HASTA YATAĞINDA İKEN ÜLKESİNİ YÖNETTİĞİNİ ZANNEDEN BİR DİKTATÖRÜN PORTRESİ
Ülkesini yönetmeye başlamadan önce o bir akademisyendi. Coimbra Üniversitesi'nde Siyasal Ekonomi profesörü idi. 1932 yılından 1968 yılına dek 36 yıl iktidarda kalan Portekiz Başbakanı olarak görev yapan Portekizli diktatör Antonio de Oliveire Salazar'dan bahsediyorum. Ditatura Nacional (Ulusal Diktatörlük) döneminde iktidara gelen ve sonrasında rejimi Estado Nova (Yeni Devlet) adıyla korporatist bir yapıya dönüştürerek Portekiz'in diktatörü oldu. Kurduğu rejim 1974'e kadar sürdü ve Avrupa'nın en uzun ömürlü otoriter rejimlerinden biri oldu.
Siyasal Ekonomi Profesörü olan Salazar, 28 Mayıs 1926'daki askeri darbenin ardından Başkan Oscar Carmona'nın desteğiyle Maliye Bakanı olarak siyasete girdi.Geniş yetkilerle göreve gelen Salazar, bir yıl içinde bütçeyi dengeledi. Portekiz para birimini istikrara kavuşturdu ve bütçe fazlası vermeye başladı. (1)
Bir yılda bu ekonomik başarıyı nasıl sağladı? Salazar tüm maliyetleri minimumda tutarak tüm bakanlıkların kemerlerini hızla sıktı. Kendisi de küçük bir dairede yaşadı. Uzun yıllar gri takım elbiseyi giydi. En ucuz dolma kalemle yazdı. Aynısını tüm bakanlar yapmak zorunda kaldı. Bu gösterişsizlik nedeniyle Salazar daha sonra "Katip Diktatör" olarak adlandırıldı.
Bütçe disiplini, yolsuzluk ve zimmete para geçirmeye karşı uzlaşmaz bir mücadele verdi. Ve mücadelesiyle ekonomiyi iyileştirmenin çok etkili yolları olduğunu kanıtladı. Bir yıl sonra herkesin imkansız gördüğü şeyi başarmış, ekonomiyi düzeltmişti. 1932 yılında Salazar başbakan oldu. 1933 yılında ise hazırladığı yeni bir anayasa taslağı, yapılan bir referandumda ezici bir çoğunlukla kabul edildi.
Yeni anayasanın kabulünden sonra Portekiz şimdi:
"Vatandaşların kanun önünde eşitliğine, tüm sınıfların uygarlığın yararlarından serbestçe yararlanmasına ve milletin tüm yapıcı unsurlarının idari hayata ve kanunların geliştirilmesine katılmasına dayanan bir şirket cumhuriyeti" idi; yani Estado Novo Şirketi.
Portekiz'de girişimciler ve işçiler bu şirkette birleşti. İşe yaramazlıkları nedeniyle grevler yasaklandı. Lokavtlar -ücret ödemeden üretimi durdurdu. Bütün partiler feshedildi. Çünkü Salazar'a göre onlar, sadece topluma nifak tohumları ektiler. Portekiz hükümetinin yasama işlevleri de vardı. Bu nedenle parlamento ülkenin siyasi hayatında pratikte hiçbir rol oynamadı.
1936 yılında başlayan İspanya İç Savaşı'nda Salazar, Franco liderliğindeki cumhuriyet karşıtlarını destekledi. Ancak 1939'da başlayan II.Dünya Savaşı süresince tarafsız kalmayı seçti. Ve bu sayede ülkesini savaşın yıkımlarından korudu. Silah yapımında kullanılan tungsten cevheri yatakları Portekiz'de çokça bulunduğundan, Almanlara tungsten cevherini satarak, karşılığında Alman Mark'ı değil, altın alarak ekonomiyi güçlendirdi. Buna rağmen, savaş sonrası Portekiz vatandaşları değişim istedi ama Salazar kabul etmedi, görevine devam etti.
Portekiz'in denizaşırı eyaletlerinde (kolonilerinde) bağımsızlık için mücadele başladı. İlk olarak 1961 yılında Hindistan, Goa'yı ilhak etti (Vijay Opersyonu). Portekiz Hindistan ile savaşmadı. Afrika'daki kolonilerini elde tutmaya çalıştı. Kolonilerdeki bağımsızlık savaşına karşı gönderilen asker ve mühimmat için harcanan paralarla Portekiz'in bütçesi sarsıldı. Sonuçta Angola, Mozambik ve Macao bağımsızlıklarını kazandılar.
Eylül 1968'de Salazar hemorajik felç geçirdikten sonra sakat kaldı. Hiç kimse kendisine artık başkan olmadığını söyleyemedi. Yerine Lizbon Üniversitesi Rektörü Profesör Marcello Caetano geçmişti ama hasta yatağında haberi yoktu. (2)
27 Temmuz 1970'teki ölümüne kadar Salazar, artık devlet başkanı olmadığını bilmeden yaşadı. Ona notlar ve raporlar gönderdiler, çalışma toplantılarını taklit ettiler, tek nüsha olarak yayınlanan Salazar'a özel gazete bile çıkarıp önüne koydular. Her gün ona getirilen gazetenin adı; Diario do Noticias'tı.
Salazar'ın ölümünden sonra "Estado Novo"nun egemenliği 1974'te demokrasiyi yeniden kuran barışçıl "Karanfil Devrimiyle" sona erdi.
Notlar:
1- Tarihçilere göre Salazar, ülkeyi bu denli uzun süre yönetmeyi kısmen 20 bin gizli polis ve tahmini 200 bin muhbirden oluşan ağı sayesinde başardı.
2- Sadık bir Katolik olan Salazar, komünizm ve Sosyalizme karşı olduğu gibi Nazizm ve Faşizm ile de arasına mesafe koymuştu. (3)
3- Salazar'ın 3 F kuralı; Salazar'ın meşruiyetinin halkın spor, eğlence ve din ile uyuşturulmasıyla sağlandığını ifade eder. 3 F; Futbol, Fado (Portekiz Halk Müziği) ve Fatima'dır. Katoliklerin hac noktalarından biri olan Fatima, din ile ilişkilendirilmektedir.
4- İtalyan gazeteci Marco Ferrari, "The Incredible Story Of Antonio Salazar, The Dictator Who Died Twice" (İki Kez Ölen Diktatör Antonio Salazar'ın İnanılmaz Öyküsü) adlı kitabını yayınlamış.
5- 2007'de bir televizyon anketinde Salazar, "Tüm Zamanların En Büyük Portekizlisi" seöilmiş, bu da muhalifleri arasında infiale neden olmuş ve ülke tarihindeki rolüyle mirası hakkındaki akademik tartışmalara yol açmıştı.
6- Netflix'te yayınlanan 10 Bölümden oluşan "Gloria" dizisi2021 yılı Portekiz yapımı. Dizide Salazar'ın son dönemi ile Soğuk Savaş sırasında ABD-Rusya arasında büyük bir rekabetle süren casusluk hikayesinin Portekiz'deki ayağının yanında Portekiz'in kolonilerinde baş gösteren bağımsızlık isyanları da anlatılmaktadır. Ben, diziyi çok beğendim...
Kaynaklar:
(1) tr.wikipedia.org
(2) tr.topwar.ru
(3) indyturc.com

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder