kedisinden söz etmişken okuduğum Sunay Akın'ın "Koyu Mavi Memleket Kumaşı" adlı kitabından yeni öğrendiğim kedilerle ilgili iki bilgiyi de yazmak isterim. :)

Galatasaray Lisesi'nde okuyan Ahmet Ayetullah adlı lise öğrencisi bir dergi çıkarmaya karar verir. Çocukluğunda dinlediği bir masalın etkisiyle derginin adını "Kara Kedi" koyar. Kara Kedi 36. sayı da sona erer. Ahmet Ayetullah mezun olmuştur çünkü. Dergide sadece yazılar değil, kendi çizimleri de yer alır. Ahmet Ayetullah Tıbbiye'yi bitirdikten sonra doktor olur. İki ay sonra da vefat eder. 

"Kara Kedi"nin sayfaları arasındaki çizimlerden biri okulun logosudur. Harf devriminden önce çizdiği için logoda okulun adında yer alan "Gayn" ve "Sin" harflerini kullanır. Sin harfinin yuvarlaklığının içine de logoyu çizen Ahmet Ayetullah, dergiye ad olan bir kara kedi resmi yerleştirir. Harf devriminden sonra okulun logosunda "G" ve "S" harflerini görürüz...Ve bu logo, Ahmet Ayetullah'ın öğrencisi olduğu Galatasaray Lisesi'ndeki bir edebiyat dersinde kurulan spor kulübünün formalarında çıkar karşımıza. Ne var ki Galatasaray'ın logosundaki kara kedi unutulur gider zaman içinde.


Galatasaray'ın ilk logosu. (İnternet görsellerden alıntıdır.)

Resim sanatında  ressam Abidin Dino, kuyruğu dik olarak resmeder kara kediyi. Altına da "Kara kedinin resmidir" notunu düşer. 

Kediyi tuvale tuvale dört ayaklı dünyasından kopararak, duyguları ve hareketleriyle taşıyan ressam ise Louis Wain'dir. Göğüs kanseri olan karısını mutlu etmek için kedileri Peter'in insanlaştırılmış resimlerini yapan sanatçı, karısını kaybettikten sonra da bu tarz eserler yapmayı sürdürür. Ancak şizofreni hastalığına yakalanır. 1939 yılında Napsbury Hastanesi'ne yatırılan Wain, ölene dek kedi resimleri yapmayı sürdürür. Bugün hala Louis Wain'in kedi resimleri, şizofrenin evreleri ve bu hastalığın daha iyi anlaşılması konusunda tıp bilimine hizmet etmeye devam etmektedir. 



Karısının ölümünden günler önce, çizimi 11 gün süren 150 karelik Bir Kedinin Noel Partisi(A Kitten's Christmas Party) serisi gazeteye basıldı.


"Kediyi kendine mal etmişti. Bir kedi stili, bir kedi topluluğu, koca bir kedi dünyası icat etti. Louis Wain'in kedileri gibi görünmeyen ve onlar gibi yaşamayan İngiliz kedileri kendilerinden utanırdı." Bilim kurgu yazarı HG Wells, 20. yüzyılın başında insanların kediler hakkındaki algılarını değiştirmesiyle ünlü İngiliz sanatçı, ressam, grafiker Louis Wain hakkında bunları söylüyor.



O yumuşak tüylü, pembe, beyaz, siyah, sarı, gri patili dostlarımız yapılan son araştırmalara göre, insanın duygu durumlarını hissedebiliyorlarmış. Evinde olmasa da sokakta kedi besleyen, onları okşayıp seven insanlara ne mutlu...İnsanlardan aldıkları (üstlendikleri) negatif enerjiyi sıcak ocak başında uyuyarak atıyorlarmış. Bu nedenle çok uyuyan kedilere kızmak yerine evdeki negatif enerjiyi azaltın ki kedilerin yükü hafiflesin...


Yararlandığım Kaynaklar:

(*) Şiir, fleursdumal. org'dan kısaltılarak alındı.

(**) smithsonianmag.com

(***) artfulliving.com.tr

(****) Sunay Akın, Koyu Mavi Memleket Kumaşı. Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları. Ocak 2025.

(*****) bbc.com/turkce (Wain'e ait iki resim alındı.)



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder