29 Temmuz 2023 Cumartesi

 


HI BARBIE, HI KEN...



Yazıya başlamadan önce şunu belirtmeliyim ki yazıda spoiler vermemek amacıyla filme dair sadece çıkarımlar bulunmaktadır. Filmin tamamı başka birçok güzel mesaj içermesine rağmen yazıyı kısa tutmak amacıyla bir kısmına yer verdim. Bu nedenle Barbie filmini izlemenizi  tavsiye ederim :) 

Son 20 yıldır nörolojik görüntülemeler, davranış genetiği, gelişim psikolojisi ve nöropsikoloji araştırmaları gösteriyor ki bir çocuk 400'den fazla psikolojik özellikle dünyaya gelir ve bu özellikler çocuk büyüdükçe ortaya çıkar. (Dr. Russel Barkley) Hiçbir çocuğun ruhu sizlerin yazmasını beklediği boş bir levha değildir. Hayatın içindeki etkileşim, dünyayı deneyimlemek, hayatı yaşıyor olmak, acı ve tatlı duyguları hissetmek bu psikolojik özelliklerin form değişimine neden olur. Ve bu değişimin yönü sizin seçimlerinize bağlıdır. Mutluluğu mu yoksa acıyı mı tercih ediyorsunuz? İyiyi ve kötüyü nasıl tanımlıyorsunuz? Hayatı gerçekten yaşıyor olmak bir mühendislik harikası gibi her şeyi kendi istek ve arzularınıza göre dizayn etmekle mi mümkündür? (Barbie Dünyası) Ya da karanlığın sadece henüz sökmemiş bir şafaktan geldiğinin farkında olmakla mı? (Gerçek Dünya) İşte Barbie filminin yaratıcıları Barbie'nin sihirli dünyasını hepimiz için öyle bir noktaya getiriyor ki insan olmanın muhteşemliğine, her türlü duygunun zıttı ile varoluşunun ruhun genişlemesini sağladığı ve dengenin evrenin temel yasası oluşuna değinerek her yaş grubu için izlenesi kılıyor. 

Barbie ve Ken'nin kendi bulundukları dünyadan çıkıp gerçek dünyayı deneyimledikten sonra kadın ve erkek odaklı bir hayat yaratımının iki tarafı da hiç mutlu etmediği gibi tam olarak varoluş sancılarına sebep olduğunu kavramaları ve kendi potansiyellerini keşfetmenin tek yolunun dengede bir hayat olması gerektiğini anlamaları onları "çocuk olmaktan yetişkin olmaya" geçiriyor. Filmin senaristleri bu noktada büyümüş olduğunu düşünen yaşı büyük kişilere de gerçek anlamda "yetişkin" olmanın idrak etmekten, bakış açısını geliştirmekten ve değişim için kendine düşen sorumluluğu almaktan geçtiğini göstermiş oluyor. Barbie ve Ken sevgili olduklarından aslında şunu fark etmemizi istiyor; ilişkiler sahip olabileceğimiz en büyük aynalardır. Partneriniz size bir şeyler söyler ve  bunu kendi bakış açısından çok basit bir şekilde söyleyebilir. Ama bu söylediği şey sizi tetikliyorsa öfkelendirip, sinirlendiriyorsa, kızgın hale getiriyorsa, o zaman içinizde bir yarayı deştiği anlamına gelir. Ve bu durum size iki şeyden birini yapma fırsatı verir. Birincisi, o kişinin ruhunuzun ve savunmasızlığınızın derinliklerine inmesini engelleyin, izin vermeyin, direninin, savunun, yaralarınızı yok sayın, duvarlarınızı yüksek tutun ve savaşı sürdürün. Ya da ikincisi, bunun iyileşmeniz ve bu duyguyu bırakmanız için bir fırsat olduğunun bilincine varın, kendi içinize bakın, sorgulayın, iyileşin, dönüşün. Seçim sizin.. 

Hepimiz çocukluk dönemimizde "görülmek" istedik. Yaptıklarımızın, başarılarımızın, oluşturduklarımızın, duygularımızın hatta söylemediklerimizin bile görülmesini, takdir edilmesini, onaylanmasını istedik. Ve büyüdük. Büyüdük ama yapmamız gereken bir değişimde, almamız gereken bir kararda, yaratmak istediğimiz bir şeyde gereken çaba ve cesareti gösteremediğimizde yani en özünde aslında dışarıya tersini gösteriyor olsak da KENDİMİZE GÜVENEMEDİĞİMİZDE... İşte orada o içimizdeki çocuk büyürken eksik kaldığı şeyi yani "görülmeyi" istiyor. Ve bunu da en yakınında kendi kalbine dokunan, ruhunu teslim ettiği diğer yarısından talep ediyor. Bu nedenle tüm hayat döngünüz boyunca filmin başlangıç sahnesinde olduğu gibi şunu unutmamalısınız. Hi Barbie, Hi Ken... Yani kısaca; seni görüyorum ve seni seviyorum...


Not: Barbie filmini sinemada izleyip, bu güzel ve özel yazıyı yazan konuk yazar canım kızıma teşekkürlerimle...Seninle gurur duyuyorum. 


  Görsel, onedio.com'dan alıntıdır.

 


 

3 yorum:

  1. Canım annem, kendimizi bildiğimiz andan itibaren bizi sanatın birçok dalıyla tanıştırıp en derinlerine zevkle ve şevkle indirdiğin için ben teşekkür ederim. Çünkü ebeveyn olmak öğretmek değil kendinde var ettiklerinle çocuğuna ilham olmak demek.

    YanıtlaSil
  2. Çok güçlü bir kaleminiz var

    YanıtlaSil