"Karıncayı bile incitmem deme, bileden incinir karınca" demiş Fuzuli. Hassas, gönül kırmayan insanlar için kullanılan "karıncayı bile incitmez" sözüne karşılık. Boyundan büyük işler başaran bu minik böcekleri ne kadar tanıyoruz?
Karıncaları, çocukluğumda okuduğum La Fontain'in "Ağustos Böceği ile Karınca" hikayesinde(fabl) kışın aç kalan ağustos böceğine ödünç yiyecek vermemesiyle hatırlarım. Öyle ya karınca, tüm yaz boyunca çalışmış, kışlık yiyeceğini depolamıştır. Yaz boyunca sırt üstü yatan ve saz çalan ağustos böceğine " Madem yaz boyunca saz çaldın, şimdi de oyna biraz" deme hakkına da sahiptir.
Az, önemsiz ve küçük de olsa gücü yettiği kadar, elinden geldiğince anlamında kullanılan bir de deyimimiz vardır; "Karınca kararınca." Teşbihte hata olmaz derler. Bu bağlamda karıncalar, böcekler dünyasının haltercileridir; bir karınca kendi ağırlığının 50 katı kadar yük taşıyabilir çünkü. Peki dünya şampiyonu bir halterci, kendi ağırlığının 50 katı bir ağırlığı kaldırabilir mi? Tabii ki hayır. Karınca kararınca deyimini kullanırken bir kez daha düşünmemiz gerek.
Karınca yuvasının nasıl olduğunu merak ettiniz mi hiç? Merak ediyorsanız eğer, okumaya devam. :)
Karınca Yuvası
Yuvalar işçi karıncalar tarafından kurulur ve birbirine bağlı çok sayıda hücre bulunur. Her bir hücre spesifik bir fonksiyonu yerine getirir: Kraliçenin yerleşmesi ve yumurtlaması, larva ve kozalar için üretim, besin depolama, atıkları boşaltma gibi. Karıncaların yer altındaki yuvaları türlere göre çeşitlilik gösterir.
Yaprak Kesici Dev Karıncalar'ın yuvaları zemin seviyesinin altında, 6 metreden daha derin olabilir (yaklaşık iki katlı apartman uzunluğunda) ve bir tenis kortu büyüklüğünde bir alanı kaplayabilir.
Karıncaların Gücü
Karıncalar vücut ağırlıklarından 10 ila 50 kat daha ağır cisimleri taşıyabilirler.Küçük canlılardır ve küçük hayvanlar ağırlık ve ebatlarına oranla daha fazla güce sahiptir. Kas gücü yüzey alanıyla orantılıdır. Bir hayvanın ağırlığı yüzey alanından daha hızlı artar. Bu nedenle büyük bir hayvan bir objeyi taşıdığında, vücut ağırlığından daha fazla ağırlık taşımış olur.
Feromon Rotaları
Karıncalar besin aramak için öncü karıncaları kullanır. Bu karıncalar besin ararken koku molekülleri (feromon) bırakırlar. Bunun sebebi, besinlerin bulunduğu rotayı kaybetmek istememeleridir. Öncü karıncalar yuvaya gidip diğer karıncaları haberdar ederler. Onlar da koku moleküllerini izleyerek besini bulurlar.
Karıncaların Ekolojik Rolü
Karıncalar geniş yer altı tünelleri oluştururlar. Böylece toprağı karıştırır ve havalandırırlar. Bunun yanı sıra toprağın süzme ve su tutma kapasitesini artırırlar. Dolayısıyla su baskınları en aza indirgenmiş olur. Karıncalar toprak yüzeyinden toprak içine doğru organik madde taşırlar. Böylece bu maddeleri geri dönüştürür ve toprağa besin sağlarlar. Birçok karınca türü de bitki tohumlarının yayılmasına yardımcı olur.
Karınca İstilasının Önlenmesi
Bazı karınca türleri doğal yaşam alanları dışında da gözlemlenebilir. Karıncalar o alandaki yerel hayvanların zararına olacak şekilde koloni oluştururlar. Karıncalar farkında olmadan kaplar veya kutular içerisinde; gemi veya uçaklarda toprak, ahşap, süs bitkileri ve meyveler aracılığıyla taşınabilmektedir. Birçok karınca türü taşındığı bu yeni yaşam alanlarında, diğer hayvanların aleyhine koloniler oluştururlar. Bunu önlemek için, seyahat veya nakliye öncesi eşyalarımızın üzerinde karınca bulunmamasına dikkat etmeliyiz.
Yeni öğrendiğim bir bilgiye göre, karıncalar tarihin en eski çiftçileriymiş. Yanlış okumadınız yeraltında mantar yetiştiren beyaz karıncalar çiftçilik yapmışlar. Haber şöyle:
"Birçok ülkeden bilim insanının yer aldığı araştırma grubu, tarımın en eski fosil kayıtlarına ulaştı. Fakat bu tarımı yapan insanlar değil, böcekler.
James Cook university'de yardımcı doçent Eric Roberts'in öncülüğündeki araştırma grubu, Afrika'da Great Rift Vadisi dip tortusundaki 25 milyon yıllık beyaz karınca yuvası fosilinin içerisinde mantar bahçelerinin en eski örneğini keşfetti. Mantar yetiştiriciliği yapan beyaz karınca kolonileri, mantarları yer altındaki yuvalarında ya da boşluklarda yetiştiriyorlardı. Bu sayede bitki materyalini, beyaz karıncalar tarafından daha kolay bir şekilde sindirilebilir yiyecek kaynağına çevirebiliyorlardı.
Robets'in belirttiğine göre; bilim insanları daha önce modern beyaz karıncalardan alınan DNA örneklerini, beyaz karıncaların mantar çiftçiliği davranışının kökenini kestirebilmek için kullanmışlardı. Tanzanya'da yeni ortaya çıkan fosil kanıtı ile yapılan çalışmalar, beyaz karıncaların bu davranışlarının zamanının ve evriminin daha doğru şekilde belirlenmesini sağladı. Ayrıca bu davranışın tabiatı ve çevreyi ciddi şekilde değiştirdiği düşünülüyor."*
Karınca kararınca, karıncaları yazdım, beğenirsiniz umarım.
BONUS:
Ants! aka "It Happened at Lakewood Manor" (1977) filmini izlemediyseniz, izlemenizi öneririm, mutasyona uğramış karıncalardan korkmayacaksanız eğer.
* (bilimfili.com - Yusuf Cem Durakcan)
Karıncaları, çocukluğumda okuduğum La Fontain'in "Ağustos Böceği ile Karınca" hikayesinde(fabl) kışın aç kalan ağustos böceğine ödünç yiyecek vermemesiyle hatırlarım. Öyle ya karınca, tüm yaz boyunca çalışmış, kışlık yiyeceğini depolamıştır. Yaz boyunca sırt üstü yatan ve saz çalan ağustos böceğine " Madem yaz boyunca saz çaldın, şimdi de oyna biraz" deme hakkına da sahiptir.
Az, önemsiz ve küçük de olsa gücü yettiği kadar, elinden geldiğince anlamında kullanılan bir de deyimimiz vardır; "Karınca kararınca." Teşbihte hata olmaz derler. Bu bağlamda karıncalar, böcekler dünyasının haltercileridir; bir karınca kendi ağırlığının 50 katı kadar yük taşıyabilir çünkü. Peki dünya şampiyonu bir halterci, kendi ağırlığının 50 katı bir ağırlığı kaldırabilir mi? Tabii ki hayır. Karınca kararınca deyimini kullanırken bir kez daha düşünmemiz gerek.
Karınca yuvasının nasıl olduğunu merak ettiniz mi hiç? Merak ediyorsanız eğer, okumaya devam. :)
Karınca Yuvası
Yuvalar işçi karıncalar tarafından kurulur ve birbirine bağlı çok sayıda hücre bulunur. Her bir hücre spesifik bir fonksiyonu yerine getirir: Kraliçenin yerleşmesi ve yumurtlaması, larva ve kozalar için üretim, besin depolama, atıkları boşaltma gibi. Karıncaların yer altındaki yuvaları türlere göre çeşitlilik gösterir.
Yaprak Kesici Dev Karıncalar'ın yuvaları zemin seviyesinin altında, 6 metreden daha derin olabilir (yaklaşık iki katlı apartman uzunluğunda) ve bir tenis kortu büyüklüğünde bir alanı kaplayabilir.
Karıncaların Gücü
Karıncalar vücut ağırlıklarından 10 ila 50 kat daha ağır cisimleri taşıyabilirler.Küçük canlılardır ve küçük hayvanlar ağırlık ve ebatlarına oranla daha fazla güce sahiptir. Kas gücü yüzey alanıyla orantılıdır. Bir hayvanın ağırlığı yüzey alanından daha hızlı artar. Bu nedenle büyük bir hayvan bir objeyi taşıdığında, vücut ağırlığından daha fazla ağırlık taşımış olur.
Feromon Rotaları
Karıncalar besin aramak için öncü karıncaları kullanır. Bu karıncalar besin ararken koku molekülleri (feromon) bırakırlar. Bunun sebebi, besinlerin bulunduğu rotayı kaybetmek istememeleridir. Öncü karıncalar yuvaya gidip diğer karıncaları haberdar ederler. Onlar da koku moleküllerini izleyerek besini bulurlar.
Karıncaların Ekolojik Rolü
Karıncalar geniş yer altı tünelleri oluştururlar. Böylece toprağı karıştırır ve havalandırırlar. Bunun yanı sıra toprağın süzme ve su tutma kapasitesini artırırlar. Dolayısıyla su baskınları en aza indirgenmiş olur. Karıncalar toprak yüzeyinden toprak içine doğru organik madde taşırlar. Böylece bu maddeleri geri dönüştürür ve toprağa besin sağlarlar. Birçok karınca türü de bitki tohumlarının yayılmasına yardımcı olur.
Karınca İstilasının Önlenmesi
Bazı karınca türleri doğal yaşam alanları dışında da gözlemlenebilir. Karıncalar o alandaki yerel hayvanların zararına olacak şekilde koloni oluştururlar. Karıncalar farkında olmadan kaplar veya kutular içerisinde; gemi veya uçaklarda toprak, ahşap, süs bitkileri ve meyveler aracılığıyla taşınabilmektedir. Birçok karınca türü taşındığı bu yeni yaşam alanlarında, diğer hayvanların aleyhine koloniler oluştururlar. Bunu önlemek için, seyahat veya nakliye öncesi eşyalarımızın üzerinde karınca bulunmamasına dikkat etmeliyiz.
Yeni öğrendiğim bir bilgiye göre, karıncalar tarihin en eski çiftçileriymiş. Yanlış okumadınız yeraltında mantar yetiştiren beyaz karıncalar çiftçilik yapmışlar. Haber şöyle:
"Birçok ülkeden bilim insanının yer aldığı araştırma grubu, tarımın en eski fosil kayıtlarına ulaştı. Fakat bu tarımı yapan insanlar değil, böcekler.
James Cook university'de yardımcı doçent Eric Roberts'in öncülüğündeki araştırma grubu, Afrika'da Great Rift Vadisi dip tortusundaki 25 milyon yıllık beyaz karınca yuvası fosilinin içerisinde mantar bahçelerinin en eski örneğini keşfetti. Mantar yetiştiriciliği yapan beyaz karınca kolonileri, mantarları yer altındaki yuvalarında ya da boşluklarda yetiştiriyorlardı. Bu sayede bitki materyalini, beyaz karıncalar tarafından daha kolay bir şekilde sindirilebilir yiyecek kaynağına çevirebiliyorlardı.
Robets'in belirttiğine göre; bilim insanları daha önce modern beyaz karıncalardan alınan DNA örneklerini, beyaz karıncaların mantar çiftçiliği davranışının kökenini kestirebilmek için kullanmışlardı. Tanzanya'da yeni ortaya çıkan fosil kanıtı ile yapılan çalışmalar, beyaz karıncaların bu davranışlarının zamanının ve evriminin daha doğru şekilde belirlenmesini sağladı. Ayrıca bu davranışın tabiatı ve çevreyi ciddi şekilde değiştirdiği düşünülüyor."*
Karınca kararınca, karıncaları yazdım, beğenirsiniz umarım.
BONUS:
Ants! aka "It Happened at Lakewood Manor" (1977) filmini izlemediyseniz, izlemenizi öneririm, mutasyona uğramış karıncalardan korkmayacaksanız eğer.
* (bilimfili.com - Yusuf Cem Durakcan)
Görsel: harat.net
Not: Karıncalarla ilgili bilgiler, Selçuk/Konya Tropikal Kelebek Evi'ni ziyaretimde tarafımdan alınan notlara dayanmaktadır.
Hocam, karıncaların bizim yaşam alanlarımızda bulunuyor olması çok sinir bozucu.Ben bahçeli evde oturmaktayım özellikle yazın bu davetsiz misafirlere sık karşılaşmaktayım.Gelmek istediğim nokta evden karıncaların nasıl uzaklaştırmak yönünde.Engin görüşlerinizi beklemektedir.Selam ve sevgiler.
YanıtlaSilKarıncalar sevimli böcekler olsalar da evimizi bastıklarında, yiyeceklerimizin içine girdiklerinde ve de ısırdıklarında gözümüze pek de sevimli gözükmezler. Ancak karıncalara zarar vermeden doğal yollarla onları evimizden kaçırabiliriz. Şöyleki; karıncalar tarçın kokusundan nefret ederler. Toz tarçını karıncaların evinize girdiği yolun üstüne dökerek onları kaçırabilirsiniz. Karıncalar sirkeden de nefret ederler. Bir sprey şişesinin içine su, sirke, limon suyu ekleyip günde bir kez karıncaların geldiği yerlere sıkabilirsiniz. Eğer karıncaları bahçenizin girişinde yakaladıysanız hortumla, suyu fışkırtmadan karıncalara suyu dökün. Merak etmeyin ölmezler, kaçarlar. Karıncalara karşı kesinlikle kimyasal madde kullanmayın, ölürler. Amacımız onları öldürmek değil, evimizden uzaklaştırmak olmalı. Sevgiler.
Sil