13 Eylül 2018 Perşembe




GERÇEKTİ MASAL OLDU:
PAMUK PRENSES VE YEDİ CÜCELER



Masal dinlemeyi sevmeyen bir çocuk var mıdır? Hiç sanmıyorum. Çocukken dinlediğimiz, hayal gücümüzü zorlayan, bizi devler ve cüceler ülkesine götüren o güzelim masalları hangimiz unutabiliriz ki? Ya masal dinlemeden büyüyen çocuklar? "Masal dinlememiş çocuklar, büyüyünce kedi resmini bile cetvelle çizerler." der Cemal Süreya, ki bu çocukların hayal güçleri sınırlıdır.

Dinlemeyi  çok sevdiğim masallardan biriydi "Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler" masalı; yetişkin olduğumda bile birkaç kez filmini izleyecek kadar hem de.
Bir gün elime geçen bir kitapta okuduğum "Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler"in aslında bir masal olmadığı, yaşanmış bir hikaye olduğu gerçeği, adeta tüm çocukluk hayallerimi elimden aldı, çocukluğumun o güzel günlerini çaldı. Okuduğum kitap, anılarımın hırsızıydı sanki...

Masallar genellikle mutlu sonla biterlerdi, ya gerçekler mutlu sonla biterler miydi? Her zaman değil; tıpkı anlatacağım gerçek hikayede olduğu gibi.

Grimm Kardeşler'in "Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler" masalını bilmeyen yok gibidir. Bilindiği gibi; Pamuk Prenses, üvey annesinin hışmından kaçarak ormanda yaşayan Yedi Cüceler'in yanına sığınır. Üvey annesi Pamuk Prenses'i ormanda bulur. Pamuk Prenses, yaşlı bir köylü kadın kılığına girmiş olan üvey annesini tanıyamaz. Üvey annesinin verdiği zehirli elmayı ısırınca komaya girer. Akşam eve geldiklerinde Pamuk Prenses'i hareketsiz yatarken bulan ve öldü sanan Yedi Cüceler, onu cam bir tabuta yerleştirirler. Oradan geçmekte olan beyaz atlı prens, cam tabuttaki Pamuk Prenses'i görünce aşık olur. Prens dayanamayıp Pamuk Prenses'i öpünce boğazındaki zehirli elma parçası düşer. Böylece Pamuk Prenses hayata döner ve prensle evlenir. Masal mutlu sonla biter.

Gerçek ise masalda anlatıldığı gibi değildir. Aslında Pamuk Prenses Margarethe adında Alman asıllı bir genç kızdır. Bad Wildungen yakınlarında yaşamaktadır. Margarethe'nin ağabeyi Kont Samuel'in ise bir bakır madeni vardır.

Güzel Margarethe, annesi öldükten sonra 1533'de İspanya'daki büyükannesinin yanına gönderilir. Mutlu bir şekilde büyükannesinin yanına giden Margarethe'i büyük bir tehlike beklemektedir. İspanya Kralı Feliepe, Margarethe'yi görür görmez aşık olur. Bu aşk karşılıksız kalmaz Margarethe de krala aşık olur.

Kral Feliepe'nin etrafında dolaşan İspanyol Gizli Servisi, Alman gelin Margarethe'den hoşlanmamıştır. Katolik İspanyol tahtına, Protestan bir gelinden doğacak veliahtların oturması gelecek açısından tehlikeli bulunur.

Durumdan vazife çıkarmasını bilen İspanyol Gizli Servisi, Margarethe'den kurtulmak için bir meyveyi zehirler ve zehirli meyve bir yakını tarafından Margarethe'e yedirilir. Zehirli meyveyi yiyen Margarethe oracıkta ölür. Genç kadını ölüm uykusundan uyandıracak yakışıklı beyaz atlı prens asla gelmez. Gelmemesi için de İspanyol Gizli Servisi her türlü tedbiri almıştır.

Güzel Margarethe'nin cenazesini almak için ağabeyi Kont Samuel, bir grup maden işçisiyle birlikte İspanya'ya gelir. Yeraltında çalışan maden işçileri, yeterli hava ve gıda alamadıkları için Yedi Cüceler gibi ufak tefektirler. Ellerinde fenerleri, omuzlarında kazmaları ve başlarında o döneme göre madencilerin giydikleri bereleriyle tam da Yedi Cüceler'in görüntülerini tamamlamaktadırlar. Güzel Margarethe'nin cenazesini alarak Almanya'ya dönerler. İşte Grimm Kardeşler'i dilden dile dolaşan bu öykü etkilemiş ve Pamuk Prenses masalı böylece doğmuştu.

Gerçek Pamuk Prenses Margarethe'nin İspanyol Gizli Servisi tarafından zehirlenmesi ise, İspanya Devlet Arşivleri'nin tozlu raflarına kaldırılmıştı.Taa ki, General Franko, İspanya'da iktidara gelene kadar bu bilgi gizli kalmıştı.İspanya'da Falanjistler, Almanya'da ise Naziler iktidara gelince; istihbarat servisleri ortak çalıştı ve iki devlet arasında sır kalmadı. 400 yıllık bu sır da ortaya çıktı. Sonuç masaldaki gibi mutlu sonla bitmemişti.

Kim bilir daha ne gerçekler saklıdır, gizli servislerin arşiv odalarının tozlu raflarında, bizim masal sandığımız...Ama, gerçekler er ya da geç gün yüzüne çıkmayı severler.


Kaynak:
Timuçin Mert - Gri Kardinal Vladimir PUTİN



2 yorum:

  1. At least the children (including my inner child) believe in the fairy tales of Grimm Brothers or Hans Christian Andersen. I don't like things in adult life that are scary and painful...Relax your mind with pleasant things!Friendly, Gabriels😊

    YanıtlaSil