13 Eylül 2020 Pazar

 


 AT KESTANESİ AĞACININ İSTANBUL'DAN PARİS'E SEYAHATİ



Yıl 1615. Fransa kraliçesi Marie de Medici, Paris'teki caddelerin etrafının ağaçlandırılmasını emreder. Uzmanlar araştırırlar ve "At Kestanesi" ağacında karar kılarlar. Çünkü at kestanesi ağacı elektriği çekmezdi, yani yıldırım düşmezdi. Hava kirliliğine karşı çok etkili olduğu gibi, tohumları, yaprağı ve meyvesi de şifalıydı. Tek bir sorun vardı; at kestanesi ağacı Avrupa ülkelerinde yoktu. Ağacın doğal olarak yetiştiği, en yakın yer İstanbul'du.

17. yüzyılda, İstanbul'da at kestanesi ormanı vardı. Fransa krallığının at kestanesi ağacı fidanları isteğini, Padişah I. Ahmet, geri çevirmedi ve Fransızlara binlerce at kestanesi fidanı hediye etti.

Bugün Arago Bulvarı'ndaki, parklardaki ve Paris'in ana caddelerindeki asırlık ağaçlar, Osmanlı'nın Fransızlar'a hediye ettiği o at kestaneleri ya da onların torunları. Paris adeta at kestanesi ormanı...Fransızlardan sonra, Avrupa'nın birçok kenti caddelerini bu güzel ağaçlarla süsledi. Peki, günümüzde İstanbul'daki at kestaneleri (ormanından vazgeçtik) ne durumda? Bilen var mı?

At kestanelerinin İstanbul'dan Paris'e seyahatinin ortaya çıkışı ise Makedonya doğumlu ressam Ömer Kaleşi'nin, Paris'te kesilen at kestanelerini tuvaline yansıtmasıyla gün yüzüne çıktı. Nasıl mı? Kendisinden dinleyelim: 

"Tüm dünyadan sanatçılar buraya ilham bulmak için gelir. Ama ben 50 yıldır Paris'teyim, fark ettim ki, bu şehre dair hiçbir şey çizmemişim.İçin için üzülüyor, acaba ne yapabilirim diye düşünüyordum.Sonra bu at kestanelerinin kesilişi beni öyle etkiledi ki 100 gün ne dışarı çıktım ne kimseyle görüştüm. Yaşım 83, sonunda Paris'ten ben de esinlendim ve diyorum ki Paris'e borcumu ödedim."

"Ancak Kaleşi, kestane ağaçlarının aslında Türkiye'den geldiğini ise tabloları tamamladıktan sonra tesadüfen öğrenmiş. Kaleşi tablolarını, İstanbul'da beraber çalıştığı sanat galerisine getirdiğinde o an orada bulunan birisi "kestane ağaçları sonunda yurduna döndü" yorumunu yapmış.

Kaleşi bu yoruma bir anlam veremez ve araştırır öğrenir ki, Arago Bulvarı'ndaki at kestaneleri 17. Yüzyılın başında İstanbul Boğazı ile Paris'teki Seine nehrinin kardeşliğini simgelemek üzere Osmanlı tarafından Fransa'ya hediye edilmiştir ve Fransa at kestanesiyle Osmanlı'nın sayesinde tanışmıştır."

At kestanesi ağacının İstanbul-Paris seyahati böyle. Hemen herkes, lalenin Hollanda'ya gidiş hikayesini bilir de, at kestanesininkini bilmez. Bu bilinirlikte, belki, "Lale Devri" yaşamış Osmanlı'nın "At kestanesi" devri yaşamamış olmasının etkisi vardır. Kimbilir? 

Ama, memleket özlemiyle yanıp kavrularak hayata gözlerini yuman büyük şair Nazım Hikmet'in bu hikayeden haberi olmalı ki, memleket özlemini, kestane ağacının şahsında   dizelerine şöyle yansıtmış:

Paris'te bir kestane ağacı olacak,
Paris'in ilk kestanesi,
Paris kestanelerinin atası,
İstanbul'dan gelip yerleşmiş Paris'e, boğaz sırtlarından.
Hala sağ mıdır bilmem;
Sağsa iki yüz yaşında filan olmalı.


SULTAN I. AHMED (D:1590 - Ö: 617): I.Ahmed, 14. Osmanlı padişahı ve 93. İslam halifesidir. Sultan III. Mehmed ve Handan Valide Sultan'ın oğludur. Sancağa gitmeyip tahta çıkan ilk Osmanlı padişahıdır.
(Vikipedi) 

MARİE de MEDİCİ (D:1575 - Ö.1642): Bourbon Hanedanı'ndan Marie de Medici, Fransa Kralı IV. Henry'nin ikinci eşi. Fransa Kraliçesi ve Medici Hanedanı'nın bir üyesiydi.Kocasının taç giyme töreninden sadece bir gün sonra suikaste uğramasının ardından oğlu XIII. Louis taht için uygun yaşa gelene kadar kral naibliğini yapmıştır.
(Vikipedi)


Yararlandığım Kaynaklar:
--Tarihimizde Garip Vakalar - Reşat Ekrem Koçu, DOĞAN KİTAP.

---https://www.ntv.com.tr/sanat/i-ahmedin-fransaya-hediyesi-400-yil-sonra-tuvale-yansidi,Jufe2aO5cEyseEoBiHznGw

NOT: Reşat Ekrem Koçu'nun Tarihimizde Garip Vakalar, kitabında, at kestanesi ağacını Fransa'ya ilk defa olarak 1615 yılında Bachelier isminde bir zat tarafından İstanbul'dan götürüldüğünü ve o günden beri bu ağacın Paris bulvarlarının süsü olduğunu yazar.






4 yorum:

  1. Slm Yurt disindan tebrikler. daha evvel bilmedigimiz 1 bilgi idi paylastiginiz için tesekkürler
    Sharing is caring
    Paylaşmak önemsemektir

    YanıtlaSil
  2. 60 senedir çantamda saklarım.saglik sıhhat ve bereket getirdiğine inanırım.

    YanıtlaSil
  3. Bilgi için teşekkürler, faydasından yararlanacağı.
    İlginçti.☺️

    YanıtlaSil