İstemem! Eksik Olsun!
- Ne yapmak gerek peki?
Sağlam bir arka mı bulmalıyım?
Onu mu bellemeliyim?
Bir ağaç gövdesine dolanan sarmaşık gibi
Önünde eğilerek efendimiz sanmak mı?
Bilek gücü yerine dolanla tırmanmak mı?
İstemem!
Herkesin yaptığı şeyleri mi yapmalıyım Le Bret?
Sonradan görmelere övgüler mi yazmalıyım?
Bir bakanın yüzünü güldürmek için biraz şaklabanlık edip,
Taklalar mı atmalıyım?
İstemem! Eksik olsun!
Her sabah kahvaltıda kurbağa mı yemeli?
Sabah akşam dolaşıp pabuç mu eskitmeli?
Onun bunun önünde hep boyun mu eğmeli?
İstemem! Eksik olsun böyle bir şöhret!
Eksik olsun!
Ciğeri beş para etmezlere mi "yetenekli" demeli?
Eleştiriden mi çekinmeli?
"Adım Mercure' dergisinde geçse" diye mi sayıklamalı?
İstemem!
İstemem! Eksik olsun!
Korkmak, tükenmek, bitmek...
Şiir yazacak yerde eşe dosta gitmek.
Dilekçeler yazarak içini ortaya dökmek?
İstemem! Eksik olsun!
İstemem! Eksik olsun!
Ama şarkı söylemek, düşlemek, gülmek, yürümek...
Tek başına...
Özgür olmak...
Dünyaya kendi gözlerinle bakmak...
Sesini çınlatmak, aklına esince şapkanı yan yatırmak...
Bir hiç uğruna kılıcına ya da kalemine sarılmak...
Ne ün peşinde olmak, para pul düşünmek,
İsteyince Ay'a bile gidebilmek.
Başarıyı alnının teriyle elde edebilmek.
Demek istediğim asalak bir sarmaşık olma sakın.
Varsın boyun olmasın bir söğütünki kadar.
Yaprakların bulutlara erişmezse bir zararın mı var?
Edmond Rostand - Cyrano De Bergerac Tiradı
Nerede bir sarmaşık görsem yukarıda yazdığım tirad gelir aklıma. Bugün Kızılay'da önüme çıkan beyaz sarmaşık öylesine büyük, saf ve güzeldi ki dayanamadım fotoğrafını çektim; dilimde değilse de zihnimde yine bu tirad vardı. Çünkü 19.yüzyılda yazılmış tiradın zamanımızda hala geçerliliğini koruması, gerçekçiliği, birey- toplum eleştirisi belleğimde silinmez bir iz bırakmış...
Tiradı okuyup içselleştirdikten sonra şunları yazmak geldi içimden:
Ne mutlu! Arkasında dayısı olmadan başarıyı yakalayanlara.
Ne mutlu! Sarmaşık gibi parazit olmayıp, kendi alın teriyle para kazanıp geçimini sağlayanlara.
Ne mutlu! Çıkarı için "ne oldum delisi" olanlara övgüler düzmeyenlere.
Ne mutlu! Herhangi bir mevki, makam elde etmek için yalakalalık yapmayanlara, omurgalı olanlara.
Ne mutlu! Kifayetsiz muhterislere geçit vermeyenlere.
Ne mutlu! Şan, şöhret uğruna onun bunun önünde eğilip bükülmeyenlere, daima dik duranlara.
Ne mutlu! İstemem! Eksik olsun diyebilenlere...Bunu söyleyebilecek kadar tok gözlü olanlara.
Ne mutlu! Şarkı söyleyenlere, şiir yazanlara,düşleyenlere, gülenlere ve yürüyenlere. Hem de tek başına, özgür olarak. Dünyaya başkalarının gözlerinden değil, kendi gözlerinden bakanlara.
Ne mutlu! Bana...
İşte şimdi başım göğe erdi, söğütünki gibi yapraklarım olmasa da. :)
Not: Edmond Rostand (1868-1918) Marsilya'da varlıklı ve kültürlü bir ailede dünyaya gelmiştir. Fransız edebiyatının en önemli şair ve oyun yazarlarından biridir. 1897'de sahnelenen Cyrano De Bergerac, Fransız tiyatrosu ve edebiyatı için yepyeni bir devrin başlangıcı olmuştur. Rostand'ın XVII. yüzyılda yaşamış, filozof, müzisyen, fizikçi ve silahşor da olan derbeder şair Cyrano De Bergerac'tan esinlenerek kaleme aldığı oyun pek çok dile çevrilmiş, pek çok ülkede başarıyla sahnelenmiştir.
(idefix.com)
BONUS:
Rüştü Asyalı'nın sesinden İstemem! Eksik Olsun! Tiradı
Nerede bir sarmaşık görsem yukarıda yazdığım tirad gelir aklıma. Bugün Kızılay'da önüme çıkan beyaz sarmaşık öylesine büyük, saf ve güzeldi ki dayanamadım fotoğrafını çektim; dilimde değilse de zihnimde yine bu tirad vardı. Çünkü 19.yüzyılda yazılmış tiradın zamanımızda hala geçerliliğini koruması, gerçekçiliği, birey- toplum eleştirisi belleğimde silinmez bir iz bırakmış...
Tiradı okuyup içselleştirdikten sonra şunları yazmak geldi içimden:
Ne mutlu! Arkasında dayısı olmadan başarıyı yakalayanlara.
Ne mutlu! Sarmaşık gibi parazit olmayıp, kendi alın teriyle para kazanıp geçimini sağlayanlara.
Ne mutlu! Çıkarı için "ne oldum delisi" olanlara övgüler düzmeyenlere.
Ne mutlu! Herhangi bir mevki, makam elde etmek için yalakalalık yapmayanlara, omurgalı olanlara.
Ne mutlu! Kifayetsiz muhterislere geçit vermeyenlere.
Ne mutlu! Şan, şöhret uğruna onun bunun önünde eğilip bükülmeyenlere, daima dik duranlara.
Ne mutlu! İstemem! Eksik olsun diyebilenlere...Bunu söyleyebilecek kadar tok gözlü olanlara.
Ne mutlu! Şarkı söyleyenlere, şiir yazanlara,düşleyenlere, gülenlere ve yürüyenlere. Hem de tek başına, özgür olarak. Dünyaya başkalarının gözlerinden değil, kendi gözlerinden bakanlara.
Ne mutlu! Bana...
İşte şimdi başım göğe erdi, söğütünki gibi yapraklarım olmasa da. :)
Not: Edmond Rostand (1868-1918) Marsilya'da varlıklı ve kültürlü bir ailede dünyaya gelmiştir. Fransız edebiyatının en önemli şair ve oyun yazarlarından biridir. 1897'de sahnelenen Cyrano De Bergerac, Fransız tiyatrosu ve edebiyatı için yepyeni bir devrin başlangıcı olmuştur. Rostand'ın XVII. yüzyılda yaşamış, filozof, müzisyen, fizikçi ve silahşor da olan derbeder şair Cyrano De Bergerac'tan esinlenerek kaleme aldığı oyun pek çok dile çevrilmiş, pek çok ülkede başarıyla sahnelenmiştir.
(idefix.com)
BONUS:
Rüştü Asyalı'nın sesinden İstemem! Eksik Olsun! Tiradı
İçmek doyurmuyor öyle bir pınarsınız ki; zihnimizde aydınlığa açılan pencereleri çoğaltıyorsunuz. Teşekkür ederim. :)
YanıtlaSilTeşekkürler.
SilNe mutlu size...Ne mutlu bize, sizi keşvetmiş olmamızdan dolay. Saygılar efendim.
YanıtlaSilÇok güzel yorumlamışsınız. Ne mutlu kimseye yaslanmadan yaşam sürdürebilene.
YanıtlaSil