30 Eylül 2025 Salı

 



SONBAHARDA ÇİÇEK AÇAN AĞAÇLAR OLDUĞUNU BİLİYOR MUSUNUZ?


Mevsim sonbahar. Havada hazana özgü bir hüzün var. Yağmurlar yağmaya, rüzgarlar saçlarını savurarak esmeye, ağaçlar sararmış, kızarmış yapraklarını dökmeye başladı. Havalar serinledi; gündüz güneşin cılız ışıklarıyla ısınmış gibi yapsa da, gece soğuk yüzünü göstermekten keyif alıyor sanki...Şairin dediği gibi; "Ekseri sonbahar gecelerinde / Sızarken camlardan ince bir yağmur, / Düşünürüz her şey yerli yerinde."  

Sonbahar mevsimi herkesin üstünde farklı etkiler bırakır. Kimisi için sonbahar  aşkı, huzuru, sessizliği ve dinginliği çağrıştırsa da kimisi için  ayrılıkları ve hüznü hatırlatır. Benim içinse sonbahar, hüznü ve özlemi beraber çağrıştırır. Hazan mevsiminin hüznüne karşın ilkbaharda yaşamın yeniden başladığını müjdelercesine açan rengarenk ve mis kokulu çiçekleri özlerim çünkü..."Sonbaharda çiçeklerden bahsetmek iyi gelir. İnsanın içini ilkbahardaymış gibi ümitle doldurur." diyen yazar Paulo Coelho gibi ben de bugünkü yazımda sonbaharda çiçek açan ağaçları tanıtmak istiyorum sizlere. İçiniz ümitle dolup taşsın diye...

Çeşitli zamanlarda yaptığım gezi ve yürüyüşlerimde ülkemizde bulunan ve sonbaharda çiçek açan iki güzel ağaca denk geldim. Birine de 2024'ün Kasım ayında gitmiş olduğum KKTC'de rastladım. Ancak, bu üç ağaçla yetinmedim, dünyada güz mevsiminde çiçek açan ağaçlar var mı diye İnternet'te ufak bir araştırma yaptım. Ve ne kadar çok ağaç olduğunu öğrenmiş oldum. :) Siz de öğrenmek ister misiniz? 

1- Maymun Çıkmaz Ağacı (Chorisia speciosus)

Anavatanı Brezilya'dan getirilerek ilk olarak Antalya'da yetiştirilen maymun çıkmaz ağacı, gövdesinin kalın ve büyük dikenlerle kaplı olması nedeniyle maymun çıkmaz ağacı olarak anılıyor. Nesli tükenmekte olan bu ağacın en belirgin özelliklerinden biri sonbaharda çiçek açmasıdır. Maymun çıkmaz ağacı, pembe ve beyaz olmak üzere iki renkte kokulu çiçekler açıyor.





2- Oya Ağacı (Lagerstroemia indica) 

Anavatanı Japonya ve Çin olan oya ağacının salkım şeklindeki çiçekleri iğne oyasına benzetildiği için bu adı almıştır. İspanyol Leylağı, Hint Leylağı olarak da adlandırılmaktadır. Pembe, beyaz ve mor renkli çiçeklerini Ağustos ve Ekim ayları arasında açar. Tohumları nohut büyüklüğünde ve kapsüllüdür. Yine Antalya'da Ekim ayında çektiğim pembe çiçekli oya ağacının fotoğrafları.




3- Fitne Ağacı (Pulumeria)

Pulumeria Apocynaceae familyasına bağlı bir cinstir. Anavatanı Meksika'dan Brezilya'ya kadar olan Orta Amerika civarıdır. Amerika'nın keşfinden sonra Pulumeria tüm dünyaya yayılmıştır. Özellikle Budist ve Hindu tapınaklarında çok yoğun biçimde kullanılır. Bu nedenle bitkiye Hint mabet çiçeği de denmektedir. Bunun yanı sıra mübarek zakkum, fitne ağacı gibi isimleri de vardır. Hawai'de çok fazla yetiştirildiği için bu bölgeyle özdeşleştirilmiştir. Hawaililer, misafir karşılarken kullandıkları çiçek kolyelerinde pulmeria da yer alır. Pulmeria çiçeğinin çok güzel görünümlü, hoş kokulu ve dayanıklı olması nedeniyle ticari olarak da oldukça değerlidir. ( tr.wikipedia.org)

Aşağıdaki pulumeria çiçeklerini 2024'ün Kasım ayında Girne/KKTC'de fotoğraflamıştım.






Ülkemizde yetiştirilip yetiştirilmediğini bilmediğim ama dünyanın bir tarafında da olsa sonbaharı açtıkları çiçeklerle güzelleştiren ağaçları tanıtmak istiyorum.

- Dikenli İğde (Elaeagnus pungens)

4-5 metreye kadar boylanan, herdem yeşil, sonbahar ve kış aylarında çiçek açan bitkilerdendir. Kasım ayında yaprak altında ikili ve dörtlü gruplar halinde beyaz renkli hoş kokulu çiçekler açar. Kuraklığa dayanıklıdır. Bu yüzden erozyonla mücadelelerde yer alır. 
(Kaynak:https://www.peyzax.com/sonbahar-ve-kis-aylarinda-cicek-acan-10-bitki/#google_vignette)





- Sasanqua kamelya ( Camellia sasanqua cvs.)

Güney Japonya'ya özgü bir kamelya türüdür. Eylül'den Aralık ayına kadar çiçek açar. Yaygın kamelyadan (Camellia japonica) daha az dayanıklıdır. Ağaç piramit şeklinde bir yapıya sahiptir. Kısmi gölge ve asidik toprağı sevdiği için çam ağaçlarının altı idealdir.



Sasanqua kamelyası. Fotoğraf: “Doreen Wynja”

Sonbaharda çiçek açan diğer ağaçları tanımak isterseniz eğer, güzelim ağaçlara  aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:  
https//www.finegardening.com 

25 Eylül 2025 Perşembe

 



OSMANLI İMPARATORLUĞU'NDA HER İSTEYEN CAMİ YAPTIRABİLİR MİYDİ?




Parası olanlar evet yaptırabilirdi ama caminin minaresi tek olmak zorundaydı. Sadrazam dahi olsa bu kural değişmezdi. İki veya daha çok minareli camiler selatin camilerdi. Yani sadece padişahların hakkıydı. Dünya çapında güç sahibi olmuş sadrazamlar olan Sokollu Mehmet Paşa ve Köprülü Mehmet Paşa bile ancak tek minareli cami yaptırmıştır.

Orhan Bey'le başlayan gelenek gereğince, padişahlar başkentte selatin cami veya külliye yaptırmasıydı. Bu gelenek, Kanuni Sultan Süleyman'ın oğlu II. Selim(Sarı Selim) tarafından bozuldu. II. Selim, eski başkent Edirne'de Mimar Sinan'a Selimiye Camisini yaptırdı. Onun oğlu III. Murat da  şehzadeliğini geçirdiği  şehzade sancağı Manisa'da selatin cami yaptırdı. Hafifletici sebepleri vardı. Bir başka geleneğe göre, selatin cami için harcanacak mali kaynak gaza ganimeti olmalıydı. Oysa hem II. Selim hem de oğlu III. Murat, İstanbul'dan hiç ayrılmamışlardı.

Peki, padişah eşlerinin selatin cami yaptırma yetkileri var mıydı? İstisnalar vardı elbette. Bir selatin cami inşa etmesine izin verilen ilk kadın Yavuz Sultan Selim'in cariyesi, Kanuni Sultan Süleyman'ın annesi Hafsa Sultan'dı; ama İstanbul'da değil, oğlunun sancakbeyi olduğu Manisa'da. Sultan annesinin hanedan ailesine tam anlamıyla dahil edilmesini sağlayan da, "sultan" unvanıyla anılan ilk cariye de Hafsa Sultan'dı. Zaten imparatorluk töreniyle gömülmüştü.

Selatin cami yapılmasına izin verilen ikinci kadın, ki valide sultanlar döneminin başlatıcısı sayılan- Padişah II. Selim'in hasekisi (gözdesi) Nurbanu Sultan'dı. Ama o zamanlar İstanbul dışı sayılan Üsküdar'da. İlk iki minareli camiydi bu cami ve valide sultanların güç kazanmasının da işaretiydi. Nurbanu Sultanı, başkentte külliye yaptıran birçok valide sultan izledi.

Üsküdar'da daha eski tarihli Mihrimah Sultan Camii de iki minarelidir, ama onu yaptıran Mihrimah değil, babası Kanuni Sultan Süleyman'dır. Mihrimah Sultan'ın bizzat kendisinin yaptırdığı Edirnekapı'daki Mihrimah Sultan Camii ise, kurala uygun olarak tek minarelidir.

Ayrıca, hanedan kadınları selatin cami yaptırdıysa da iki minarenin sadece birer şerefesi vardı. Bunun tek istisnası, Turhan Sultan'ın yaptırdığı Yeni Cami'dir; minarelerinde ikişer şerefe vardır.

IV. Murad ve İbrahim'in padişahlık dönemlerinde sadece Kösem Sultan selatin cami inşa ettirdi.




Yararlandığım Kaynak: Mustafa Alp Dağıstanlı, BİLDİĞİN GİBİ DEĞİL OSMANLI. ALFA/ARAŞTIRMA/217.

Görsel: Sinan Paşa Camii / Prizren / Kosova (Fotoğraflar tarafımdan çekilmiştir.)