MUSTAFA KEMAL'İN GÖZÜNDEN ANKARA
Mustafa Kemal Atatürk'ün Yunus Nadi'ye Verdiği Röportaj, 7 Mayıs 1924
İstanbulumuz güzeldir, ancak Ankaramız bütün eksiklerine rağmen, daha az güzel değildir. Onu özellikle bizler biliriz, değil mi? Ayrıca fazla olarak şimdi Ankara, devletimizin merkezidir de. Gerçekte Ankara, durumu nedeniyle, merkezi yönetim için çok ilgi çekici ve güven verici bir noktadadır. Bu nedenle benim kararlarım, hareketlerim ve girişimlerim üzerinde doğal olarak etkilerini göstermiştir. Gerçekten işe ülkenin doğusunda, doğu sınırından başladım. Sonra daha batıya gelmek zorunluluğunu duydum. Sonunda Ankara'da durdum ve ülke işlerini, milletin arzusu doğrultusunda yönetmek için başka yere gitmeye gerek duymadım. Türkiye'nin ve Türk milletinin ve Türk milleti yararına işlerin en sağlam savunmasının da ancak Ankara'dan olabileceği olaylarla da belirginleşmiştir. En zor şartlar içinde, en az hazırlıklı olduğumuz halde en büyük darbelerin tersine çevrilebilmesinin en güçlü nedenleri arasında Ankara'nın coğrafi yeri de vardır.
* * *
Ankara'nın doğal konumu ve coğrafyasına değer katan bir yön daha vardır: Ankaralılar en acı ve kötü günlerde millet her taraftan çeşitli araçlarla zehirlenirken Ankaralılar, ülke ve milletin gerçek kurtuluşuna yönelen girişim konusundaki inanç ve güvenlerini bir an olsun sarsmamışlardır. Ankara'ya ilk kabul olunduğum gün, sadece bir vatandaş; milletin bir bireyiydim. Hiçbir sıfatım, yetkim ve unvanım yoktu. Böyle olmakla birlikte Ankara ve çevresi çocuklarıyla, kadınlarıyla, yaşlılarıyla birlikte Ankara şehrinden Dikmen tepesine kadar bütün ovayı doldurmuş ve beni karşılamıştır. İstasyondan hükümet dairesine kadar uzayan caddenin iki tarafı eski Türk giysileri giymiş, bıçakları ve tabancaları ellerinde Ankara gençleriyle dolmuştu. Bu gençler ve onlarla birlikte bütün halk: "Yurdu ve milleti düşmandan kurtarmak için hepimiz ölmeye hazırız, emrinizi bekliyoruz." diye bağırıyorlardı.
O zaman Ankara istasyonu yabancı subay ve askerlerin işgali altında bulunuyordu. O güne kadar Ankaralıları ölü ve Ankara'yı bir yıkıntı alanı sanan bu yabancılar, bu yüce gösteri karşısında ilk endişelerini göstermekten kendilerini alamamışlardır. Ben Ankara'yı coğrafya kitabından çok tarihten cumhuriyet merkezi olarak öğrendim. Gerçekten Selçuklu yönetiminin parçalanması üzerine Anadolu'da kurulan küçük hakimiyetlerin adlarını okurken çeşitli beylikler arasında bir de Ankara Cumhuriyetini görmüştüm.
Tarih sayfalarının bana bir cumhuriyet merkezi olarak tanıttığı Ankara'ya ilk defa geldiğim o günde gördüm ki orada geçen yüzyıllara rağmen hala o cumhuriyet yeteneği sürüyor. Türkiye'nin hemen bütün bölgelerini gezdiğim ve gördüğüm için anladım ki o zaman adları cumhuriyet olmayan diğer yerlerin bugünkü halkı da aynı yetenekten kesinlikle uzak değildir.
Beni Türkiye'ye en uygun merkez Ankara olabileceğini düşünmeye iten ilk neden çok eskidir ve ilmidir.
Kaynak: Panora Mecmua, No: 03, 27 Aralık 1919 - 8 sahife.
Dolmabahçe Sarayı'nda, 10 Kasım 1938'de saat 9'u 5 geçe aramızdan ayrılan ulu önder ATATÜRK'ün naaşı,15 yıl sonra 10 Kasım 1953'te çok sevdiği Ankara'sının 907 rakımlı Rasattepesi'nde yapılan anıtkabire taşındı.
Anıttepe'nin eski adı "Rasattepe" idi. Anıtkabir yapılmadan önce burada, tepenin doruğunda birkaç küçük yapı vardı. Bu yapılar, rasat (meteoroloji) istasyonu olarak kullanılıyordu. "Rasattepe" adı da bundan ötürü verilmişti. Yerli Ankaralılar buraya "Beştepeler" diyorlardı. Bu ad buradaki tümülüslerden geliyordu. Anıtkabir yapıldıktan sonra "Rasattepe"nin adı, "Anıttepe" olarak anılmaya başlandı.
Kabrinde rahat uyu ATAM. Bizler var oldukça kurduğun Türkiye Cumhuriyeti, söylediğin gibi ilelebet payidar ve Ankara da başkent olarak kalacaktır...
Anıtkabirle ilgili daha fazla bilgi için linki tıklayabilirsiniz:
https://anitkabir.org/anitkabir/anitkabirinyapimi/anittepe-rasattepe.html
Not: Atatürk'ün Ankara'ya ilk gelişi 27 Aralık 1919 Cumartesi öğleden sonradır.
Mustafa Kemal Ataturk'u andigimiz bu ozel gunde cok guzel bir yazi olmus. Atamizin verdigi bir roportaji su an okuyabilmemiz dahi onun sayesindedir. Vesile olan kalemine saglik canim annem.
YanıtlaSilAtatürk'e borçluyuz ta derinden; varlığımızı özgür kıldığı, cumhuriyeti kurduğu, devrimlerle milletimizi yücelttiği için.Her 10 Kasım'da yüreğimiz yanar. Bu vesileyle ATAMIZI sevgi, saygı, minnet ve özlemle anıyoruz. Çok teşekkür ederim canım kızımm, güzel yorumun için.
Sil