18 Aralık 2016 Pazar




360 (ÜÇ YÜZ ALTMIŞ)





Eski Yunan filozofları, "Evren matematik üzerine kuruludur." derken neyi kastetmişlerdi veya neye dikkat çekmek istiyorlardı? Bu sorunun cevabı için  bir değil, birçok kuram ortaya atılmış, tartışılmış ve hala tartışılmakta. Merak edenler, evren ve sonsuzluk sorunsalına ait bu kuram ve tartışmaları araştırıp okuyabilirler elbette.
Beni konu üzerinde düşünmeye sevk eden izlediğim 360 filmi oldu. Neden filmin adı 360 diye merakımı giderme isteği.  

Bildiğiniz gibi, matematikte tam açı 360 derecedir. Peki yaşamda 360 neyi simgeler ya da ne anlama gelir? 360 derece başladığı yere dönüşü, evrendeki döngüyü ve gizemi anlatır. Hayatı düşünelim; doğum, yaşam ve ölümle sonuçlanan bir zaman dilimi. Kimine göre çok kısa, kimine göre ise çok uzun. Doğumla başlayıp, ölümle aynı noktaya varılan bir döngü. Zaman ve mekan var oldukça devam edecek bir döngü hem de.  Kısacası, hayat bir "fasit daire". 

Doğduk, büyüdük ve yaşam denen yola çıktık. Önümüzde uzun, çetrefilli yollar var. Yürümeye devam ettiğimizde karşımıza yol ayrımlarının çıkması kaçınılmaz. Hangisinden yola devam edeceğiz? Bize göre hangi yolun doğru olduğunu nasıl anlayacağız? Yol ayrımlarında  bir karar vermemiz gerektiğinde ne yapacağız? Bilerek ya da bilmeyerek herhangi bir yoldan devam edeceğiz. Ne çıkarsa bahtıma diyerek. :)

"Bir zamanlar bilge bir adam, 'Eğer bir yol ayrımına gelirsen, yürü' demiş. Ama şu var ki hangi yöne yürüyeceğimizi söylememiş. Peki o zaman neden şu an buradayız? Yol ne kadar geriye gidiyor? Yolda asla değişmeyen birtakım yol ayrımları var. Sanırım aslında sormaya çalıştığım soru şu: Zaten buraya mı gelecektim? Neden kendi kendime bu soruları soruyorum? Yoksa buraya kadar gelen biri, yol boyunca farklı bir yol ayrımını tercih etseydi, her şey farklı olabilir miydi?"

İşte 360 filmi bu replikle başlıyor. Kendimize karşı dürüst olalım. Replikteki soruları kendine sormayan biri var mı ya da şu an geldiği noktada, farklı bir yol seçseydi, hayatının nasıl olacağını düşünmeyen biri? Ben düşünüyorum doğrusu, işin içinden çıkamasam da...Kafa karışıklığımı gidermek için  bir kabulleniş haline bürünüyorum ve diyorum ki kendi kendime; farklı bir yol seçmiş olsaydım da, yine aynı noktada olurdum sanırım. Doğru olsun veya olmasın bu sonuç beni rahatlatıyor, dünyaya iyimser gözlerle bakmamı sağlıyor.
Ha siz buna "kadercilik" ya da "karma" diyebilirsiniz. Ne ad verdiğinizin veya neye inandığınızın bir önemi yok. Önemli olan ruhani rahatlık ve huzur değil midir?

360 filmi, birkaç küçük hikayeyi birbirine bağlıyor ve aynı sonuca ulaşıyor. Evden kaçan kızına hasret ve onu arayan bir baba, aldatılmış bir genç kız, psikolojik sorunları olan bir sapık, yolunu arayan bir fahişe ve fahişenin masum  kız kardeşi ve daha fazlası. Birbirinden çok farklı hayatlar süren bir grup insanın hayatları, Viyana, Paris, Londra, Rio, Denver, Bratislava gibi dünyanın bir ucundan diğer ucuna uzanan  şehirlerde kesişir. Aşk, ihanet ve tutkuyu anlatan film, "Nereye gidersen git bütün kapılar aşka açılır." mottosuyla sonlanıyor. 

Filmin sonunda, yönetmenin anlatmak istediği ana fikir, sizinkiyle aynı olmayabilir. Çünkü bu durum sizin neyi, nasıl algıladığınıza bağlı olarak değişebilir. Bu nedenle , filmle ilgili yapılan iyi-kötü yorumları okuduktan sonra filmi izlemenizi önerebilirim. :) 







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder