BİR ZAMANLAR BERLİN'İN PAYLAŞTIĞI KADERİ PAYLAŞAN BİR BAŞKENT; LEFKOŞA
Kıbrıs'ın başkenti Lefkoşa. Güney-Kuzey diye ikiye bölünmüş şehir. Soğuk Savaş döneminde uzunca bir süre Doğu-Batı diye ayrılan Berlin şehrini anımsattı bana. Lefkoşa'yı gezerken yeşil hatla ikiye bölünmüş şehri gezmenin üzüntüsünü yaşadım. Birleşmiş Milletlerin kullandığı Ledra Palas'a (karşı tarafta kalmış) tel örgülerin arasından bakarken, önündeki yemyeşil duran futbol sahasının ıssızlığını ve kimsesizliğini duyumsadım. Oysa o sahada bir zamanlar adada yaşayan Türkler ve Rumlar ortak etkinlikler ve maçlar yapabiliyorlar, birlikte ağlayıp, birlikte gülebiliyorlarmış. O güzelim yeşil saha, sanki eski günlerin şaşaalı haykırışlarını yeniden duymak için tüm direnciyle yeşilliğini koruyor...
Uçak Lefkoşa üzerinde alçaldığında gördüğüm şey bozkır ortasında bir kentin varlığı oldu. Çevresinde orman ve yeşillik göremedim. Oysa, 1956 yılına kadar çamlar, sedirler, kozalaklı ağaçlarla çevrili olan şehir, EOKA diye anılan Yunan milliyetçisi yapılaşmanın sonu gelmez saldırılarıyla ormanlar da yanıp kül olmuştu. Bu dönemde, Kara Kasım denen o ayda tam dört yüz on altı terör saldırısı olmuştu. Kurbanlar, EOKA'nın amaçlarıyla aynı fikirde olmayan İngilizler, Türkler ve Rumlardı. İşte uçaktan gördüğüm ve bir bozkır şehrine benzettiğim Lefkoşa, eski orman yeşili günlerine bir daha kavuşamamış gibiydi.
1960'ta Kıbrıs, Birleşik Krallık'tan bağımsızlığını kazandı. Artık Kıbrıs bir kraliyet kolonisi değildi. Dolayısıyla ortak bir yönetimde Türkler ve Rumlar birlikte çalışmaya başladılar. O günlerde farklı toplulukların uyum içinde ve eşit vatandaşlar olarak birlikte yaşayabileceklerine dair umudu olanlar ve buna inananlar, bu birlik için kınalı kekliği bir süreliğine sembol olarak kullandılar.
1974 Kıbrıs Barış Harekatı ile adada zulüm gören Türklerin kurtarılışı ve sonrasında adada kalıcı bir ateşkes dönemi başladı. 1975 yılında Kıbrıs Türk Federe Devleti kuruldu. 15 Kasım 1983 yılında da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ilan edildi. KKTC, sadece Türkiye tarafından tanındı. Ada, o günden bu yana Birleşmiş Milletler kontrolündeki bir tampon bölge ile ikiye bölünmüş durumdadır.
Aslında 1964 yılından beri Birleşmiş Milletler Kıbrıs Barış Gücü kontrolünde olan bu tampon bölge, yeşil hat adıyla Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile KKTC'ni ayıran bölgeyi belirtmek için kullanılmaktadır. Yeşil Hat, aynı zamanda her iki tarafın da başkenti olan Lefkoşa'yı bölmektedir. Etrafı yeşil ormanlarla kaplı olduğu için yeşil hat denmemiş. Bir İngiliz Generali, önüne açtığı Kıbrıs haritası üzerinde sınırı çizmek için yeşil bir mumlu kalem kullandığı için bu ismi almış. Lefkoşa Havaalanı tampon bölgede kaldığı için iki tarafça da kullanılamıyormuş.
Lefkoşa'da Gezilecek Yerler:
Barbarlık Müzesi
Barbarlık Müzesi, 24 Aralık 1963'te Kıbrıs Türk Kuvvetleri Alayı Doktoru Binbaşı Dr. Nihat İlhan'ın eşi ve üç çocuğunun Rumlar tarafından katledildiği evdir. Banyoda ve evin muhtelif yerlerindeki kurşun izlerini bugünde görmek mümkün. Müzede bulunan fotoğraflar Kıbrıslı Türklerin Rumlar tarafından katledilmesini belgeleyen tarihi birer belge olarak korunmuştur.
Girne Kapısı
Eskiden Lefkoşa'yı çevreleyen Venedik surlarının üç kapısından biri Girne kapısı olup, diğer iki kapı Güney Kıbrıs Rum Yönetimi tarafındadır. Girne kapısı bu kapıların en eskisi ve ilk giriş kapısıdır. Ada 1571 yılında Osmanlılar tarafından fethedildiğinde Girne kapısının duvarına "Tüm Kapalı Kapıları Açan Ayet-i Kerim" olarak Araf Suresi'nin 89. Ayetini yazmışlardır. Kapı Osmanlı mimarlarınca elden geçirilmiş, onarılarak kubbeli bir muhafız kulesi inşa edilmiş. Kapının güney tarafına da II. Mahmut'un tuğrası yerleştirilmiştir.
Mevlevi Tekkesi (Mevlevihane)
Girne kapısının hemen gerisinde yer alan Mevlevi Tekkesi, Lefkoşa'nın en önemli tarihi ve mimari yapılarından biri olup 1593 yılında Kıbrıs Fatihlerinden Arap Ahmet Paşa tarafından kurulmuştur. Semahane ve türbe bölümü günümüze kadar gelmiş olup Mevlevi Tekke Kültürü Müzesi olarak kullanılmaktadır. Tekkeye giriş kapısının üstünde; "Ya Hazreti Mevlana. Ketebe Ahmet Burhanettin" cümlesi yazılıdır.
Ledra Palas Oteli
Ledra Palas Otel, Lefkoşa'nın merkezinde olan ve 1974'e kadar Kıbrıs'ın en büyük ve ünlü oteliydi. Kıbrıs Barış Harekatı sırasında askerlerimiz oteli ele geçirmeye çalışsa da başarısız olmuştur. Kalıcı ateşkes sonrasında Ledra Palas Oteli, BM Tampon Bölgesinde kalmıştır. 1974-2019 yılları arasında otel, BM karargahı olarak kullanılmıştır.
Ledra Palas Oteli, geçmişte Kıbrıs sorununun çözümü için çalışan barış elçilerinin düzenlediği etkinliklere ev sahipliği yapmıştır. Hala ayakta kalan bina, Türk ve Rum toplumlarını bir araya getirmek için düzenlenen birçok kültürel etkinliğe de tanık olmuştur.
Selimiye Cami
Tarihte Aziz Sofya Katedrali olarak bilinen Katolik Katedrali 1570 yılında Lefkoşa'nın Osmanlılar tarafından fethinden sonra camiye dönüştürülerek, iki minare eklenmiştir.
Kıbrıs'ta Lüzinyanların hüküm sürdüğü yıllarda bu katedral, Kıbrıs Krallarına taç giyme törenlerinin düzenlendiği kilise olarak hizmet vermiştir. Cenevizlilerin Magusa'yı işgalinin ardından katedral, bu kez de Lüziyanlı Kudüs Krallarının taç giyme törenlerine ev sahipliği yapmıştır. Katedral, aynı zamanda 14. Yüzyılın başında Tapınak Şövalyeleri'ne de ev sahipliği yapmıştır.
Venedikliler Lefkoşa surlarını inşa ettiklerinde Aziz Sofya Katedrali şehrin merkezi haline gelmiştir.
Osmanlıların fethi sonrasında bu katedralde, ilk Cuma namazını Osmanlı Veziri Lala Mustafa Paşa kılmış ve katedral resmi olarak camiye dönüştürülmüştür. Osmanlılar zamanında adadaki en büyük camidir. 1954 yılına kadar Ayasofya Cami adıyla anıldı. 1954 yılında ise Kıbrıs Müftüsü, caminin isminin Osmanlı'nın Kıbrıs'ı fethi sırasında padişah olan Sultan II. Selim'in onuruna Selimiye Cami olarak değiştirmiştir.
Gezimiz sırasında Selimiye Cami'de restorasyon yapıldığı için caminin içini gezip göremedik. Dışını da fotoğraflayamadım. Çünkü caminin dört bir tarafı iskelelerle kapanmıştı. Selimiye Camisinin aşağıdaki fotoğrafını tr.wikipedia.org'dan aldım.
Büyük Han
Adadaki Osmanlı mimarisinin en iyi korunan örneği olan Büyük Han, Kıbrıs'ın ilk Osmanlı yöneticisi olan Muzaffer Paşa tarafından Bursa'daki Koza Han yapısından model alınarak 1572 yılında yapılmıştır. Daha sonra 17. Yüzyılda yakınlarına Kumarcılar Hanı yapılınca bu hanın adı Büyük Han olmuş.
Dışarıdan bakılınca han adeta bir kaleyi andırmakta. 1878 yılında Kıbrıs İngiliz yönetimine geçince, Büyük Han, Lefkoşa Merkez Hapishanesi olarak kullanılmıştır.
1990 yılında yapılan restorasyonun ardından han, bugün birkaç galerisi ve atölyesi ile Kuzey Lefkoşa'nın sanat merkezi haline gelmiştir.
- Abdullah Çavuş Sokakta bulunan Şaban Paşa Vakfı'na ait Samanbahçe Sosyal Konutları da görülmeye değer.
Kıbrıslı birçok sanatçı Türkiye'de ünlü olmuştur. Bu isimler az çok bilinmektedir. Az bilineni ise merhum Alparslan Türkeş'in Lefkoşa'da doğmuş olmasıdır. Alparslan Türkeş, 25 Kasım 1917'de Lefkoşa'da Haydarpaşa Mahallesi Kirlizade Sokağı 13 numaralı evde dünyaya geldi. Türkeş'in sekiz yaşına kadar yaşadığı evde kullandığı özel eşyalar sergilenmekte. Günümüzde TİKA tarafından bu ev restore edilerek 2019 yılında müze haline getirilmiştir.
Notlar:
- Yeşil hatta günümüzdeki durum; Yeşil Hattın Lefkoşa merkezinde en dar yeri 3.30 metre iken en geniş yerinde Atyoğnu köyü civarında 7.4 kilometredir. Hattın Dikelya İngiliz Özerk Doğu Üs Bölgesi'nde kalan kısmı Birleşik Krallık'a bağlıdır.
- Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının Güney Kıbrıs'a geçişleri KKTC üzerinden mümkün değildir.
- 2003 yılında Güney Kıbrıs ile KKTC arasındaki kapıların açılmasıyla artık Güney Rum Kesimi'nde bulunan Larnaka Havaalanına gelerek buradan KKTC geçmek mümkündür. Avrupalı turistler genellikle bu yolu kullanıyorlarmış.
- Kıbrıs sınır kapıları, KKTC doğumlu KKTC vatandaşları, kimlik kartlarıyla veya AB üyesi vatandaşlar pasaportları ile geçiş kapısından Güney Kıbrıs Rum Kesimi'ne geçebilirler. Kıbrıs için geçiş yeşil hat üzerinden 7 noktadan yapılmaktadır.
- KKTC'de trafik sol şeritten akmaktadır. Türkiye'den giden sürücü ve yayaların dikkat etmesi gerekmektedir. Toplu taşım gelişmemiş olduğundan ulaşımda sıkıntı yaşanabilir.
- KKTC'de üç girişli prizler kullanılmaktadır. Elektronik eşyalarınızı rahatlıkla kullanabilmek için ya üçlü priz almalısınız ya da ikili prizi üçlü prize dönüştüren adaptör kullanmalısınız.
- KKTC yaz aylarında UTC +3, kış aylarında ise UTC +2 zaman dilimini kullanmaktadır.
İngiliz Arması/Lefkoşa
Dikilitaş/Lefkoşa